Yaptığımız fazladan harcamalar, sadece kesemize zarar vermekle kalmaz. Aynı zamanda hem bedenimize zarar verir hem de ahretimizi mahveder.

Bazen de öyle şeyler yaparız ki, katmerli zarara gireriz. Yılbaşında hindi almak veya yılbaşına özel harcamalar yapmak gibi. Gereksiz harcama yapar cüzdanımızı, içki içer bedenimizi, Yahudi ve Hrıstiyanlara benzemeye çalışır imanımızı tehlikeye sokarız.

Yıllarca önce, ortaokul birinci sınıfta din dersindeyiz. Yine böyle bir yılbaşı haftası olmalı ki, sorular bu konuda yoğunlaştı. Bilet almak doğru mu? Hindi alabilir miyiz? Birbirimize hediye alabilir miyiz? Kutlama yapmak doğru mu? Gibi sorular bir birini takip etti.

Ben de acaba nasıl, daha aydınlatıcı olabilirim, düşüncesiyle; hem zaman kazanmak hem de çocukların bu husustaki yorumlarını öğrenmek gayesiyle “Size göre doğru mu, yanlış mı?” Diye sordum.

BİZ DELİ MİYİZ?

Her birisinden değişik yorumlar geliyordu. En ön sırada oturan, diğer çocuklardan, yaşına göre daha sıska olan bir öğrencim, ısrarla söz almak istiyordu. Hadi sen de söyle bakalım! Dedim. Bana soru sorarak başladı.

Hocam! Yahudiler ve Hrıstiyanlar, Ramazanda oruç tutuyorlar mı? Kurban bayramında kurban kesiyorlar mı? Beş vakit namaz kılıyorlar mı? Kadir gecesini, Mirac gecesini, Mevlid Kandilini Kutluyorlar mı? Diye cevabı hep olumsuz sorular sordu. Bende tabii ki “Hayır yapmıyorlar” dedim.

Kendisinden beklemediğim sorularla beni şaşırtan bu küçük çocuk, son bir soru daha sordu. “Hocam! O zaman biz deli miyiz? Biz neden onların yaptıklarına uyalım.” Dedi

Belki o çocuk bu cümleleri bir yerlerden dinlemişti. Fakat dile getirişi, sorgulaması, yorumlaması gerçekten şaşırtıcıydı. Başka şey söylemeye gerek var mı?

Onlar bizim yaptıklarımızın bazısını yapsalar bile bizim onlara benzememizi haklı kılmaz. Çünkü Mekkeli müşrikler bir defasında Peygamberimize gelerek “Bir yıl sen bizim ilahlarımıza tap, ibadetlerimize davranışlarımıza uy, bir yıl da biz senin ilahına ve yaptıklarına uyalım” dedikleri zaman Rabbimiz, peygamberine şöyle cevap vermesini emretti. “Sizin dininiz size, benim dinim de bana.” Yani işinize gidin, “Rabbimin yanında uyulacak tek din İslam’dır.”

       BU KADAR AÇIK UYARI VARKEN

Rabbimizin bu hususta ki uyarılarını hatırlatalım. “….Bilmeyenlerin arzularına uyma.”, “Allah emrine karşı gelmekten sakınanların dostudur.”…Sen sana gelen bu bilgilerden sonra onların arzularına uyarsan Allah’a karşı ne bir koruyucun ne de bir yardımcın olur.” “…..Onlar senin kıblene yönelmezler, sende onların kıblesine yönelmeyeceksin.”

Peygamberimiz de Yahudi ve hristiyanların örf adet ve davranışlarına uyma hususunda oldukça titiz ve ısrarlı davranır. Medine’ye geldikten sonra Yahudilerin bazı günler eğlendiklerini gördü. Sebebini sorunca bu davranışlarının sebebinin cahiliye devrinden beri yapıldığını öğrendi ve Ramazan ve kurban bayramlarını Müslümanlar için eğlenme zamanı olarak bildirdi. Bunun yanında onların yaşantılarını taklit etmenin tehlikelerini şu hadisi şeriflerle bizlere bildirdi.

“Kim bir kavme benzemek isterse o, onlardandır. ”Bizden başkasına benzemeye çalışan bizden değildir.” Müşriklere muhalefet ediniz, Onların yaptıklarının tersini yapınız. Bıyıklarınızı kısaltınız, sakalınızı uzatınız.”

Ve asrımızda bizlerin yanlışlara uymamız hususunda şu ilginç uyarıyı yapıyor. “And olsun ki, sizden öncekilerin yoluna karış karış, kulaç kulaç uyacaksınız. Öyle ki onlar keler deliğinden girseler sizler de gireceksiniz.”

Rabbim rızasına uygun bir ömür geçirmeyi cümlemize nasip etsin. Hayırlı cumalar.