Fetrek Çayı’na yıllardır akan sanayi atıklarına çözüm bulunamıyor. Karakuyu’dan Çaybaşı’ya kadar çevredeki fabrikaların atıklarını boşalttığı Fetrek Çayı’nın diğer tarafı adeta can çekişiyor

TORBALI’DA çevre sorunu her gün biraz daha büyüyor. Yeraltı sularının ve toprağın kirlendiği üniversitelerce de daha önce tescillenmişti. Özellikle DSİ’nin çalışma yürütmediği Fetrek Çayı’nın diğer bölümünü kapsayan bu kirlilik her geçen gün daha da büyük sorun oluyor. Bu durumla ilgili son dönemde İzmir, Torbalı ve Selçuk belediyelerinde ‘kurtarma girişimleri’ olsa da, bir mesafe kat edilemedi. Arıtma sistemi olmayan ya da sistemi çalıştırılmayan, üstelik çok su tüketen sanayi tesislerinin atıklarının aktığı çayın kenarında yerleşim yerleri ve tarım arazilerinin bulunması nedeniyle tehlikenin boyutu her geçen gün büyüyor. Vatandaşın da tepkisine yol açan bu durum karşısında en son Büyük Birlik Partisi İlçe Başkanı İsmail Turan adım attı. Yaşanan kirliliğe karşı sessiz kalmayan Turan, durumu zabıtaya ve belediyenin çevre birimine bildirdi. Karakuyu’dan Çaybaşı’ya kadar çevredeki fabrikaların atıklarını boşalttığı Fetrek Çayı’nın diğer tarafı adeta can çekişiyor.
ZEHİR KUSUYOR
Sanayi atıklarının karıştığı Fetret Çayı’ndan yeniden zehir akmaya başladı. Çay yatağına komşu bölgelerdeki sanayi atıkları ve evsel atıkların aktığı bu çaya, sanayi tesislerinden arıtılmadan bırakılan ağır metaller ve kimyevi maddelerden oluşan atıklar karışıyor. Çayın taşıdığı atıklar nedeniyle binlerce levrek, kefal, sazan ve yılan baliği gibi deniz canlıları günden güne yok olurken, bölgedeki vatandaşlar buradan etkilenmeye başladı. Ağır kokular altında yaşamını sürdüren Çaybaşılılar, çeşitli hastalıklara da maruz kalıyor. Bölgede gerçekleşen bir çalışma içerisinde olan Pamukça sahilindeki yasam ortamı da giderek bozulmaya başladı. Büyük Birlik Partisi İlçe Başkanı İsmail Turan bu atıkları yeniden gündeme getirdi. Zabıta ve çevre birimine durumu bildiren Turan, aldığı cevaplar karşısında tatmin olmadı.

TURAN: KONTROL EDİLSİN

Konuyla ilgili yetkililerle de görüşen Turan, “Bana suyun renginin önemli olmadığı, tüm bu fabrikaların denetimlerden geçtiği söylendi. Yani anladığım şu: “Tüm bu fabrikaların arıtma tesisleri ya da atıklarının zararsız olduğuna dair belgeleri var. Gördüğümüz atık su rengi simsiyah olmasına ve kötü kokmasına rağmen zararsız; çünkü resmi prosedürleri var. Belediye ya da ilgili herhangi bir kuruluş denetlemeye gittiğinde belgelerini gösterip, çay kahve ikram edip gönderiyorlar. Nüfusu 200 bine yaklaşmış Torbalı’da, sanayi bölgesinde, bir sanayi arıtma tesisi kurma çalışması yapmayan yerel yönetimlerin, yıllardır prosedürde belgeli atıkların sürekli kontrol etmesi gerekir” dedi. İbrahim DANIŞ