Büyük Torbalı

Anlayabilmek anlasilmak

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Anlayabilmek anlasilmak
152 Görüntüleme
14 Ocak 2011 - 22:33
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

ASLINDA elestirmek, elestirilmek bu isin dogasi… Hep saygi duyduk, çogu zaman faydalandik; hatamiz, kusurumuz varsa arindik, tekrarindan kaçindik.
Cevap hakkimizi da, ancak ipin ucunu kaçirip, elestiriyi hakaret boyutlarina ulastiran saygideger elestirmenler için kullandik.

Simdi siz…
Asagida, kirpintilariyla birlikte su üç paragraflik yazidan…
“…Ben ‘dizi’ özürlüyüm. Dizi seyretmem. Seyre deger film bulursam mutlaka giderim. ‘Muhtesem Yüzyil’ dizisini seyretmedim. Can Dündar’in ‘Mustafa’sini seyretmedim. ‘Hür Adam’ filmini de seyretmeyecegim.
Yukarda siraladigim üç film de birer tarihi belgesel degil. Uçü de senaristlerinin ve yönetmenlerinin bazi tarihi kaynaklardan yola çikarak, kendi yorum ve anlayislarina göre kurguladiklari özgün yapitlardir.

Uçü de sinema, üçü de sanat…

Bin tane ‘Mustafa’ filmi çekilse; Atatürk’ün bendeki kaydi degismez. Bin tane ‘Harem’ filmi ya da dizisi yapilsa; kimse ‘Kanuni Sultan Süleyman’i gönlümdeki o soylu tahtindan asagiya indiremez. Bin tane ‘Hür Adam’ filmi kurgulansa; kimse beni, ‘Saidi Nursi’nin ‘Cumhuriyet ve bagimsizlik mücadelemizin’ önemli bir aktörü olduguna inandiramaz.
Ta ki… Yeni bir belgeyle, yeni bir kaynakla, bilimsel olarak ikna edilinceye kadar. O zaman inanirim.”

Dan…

Su anlami mi çikariyorsunuz?

“…Bu konudaki en son örnek HUR ADAM filmiyle ilgili. Bazi muhteremler diyor ki; “Bin tane film çekseniz ben gidip izlemem…” Adamin kafasinin içindeki duvar o kadar kalin yani… Git, izle, oku, gör ondan sonra konus degil mi!”
Kafamizin içindeki ‘duvar cidarlarinin kalinliginin’ mazeretine de siginarak tekrar anlatalim:

“Biz tarihe mal olmus kisiler ve tarihsel olaylari, filmlerin, dizilerin, romanlarin yönetmen ve yazarlarinin kurgularina göre degil; arsivlere, belgelere, bilimsel çalismalarin ürünlerine göre degerlendirilmesinin yaninda oldugumuzu anlattik.”

Derdimiz, sorunumuz ne Atatürk, ne Muhtesem Süleyman, ne de Saidi Nursi.

Eger bir gün birileri çikip da bir ‘Islam alimi olan Saidi Nursi’ aleyhine bir film yapsa…

Ilk feveran edeceklerin basinda, bugün bize ‘kafamizin içinde örülü, kalin bir duvari’ uygun gören bu ‘muhterem’ olacaktir.

Biz o zaman da ayni seyleri tekrar ediyor olacagiz…

“Mirim bunlar film, tümüyle gerçek degil, birilerinin gönlüne, birilerin amacina, birilerinin ideolojisine, birilerinin kesesine göre yapilmistir” diyecegiz.

Bu ülke yillarca ‘Gece yarisi Ekspresi’ sendromuyla yasadi. Tüm dünya Türkiye’yi, bir yönetmenin kurgusuyla tanidi. Hiç de hak etmedigimiz yanlis anlasilmalar ve muamelelerle karsilastik.
O da bir film idi…
Biz gibi, kafalarinin içi aslinda çok aydinlik olan insanlar; sinema salonlarinin, seans sonralarinda kararan perdelerinden çok, kaynaklarin ve belgelerin küf kokan gerçeklerine ilgi ve itibar etmeye devam edecegiz.

Ha bir de…
Elestirmekle hakaret etmeyi ayirt edemeyenler için bizim yapacak bir seyimiz yok. Bazi seyler ne yazik ki ileri yaslardan sonra kazanilamiyor.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web