Büyük Torbalı

İnsanın kendine ettiği

Sanatında oldukça başarılı Mahir Usta isimli biri vardı. Çok güzel evler, villalar diker, köşkler yapardı. Onun yaptığı binalar, herkes tarafından hayranlıkla izlenirdi. Kendisi, yaptığı eserlerini gezmeye gelenlerin arasına karışır, ziyaretçiler yapılanları övdükçe o da son derece mutlu olurdu. Arkasından da evine gider, bir sonra yapacağı eserinde hayranlık uyandıracak neler yapabileceğini tasarlamayla meşgul olurdu.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
İnsanın kendine ettiği
Nevzat KARATAŞ( n.karatas@buyuktorbali.com )
107 Görüntüleme
05 Ağustos 2016 - 9:25
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Ancak kendisi bir müteahhidin yanında çalışıyordu. Yıllar ilerledikçe yaptığı iş kendisine zor gelmeye başladı. Her gün kalkıyor, iş yerine gidiyor, alet edevatı hazırlıyor, sonra da işine başlıyordu. Artık kullandığı keser, testere, kullandığı malzemeler bile kendisine ağır geliyordu. Bu yorgunluklar ondaki çalışma azmini de azalttı. Zaten emeklisi de dolmuştu.

Bundan sonra ağırlıklı olarak emekli olmayı düşünüyordu. Sabahleyin kalkacak, rahat rahat kahvaltısını yapacak, gazetesini okuyacaktı. Senelerce çalışmış, birkaç kuruş biriktirmişti. “İkramiyemi de alınca şöyle bahçeli bir ev yaparım. Çiçekler ekerim, meyve fidanları dikerim.” diye düşünüyordu.

Bu düşünceleri kafasını o kadar meşgul etti ki bir akşam kararını verdi. Ertesi sabah da patronunun huzuruna çıkıp: “Patron, eğer sizler de uygun görürseniz, ben artık işi bırakacağım. Bana bu işler zor gelmeye başladı. Bundan sonraki günlerimi de hanımla, çoluk çocukla ilgilenerek geçirmek istiyorum.” dedi.

Patronu: “Bak herkes senin sanatından, ustalığından, becerikliliğinden bahsediyor.” gibi gurur verici bir şeyler söylediyse de Mahir Usta kararlı olduğunu söyledi. Bu durum karşısında patronu da elerini şakaklarına dayayıp biraz düşündükten sonra: “Yapacak bir şey yok. Madem kararlısın o zaman tamam!” dedi. Ve ilave etti: “Yalnız senden bir ricam daha olacak. Madem ayrılıyorsun, son olarak bir villa daha yap da ondan sonra ayrıl.” dedi.

BU EV SENİN

Mahir Usta, patronun bu son arzusunu kabul etti. Yıllarca birlikte çalışmışlardı. Yapmasa ayıp olurdu. Bu kadar zaman ekmeğini yemişti. Gerekli bilgi ve malzemeleri alıp işe başladı. Fakat “Nasıl olsa bu son artık!” diyerek işi biraz baştan savma yapıyordu. Sonunda işi bitirip patrona haber verdi. Patron yapılan villayı kontrol etmeye geldi. Yapılanları gördü inceledi. Sonra da Mahir Ustaya dönüp: “Mahir Usta, yıllarca birlikte çalıştık, bizlere çok iyi paralar kazandırdın, bu köşk sana hediyemdir. ‘Güle güle otur.’ deyip villanın anahtarlarını ve tapusunu uzattı.

Mahir Usta şok oldu. Utandı, sıkıldı fakat bir söyleyemedi. Ancak “Yıllarca sayesinde ekmek yediğim mesleğime ve bana işveren, iyi niyetli patronuma nasıl da ihanet ettim.” diye düşünüyordu. Yapacak bir şey yoktu.

Geriye dönmek mümkün değildi. İçinde oturacağı ev, her gün bu yaptığını kendisine hatırlatacak, her hatırlayışta kahreden acılar, pişmanlıklar çekecekti. Ama çok geçti ve geriye dönüş artık mümkün olmayacaktı.

HER GÜN BİR TUĞLA

Sevgili dostlar! Şu kısa dünya hayatında, içinde yaşadığımız toplumda birileri, belki herkes bizi övebilir. “Senin kadar fedakârını, senin kadar güzel konuşanını görmedik.” gibi sözlerle bizi göklere çıkarabilirler. Söylenenler, ne kadar yaldızlı sözler olursa olsun unutmamak gerekir ki öteki dünyamıza faydası olmayan her söz ve kazanç dünyada kalıcıdır. “Ahiretimize fayda sağlamayan hiçbir şey kazancımız değildir.” diye düşünüyorum.

Başkalarına güzel görünmüş olabiliriz. Ama unutmamak gerekir ki biz bu dünyada, başkalarının değil, ahiretteki kendi evimizi hazırlamak için varız. Ve “İyi kötü başkalarına edip eylediklerimiz, yarın mahşerde karşımıza çıkacak mahsullerin tohumlarıdır.” Öyle ise çok iyi düşünmeli, başkaları için ömrümüzü feda ederken de, kendimiz için çalışırken de ahiret yurdunu aklımızdan çıkarmanın çok büyük bir hata olduğunu unutmamalıyız. “Ne iş yaparsak yapalım, her gün ahiretteki evimize bir tuğla koymaya çalışalım.” derim.

“Nasıl yaşarsan yaşa fakat bil ki bir gün mutlaka öleceksin. Kimi seversen sev bil ki

bir gün ondan ayrılacaksın. Dilediğin gibi davran, canının istediğini yap fakat şunu da hatırından çıkarma ki her yaptığının karşılığını mutlaka göreceksin.” diyen Allah Resulü anlatmak istediğimizi ne güzel özetliyor. Hicri yeni yılınız kutlu olsun, hayırlı cumalar, sevgili dostlar.

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web