Bugüne kadar birçokyardım kampanyasının daha da budaklanması için haberler yaptım. Her birinden ayrı dersler çıkardım. Ama son zamanlarda özellikle vatandaşlık açıklamasından sonra ümidim insanlık adına azaldı. Hakarete varan sosyal medya paylaşımları, onlara yapılan yorumlar, açılan heştekler tam da “Ne oldu bize” dedirtiyor. Ne ara bu adar insafsız olduk. Bir paylaışımgördüm sosyal medyada. Bir esnaf dükkanının camına ”Burada Suriyelilere yemek ve su satılmaz’‘ yazısını asmış. Bu görselin altında yüzlerce beğeni, yorum, destek.. Abi vatan kurtarmış çünkü. Hükümetin Suriye politikasını hiçbir zaman beğenmedim. Ancak vatandaşlık konusuna sıcak bakıyorum. Bence bu ülkede yaşayan herkes gerekli ödevini yerine getirdikten sonra vatandaş olabilir. Yıllar boyunca Almanların bize yaptığı zulme şimdi neden ortak oluyoruz? Allah’a inancı bu kadar yüksek olan bir toplumun nasıl olur da ”Defolsunlar gitsinler”,’ ‘Ülkemde Suriyeli istemiyoruz” diyebiliyor. Üzülerek söylüyorumki bunu söyleyenler arasındabinlerce Torbalılı da var. Her milletin iyisi kötüsü var. Bu cümle çocukluğumuzdan beri kullanılır. Yıllarca ”Nerelisin” sorusuna ”Mardinliyim” ya da ”Vanlıyım” gibi cevaplar veren insanlara şirin görünmek için ”Olsun orası da bizim” diyerek aslında onları ne kadar da ayrıştırdığımızı gösteren bir toplumuz. Unutulmamalıdır ki kimse başka birülkede yaşamaya hevesli değildir. Çoğumuz daha barut kokusu duymamışken o insanlar tecavüzlere uğradılar, yakıldılar, kovuldular. Şimdi onlara el uzatmamız gerekirken ayrışmaya başladık.Bu vatandaşlık konusuna farklı açılardan bakmanızı tavsiye ederim. Hükümetin oy politikası olarak düşünenlervardır. Haklı olabilirsiniz. Size yakın görüşteyim. Ama yukarıda da Allah var ondan da eminim…

SALONLARDAKİ İLAÇLARA DİKKAT GENÇLER

Son zamanlarda ilçede spor salonları yaygınlaşmaya başladı. Birkaçına ben de kilo verme ümidiyle gittim ancak yorulmalı sporlara ilgimin olmadığını anladım. Ancak unutulmaması gereken iyi görünümlü bir vücuda sahip olmak sağlıklı bireyler olduğumuzu göstermez. Çoğu kişi vücut yapısından memnun olmadığı için, vücudunu geliştirmek adına bir takım ilaçları kullanmaya başlar. Bu ilaçlar birçok spor salonunda satılıyor. Bazılarının gerçekten yararı varken bazıları insan vücuduna çok kötü zararlar verebiliyor. Spor salonunu ve ilacı iyi seçmek gerek. Bilinmelidir ki vücut geliştirme ilaçlarının bazı yan etkileri bulunur ve genel vücut sağlığını tehdit eder. Son zamanlarda yapılan birçok araştırmada yaşları 15- 35 arasında değişen gençlerin vücudunu geliştirmek için bilinçsiz bir şekilde ilaç kullandıkları ve bu oranın gün geçtikçe artması bilim dünyasında endişe ile karşılanıyor. Maalesef gençler, bir an önce kaslı vücuda sahip olabilmek için çeşitli testosteronlar, hormon, ilaçları kullanılıyor. Bunların kimisi spor salonlarından, kimisi de sokak satıcılarından temin edilmektedir. Bunlar kas geliştiriciler, yağ yakıcılar ve her türlü vitaminlerin olduğu katkılı besleyici olabilir. Son yıllarda Torbalı’da çoğalan bazı spor salonlarında satıldığını duyduğum kaçak ve bakanlık izni olmayan ürünler gençler tarafından büyük talep görüyor. Vücut geliştirme sporcuları ve spor hekimleri, kolaylıkla bulunan bu ürünlere dikkat çekiyor. Yurtdışındareçeteli satıldığı halde Türkiye’de heryerde kolaylıkla bulunan bu ilaçlar kaslı bir vücut vaat ederken, ölüme sebep olabiliyor. Sporcuların kullandığı gıda takviyeleri artık marketlerden spor salonlarına pek çok yerde satılıyor. ‘Kas yapan, enerjiyi artıran, yağ yakımını hızlandıran’ bu ürünler, bilinçsiz kullanıldığında tehlike saçıyor. Dikkat etmek gerek.

ÇÖP SORUNU

Son zamanlarda gazete olarak en çok aldığımız şikayet çöp ve susuzluk. İZSU’nun su patlaklarını ve kesintilerini yaza yaza bir hal olduk. Ancak son zamanlarda çöp konteynerlerinin doluluğu da gözlerden kaçmıyor. Özbey’den geçtiğimiz günlerde bir vatandaş bizleri arayarak çöplerin tıka basa dolduğunu günlerdir alınmadığını söyledi. Daha sonra çöp konteynerinin resmini gönderdi. Ben ekiplerin bir anlık hatası olduğunu düşünüyorum. Buradan ekiplere sesleniyorum. Yaptığınız görevin kutsallığının farkındayım. Ancak mevsimin yaz olduğunu, yazın alınmayan çöplerin ne boyutlara vardığını hatırlatmak isterim. Bazı temizlik görevlisi arkadaşları gibi sosyal medyada “Başkanıma laf söyleyen var mı hemen savunayım” telaşına girmeyin. Hepinizin eli öpülesidir unutmayın.