BIRILERINI allayip pullayip Ankara’ya gönderdiginizde, o artik bir milletvekili, büyük islerle ugrasan adam konumunda görülür…

Valiyi, Kaymakami gördügümüzde saygida kusur etmez, onu devletin temsilcisi, sarsilmaz biçimde bir güvence kapisi olarak yorumlariz…

Ya Belediye Baskanlari?.. Ha onlar mi?..

Onlarin bir diger adi da: “Vurun abaliya” dir..

Neden?..

Sirtlarinda ‘aba’ var da ondan…

En siradan sorundan tutunda, en karmasik hesaplamalara kadar yakasina yapisilacak tek abali.

Bizim siyasi haritamizda yillarin gelenegiyle boy atan bu nadide özelligimiz her ne kadar son yillarda daha merkeze çekilen, hatta ‘tek kisilik’ oyuna dönüstürülen irade kesmekesine çevrilse de; batida, özellikle Izmir ve çevresinde baskanlarin çok farkli konumlari vardir.

Isimler tabi ki çok önemli ama Aziz Baskanin bu tespitler arasinda daha da farkli bir yeri var..

Onun ‘abasi’ iki katli, göze daha çabuk çarpiyor olmali ki, sopalar ardi ardina onun sirtinda.

Simdi kalkip, “haksizlik yapiliyor” desem, “kardesim memlekette hukuk var, bagimsiz yargi var, sen neden hariçten gazel okuyorsun” un son yillarda çokça gördügümüz ve her muhalif odagin terbiye kirbaci olarak kullanilan ‘kopyala – yapistir’ klise el cevabiyla agirlaniriz…
***
Bugün Torbali’da son zamanlarin en önemli yapisi konusulacak…

Bugün Torbali’da temeli atilacak olan milyonlarca liralik alt yapi harcamasinin tek kurusunu bile çiplak gözle göremeyeceksiniz.

Yarin birisi bize, “yahu bu baskanlar paralari nerelere harcadilar” diye sorduklarinda, elimize kazma kürek alip topragi kazmak zorunda kaliriz.

Ust yapi açilislarini, sasaali binalarda bol makasli, gösterisli törenleri dilden ve gündemden düsürmemek aziz milletimizin aziz hasletlerinden birisidir…

Bugün yapilacak olan ‘temel atma töreni’ kisa zamanda unutulacak…

Oy getirme potansiyeli olmadigindan olsa gerek, kimse albenisi olmayan temel yatirimlarin önemini ön plana çikaramiyor.

Ben önemsiyorum, hem de çok fazla…

Beyaz kafenin açilisina gitmedim. Güzel bir yapi, uygun görülmüs yapilmis. Hayirli olur.

Ama bugün yapilacak olan; Torbali için, çevresi için ve de dogasi için yasamsal önemi olan atik su alt yapi düzenlemelerinin temel atma törenine gidecegim. Tüm kalbimle bu projelerin tamamlanmasinin destekçisi olacagim, yine tüm kalbimle basta Aziz Baskan olmak üzere emegini ortaya koyan herkese sükranlarimi orda bulunarak dile getirme firsati bulacagim.

Yarin çocuklarimiz bize: “Baba bak bir yigin açilis töreni yapilmis, keskekler yenilmis, develer boyun boyuna dalasmis sen hiç o resim karelerinde yer almamissin” dediklerinde..

Ben, atik su tesisleri devreye alinirken…
Ben, Karakuyu’yu Torbali’ya baglayan tek seritli köprü yenisiyle yer degistirirken…
Ben, saglikli sularin akmasi için topragin altina mavi borular dösenirken…
Ben, kültür sarayinin çatisi kapanirken…
Ben, huzurevinin merdivenlerinden yasli insanlarla beraber yürürken…
Ben, yepyeni bir hastanenin poliklinigine kayit yaptirirken…
Ben, Torbali’yi biçak gibi ortadan ikiye ayiran hizli tren efsanesinin Tepeköy alt geçidinin asansörünün önünde mutluluk içerisinde el sallar vaziyette…

Çektirebilirsem eger, küçük küçük resimleri ceketimin iç cebinden çikarip gösterebilmeliyim…

Sadece günü degil, onlarca yili planlayabilen yürekli belediyecilerle beraber resimler çektirdim diyebilmeliyim…
Bes senede bir insani animsayan, sadece o gün sirt sivazlayan, sandik yaklastikça kenti aklina gelenlerle yollarimiz hiçbir zaman kesismedi diyebilmeliyim…

O yüzden bugün tören alaninda çekilecek resmi çok ama çok önemsiyorum. Ulkemin kalkinmislik hanesine konulacak artiya deger veriyorum…

Içerisinde yasadigimiz kentin daha insani yasam kosullarina kavusturulmasi için vurulacak her kazma sesi birer kent melodisi olarak kulagimiza çaliniyor…

Simdiye kadar duydugum en güzel sarki…

Degerli baskanim, Sayin Aziz Kocaoglu…
Torbali’ya hos geldiniz…