YASANAN her sorunun krize dönüstürüldügü ender ülkelerden biriyiz hamdolsun. ‘Kriz ertelemeye’ yarayan tatillerimiz, ‘kriz sogutmaya’ elverisli buzdolaplarimiz var.
Sorun üretmedeki becerimizi, nedendir bilinmez, çözüm bulmada bir türlü kullanamayiz. ‘Beceriksiziz’ desem haksizlik yapmis olurum. Iki elimizde on marifetimiz var…
Var olmasina da…
Aklimiz hep cinlige çalisir…
Hele bir de ‘gücü’ elimize geçirmissek…
Yanimizdan geçmek bile hüner ister…
***
Benciliz çok sükür…
‘Ben’ odakli düsünmede, ‘ben’ agirlikli hesap kitap yapmada üstümüze yok…
‘Nalinci keserinin’ nasil bir sey oldugunu merak ediyorsaniz, söyle etrafiniza bir göz atin yeter.
‘Allah’ bir kuluna nasil ‘yürü’ der diye kafa yormaya kalkismayin…
Görüs mesafenizin içerisinde ‘yürüyen kullari’ çiplak gözle tek tek seçebilirsiniz…
Dünün ‘baldiri çiplaklarinin’ bugün, kürk mantolar içerisinde saginizdan solunuzdan süzülerek geçtiklerini fark edersiniz…
Bir dinamitle kova kova balik toplamayi en iyi biz biliriz…
Çivit rengine dönen derelerin akisinin tersine yürüdügünüzde kafaniz bir kafasizin fabrika duvarina çarpar…
“Sanayilesiyoruz mirim…”
“Maliyet pirim…”
***
Her seyi devletten, her isi belediyeden bekleriz…
‘Okuyucusu olmayan kütüphane…’
‘Ziyaretçisi olmayan müze…’
Bize özgüdür…
***
Kargadan baska kus…
Roman havasindan baska sanat tanimayiz…
Gazetelerin spor sayfasindan yola çikip, birinci sayfaya dogru yol alma tutarliligi ancak bize mahsus bir özellik…
Güneslenirken kitap okuyan turiste, söyle yan gözle bakip: “Ulen madem kitap okuyacaktin, ne diye memleketinde oturmadin” diyebilme rahatligi bize yakisir…
Yolun asfaltini…
Önce su, sonra telefon, sonra kanal, daha sonra da gaz için defalarca kaldirip çöpe atma zenginligi, ileri görüslülügü ve de organizasyon dehasi olsa olsa ancak bizim kitabimizda yazilidir…
***
Gavurca kelime kullananlara kizariz da…
‘Helaya’ ‘WC’ diyebilme, hem de alfabemizde olmayan bir harfi kullanarak ünleme çifte standardini görmezden geliriz…
Reçeteyi ancak eczacinin okuyabildigi tip diliyle, Ilami (karari) ancak avukatin çözebildigi hukuk diline sahibiz…
Arapçayi, Farsçayi yazilarinizda yalan yanlis da olsa agdali bir sekilde bolca kullanirsaniz adiniz ‘derin adama’ çikar…
Soganin cücügü…
Keçinin pöçügü…
Sedirin en kabarik minderli kismi size ayrilir…
***
Kuyruktan sikilip, ön taraflarda olan bir dostunuza masumca bir ‘merhaba’ demenin adi ‘kaynak…’
‘Kese’ olsun diye çimleri tepelenmis yolu tercih etmeyenin adi ‘ahmak’tir…
Seçmece enayilerimiz…
Sertifikali, diplomali; arada bir organik olan ‘uyaniklarimiz’ var…
‘Sürmeyi gözden çekip’ alan hesap erbaplariyla, itinayla ‘kanun ve yönetmenlik’ açiklarini bulan üstatlarimiz var…
‘Altta kalanin ciciginin çiktigini’ daha çocukken bize ögretirler…
Ki…Birileri altta kalacaksa o biz olmayalim diye…
Can bu…
Alem milletiz vesselam…