KILICIN bir kenari keskin olaniyla, iki yani keskin olani arasinda inanilmaz boyutta islevsel fark var.

Kiliç kullananin elini iyice rahatlatan, ona büyük avantajlar saglayan olaganüstü bir fark…

‘Kasetler’ ortalarda cirit atarken suçu, suçluyu görmezden gelip, haneye yazilacak puanlarin hesaplarini yaparak…

Kilicin bir kenarini kullanirsiniz…

Hesap, kitap tutturulduktan sonra; yüz seksen derece çark ederek…

“Yanlis efendim, böyle isler yanlis. Kimse bunlari yapanlar mutlaka bulunmali.”

Gelsin diger keskin yan…

Biz aptaliz. Biz angutuz. Biz yol yordam bilmez, iz bilmez insanlariz. Ilk günde bu laflari etseydiniz, samimiyetinize inanirdik. Simdi geçti.

Daha önce yazdim. Bir kere daha söylemeden elimi klavyeden çekemem.

Bu tür haksizliklar, hukuksuzluklar iki kategoriye ayrilir:
a) AKP’nin isine yarayanlar.
b) AKP’ye zarar verenler.

a) Sikkinin faillerinin bulunma olasiligi hemen hemen yok gibi. Bkz. Deniz Baykal’in titanik vakasi, bkz. Deniz Fenerinin isik firildagi…

b) Sikki için ise…
Aman efendim… Aman istikrar bozulmasin…
***
Siyasetin bu kadar kirletildigi baska bir dönemi hatirlamiyorum. Devleti bir partinin organi olarak gören (Ismet Inönü’nün tek adamligi dahil) baska bir devir yasanmadi. AKP’nin sayica ezici bir üstünlükle meclise gelme hirsi ve ‘Türk Milliyetçilerinin’ önünün kesilmesi adina yapilan ayak oyunlari, ister istemez bizde çok kötü senaryolarin yasama geçirilecegi endisesini dogurmaktadir.

Ne adina…
Aman istikrar bozulmasin…
***
Çarsaf çarsaf  ‘istikrar’ ilani verenler, ihracattaki artisi yazip, ithalattaki büyük tirmanisi yok saymasi…

Ekonomilerin kabusu olarak ders kitaplarinda okutulan ‘cari açiktan’ söz edilmemesine anlam veremiyorum.

Kendimi aptal gibi hissediyorum…
Neden mi?..
Aman istikrar bozulmasin…
***
Milli gelirdeki artisin; yoksulluk sinirinda gel, gitler yasayan isçi, köylü ve emekliye ne ifade ettigini bileniniz var mi?..

Zengini daha zengin eden, türban takmak zorunda kalan ‘dört çekerli’ yeni zenginler üretmenin… Adi istikrarsa…
O ayip size yeter.
***
‘Korkudan’ ancak otoriter yönetimler nemalanir. Bireysel hak ve özgürlüklerde ‘Kita Afrika’siyla, ‘Basin ve Ifade Özgürlügü dalinda Çin’le yarisan bir ülkenin vatandasi olmanin nasil bir sey oldugunu çözmeye çalisiyoruz…

Yalan rüzgariyla degil, ‘adam aldatma’ sagnagiyla birlikte belki de son demokratik seçime dogru sürükleniyoruz.

Niçin?..
Aman istikrar bozulmasin…
***
Yarisan liderler için son derece etkili olan Tv’de karsi karsiya gelmekten israrla uzak duranlari da anlamak zor zanaat.

Sanki seçmenden, bilmemesi gereken, söylenmemesi gereken bir seyler gizleniyormus hissi, içten içe içimizi kemiriyor…

Hakli çikmamayi cani gönülden istiyorum…

Ne adina?..
Halkim ve ülkem adina…