KARSINIZDA beyaz bir sayfa varsa ve siz amatör de olsa bir yazarsaniz bu beyaz sayfanin hakkini fazlasiyla vermelisiniz.
Simdi benim karsimda yani bilgisayarin ekraninda beyaz bir sayfa var.
Aslinda karsimda birçok sey var mesela içinde iki adet Japon baliginin volta attigi bir akvaryum da bulunuyor karsimda ama onlar simdilik beni ilgilendirmiyorlar.
Ben karsimda duran beyaz sayfanin benden istegini yerine getirmeye, bu sayfaya birkaç kelam çiziktirmeye çalisan garip bir adamim.
Sahiden de garip bir adamim ben.
Mesela bu sabah erkenden bisikletime atlayip etrafi turlamaya niyetlendim.
Evden daha henüz uzaklasmistim ki dört tane sokak köpegi yolumu kesti.
Ustelik içlerinden en kabadayi olani bana dogru kosmaya basladi.
Peki ben ne yaptim?
Ben de dislerimi gicirdatip, köpege birkaç masum küfür savurduktan sonra bisikleti köpegin üzerine üzerine sürdüm.
Bu taarruzu hiç beklemeyen köpek avanesini de pesine takip cadde boyunca kaçmaya basladi.
Evet size garip bir adam oldugumu söylerken pek de haksiz olmadigimi görüyorsunuz. Veeee… Iste böyle böyle dolmaya basliyor beyaz sayfam. Haydi yelkenler fora!

TORBALI BIR KEMAL’E BAKAMADI…

SU çocuklar var ya…
Bazen o kadar zekice tespitlerde bulunup öylesine laflar ediyorlar ki sasirmamak için ölmüs olmak lazim.
Ben geçenlerde bu süper çocuklardan birisinin bir çift kelamina tanik oldum ve çok sasirdim. Olay su sekilde meydana geldi: Malum Torbali’nin divaneleri, mecnunlari meshur.
Bunlardan birisi de(oldukça masum bir arkadas) Kemal.
Kemal’i bilenler bilir.
Bilmeyenlere de biraz ben bahsedeyim. Genelde Tepeköy ve Ertugrul Mahallesi hudutlarinda gezer ve sürekli olarak “Kemal’e para lazim” der.
Bu sekilde dolasan bu arkadasin elinde de sürekli bir sigara yanar.
Yaz kis mont giyer ve bazen Meydandaki su havuzunun orada durup: “Torbali bir Kemal’e bakamadi” teranesini yineler. Iste bu Kemal evvelsi gün yine elinde sigara yolda yürüyordu. Bir yandan da “Kemal’e para lazim” diyordu.
O sirada onbir, oniki yaslarinda oldugunu tahmin ettigim bir afacan cirtlak sesiyle bagirarak : “Yaaa paran yok da neden sürekli sigara içiyorsun, sen bana para ver!”dedi.
Çocuk Kemal’in elindeki sigaradan manzarayi çakozlamisti ve Kemal’e hayli enteresan bir yanit vererek beni sasirtmisti. Ask olsun sana çocuk… Ask olsun…

KORULUK GUVENLIGI’NIN DIKKATINE!

YAZ geldi, havalar isindi, milletin de kani kaynadi haliyle. Ilçedeki bir avuçluk mesire yerlerinde kritik bir dönem de baslamis oldu.
Bu aralar Muzaffer Kebapçigil Korulugu’nda artma egilimi gösteren tatsiz olaylar beni endiseye düçar ediyor. Tehlike “geliyorum” diyor. Yetkililere duyurulur.