BAHARIN habercileri görülmeye basladi. Pencereden disari bakiyorum, kirmizi erik  tek tük çiçek açmaya, yeniden kendini üretmeye ve dogayla mücadeleye girismis. Erik agaci, böceklerle ve soguklarla bas edebilirse, kendi neslini devam ettirmek için meyveye duracak. Komsu zeytin agacinin da tepesinde kalan birkaç zeytini de serçeler gagalayip duruyor. Agaçlar kendilerini yenilerken, dünya kadinlari da 8 Mart’la yeniden yasama tutunmaya ve haklarini aramaya çalisacaklar.
Evet, yarin 8 Mart Dünya Emekçi Kadinlar Günü. Savassiz, sömürüsüz ve baskisiz bir dünya için kendilerini adayan, sosyalist, ilerici ve demokrat kadinlar, Alman isçi hareketinin önderlerinden Clara Zetkin öncülügünde tam 100 yildir kadin haklari için mücadeleye devam ediyorlar. Ulkemizde ve dünyada kadin haklari konusunda, bunca senedir emek sarf edildigi halde istenilen düzeye gelindigi de söylenemez. Kadin haklari kazanimlari elbette yeterli degil. Basbakan, bakan, milletvekili doktor, hakim, kaymakam, ögretmen, kamu görevlisi, müdür, profesör, sendikaci ve siyasi parti baskani olan kadinlarimiz var ama haklari silinmis, ezilmis, horlanmis, dövülmüs, sokak ortasinda biçaklanmis, “kocam beni öldürecek” dedigi halde korunamamis, töre adina kurban edilen, evde siddet gören ve küçük yasta zorla evlendirilen pek çok kadinlarimiz da var.
Bugün dünyada ve Türkiye’de her 3 kadindan biri fiziksel siddet görüyor. Her yil yaslari 5 ile 15 arasinda degisen 2 milyona yakin kiz çocugu fahiselige zorlaniyor. Dünyada her 6 dakikada bir kadina tecavüz ediliyor. ABD’de her yil 4 milyon kadin siddete maruz kaliyor. Çin’de 1 milyon kiz çocugu sadece kiz olduklari için anne karninda öldürülüyor. Irak’ta savasin ilk aylarinda 20 bin kadina tecavüz edildi. Ve her yil 2 milyon kadin sinir ötesi kadin ticaretinde kullaniliyor.
Ulkemizde ise; TUIK verilerine göre 4 milyon 16 bin kadin kaçak çalistiriliyor. 1934 yilinda dünya siralamasinda kadin haklari konusunda 2.sirada iken, bugün 4 milyon okuma yazma bilmeyen kadinimizla isgücü katiliminda 132. siraya gerilemisiz. Resmi rakamlara göre Türkiye’de ortalama her gün 5 kadin, erkekler tarafindan öldürülüyor.Emniyet Genel Müdürlügü ve jandarma Komutanliginin bilgilerine göre, 6 bin 423 kadin, aile içi siddete maruz kalarak, hastanelik oldu. Sevdigi erkekle kaçan Hatice F’nin agabeyi tarafindan 40 biçak darbesiyle öldürülmesi ve bunun adini da namus temizlenmesi ayrica töre denilmesi tüylerimi diken diken etti.Inanin kanim durdu.Nasil bir toplumda yasadigimdan ötürü, kadinlarimiz adina utaniyorum.Sizin törenizde batsin,namus anlayisinizda!
Kadinlarimizin sorunlari saymakla ve yazmakla bitmez. Peki ne yapalim? Yapabileceklerimizi siralayalim.
1 Ilçemizin nüfusu 125 bini yakaladi. 5393 sayili Belediye Kanununa göre nüfusu 50 bini geçen belediyeler kadin ve çocuklar için koruma evleri yükümlügü getirmistir. Torbali Belediyesi bu yasaya göre kadin siginma evi açmalidir.
2 Bu yaziyi okuyan erkek arkadaslarimiz,uzakta yakinda en az on kadina, telefonla veya baska bir araçla, “Dünya Kadinlar Günü Kutlu Olsun,” diyebilmelidir. Bu önerim belki küçümsenecek ama, en azindan, duyarli olma, erkek egemen bu toplumdan kadinlarimizin alacagi oldugunu, insanca yasama hakki oldugunu, animsatma açisindan önemli oldugunu düsünüyorum.
3 Toplumsal olaylar birden olusmazlar. Zaman süreci içinde filizlenip gelisirler.
4 Kadin haklari, ailenin içinde baslamalidir. Bütün erkekler her seyden önce eslerine iyi davranmali ve saygi duymalidirlar.
5 Kadin haklarini aile içerisinde göremeyen, kadinin gücüne, üretimine ve sözüne inanmayan ve saygi duymayan hiçbir aile, örgüt, siyasi parti, sendika ve dernek, kendini yarinlara dogru hazirlayamaz ve basariya ulasamaz. Bu sistem ve yönetimlerde kadinlarimizin sorunlarini görememis ve çözememistir. Asil çözüm, kadinlarimizin kendi alanlarinda örgütlenmesinden ve bilinçlenmesinden geçmektedir. Haksizliga ugrayan,öldürülen ve aramizdan ayrilan tüm kadinlarimizi saygiyla aniyorum. Güzel günler ellerinizdedir!