SIMDIKI isyanin adi Aziz Kocaoglu…
Söyledigi seyler çok yalin, anlasilir ve oldukça çarpici…
Isyan ettiren davranis ve muamelelerin hukuki ve idari boyutlarini Aziz Baskanin çigliginin içerisinde rahatça görebiliyoruz. Görünmeyen:
Agir basliligiyla bilinen ve siyasi kariyerinin zirvesinde olan bir insanin söylemeye bir türlü dilinin ve yönetim adabinin el vermedigi çok önemli bir sey var.
Geçmisinde liberal, hatta hafif muhafazakar siyasi profil gösteren Izmir’in son yillarda, modern yasamin korunmasi ve biraz da Cumhuriyet kaygilariyla destekli sosyal demokrat yerel siyasetin kalesi olmasi AKP’yi rahatsiz ediyor.
Isin tam Türkçesi bu…
Mevcut iktidar, her ne pahasina olursa olsun Izmir’i istiyor… Bu kadar açik ve net…
“Ne var bunda” demeyin…
Çok sey var… Türkiye bir tarafa, Izmir bir tarafa…
Yap – bozun son birkaç kutucugu bir türlü biat etmiyor…
Sikintinin kaynagi bu…
Çok sey oldugu her geçen gün daha da belirginlesmeye basladi. Yerel seçimler yaklastikça bel alti vuruslar çogalmaya, her adimda hükümetle uyum içerisinde çalistigini söyleyen bir anakent belediye baskani bile isyan edecek konuma getirilmistir.
“Denetim taciz boyutlarina geldi” sözünden siz ola ki; “adam sende, birkaç kisinin, birkaç müfettislerin isidir” sonucunu çikarmayasiniz.
AKP iktidarinin bu ülkede esi benzeri görülmemis ve de bir daha görülecegini sanmadigim uygulamalarinin somut örneklerinden biridir.
Artik AKP Genel Merkezinden habersiz bir kus dahi kanat çirpamaz…
Kimin kellesinin alinacagini, kimin çanina ot tikilacagina, kimin ocagina incir dikilecegine bir merkez ve bir avuç insan karar veriyor.
Öyle ‘yarginin takdiri…’, ‘Müfettis kanaati…’
‘Efendim bagimsiz kurumlarin ortak görüsü…’
Gibi laflar bu saatten sonra kulaga hos gelen sözler olmaktan öteye gitmiyor. Benzer yalanlar, ülke insanina alistirila alistirila biz hepimiz bugünlere geldik.
Yalanlara ve demokrasi havariligine hem söyleyenler hem de dinleyenler artik cani gönülden inaniyorlar. Bu bir vahamet tablosu degil, ilik suda ki kurbaga rahatligi…
***
Son genel seçimlerde iktidarin Izmir’i kazanma hirsinin istenilen oranda gerçeklesmemis olmasi, CHP’ li belediyeler üzerindeki denetim ve ‘açik arama operasyonlarinin’ artirmasinin bir baska göstergesi olarak yorumlamak hiç de yanlis olmaz.
Suçu ve suçluyu savunacak degiliz. Ariza her belediyeden, her partiden çikabilir. Bunda ayirim yapmak, “bizimkiler iyi çocuklar, yapmazlar” demek ne kadar yanlissa; CHP’ li belediyelerde, deyim yerindeyse ‘öküz altinda buzagi aramak’ da en az o kadar yanlis.
Iktidarin ‘yanlis’ muhasebesini, yanlisa bakis açisinin nasil bir sey oldugunu çok iyi biliyoruz.
“Birakin yanlisi dogruyu, Izmir’i bana getirin” anlayisinin yine Izmirliler tarafindan dogru biçimde okundugunu görebilmek için çok uzaklara dogru, söyle elinizi günese karsi siperlik yaparak bakmaniza da hiç gerek yok.
AKP’nin bu tutumu bir yerde Izmir CHP’ sinin de isine geliyor. Izmirlinin baskanlarina karsi yapilanlari birer siyasi husumete dönüstürüp, degerlendirme masasinin üzerine yatiracaklari yerel yönetim karnelerinin ikinci plana çekilmesine neden olmaktadir.
Bugün artik bazi suçlamalarla her içeri alinani “yapmistir bir halt” veya “vardir bir bildikleri…” ; yerini daha duyarli kamu vicdanina terk etmistir…
Ve bu duyarlilik bati illerinde, özellikle Izmir de son derece yaygin.  Yani AKP’nin isi hala çok zor.
Tutuklamalari sova, tahliyeleri ve beratlari iç sayfalarda küçük puntolara emanet eden güdümlü basin bile Izmir’in çagdas yüzünün üzerine atilmaya çalisilan kara çarsafa karsi her geçen gün güçlenen direncini kiramaya yetmeyecek gibi görünüyor.
Aziz baskanin isyanini sadece bir yerel yöneticinin merkezi hükümete karsi yaka silkmesi olarak degerlendirip, üstüne sünger çekmemek gerekir.
“Alin kellemi, bitirin bu iskenceyi”  feverani, bana göre son yillari tümüyle özetleyen bir siyasi manifesto.
Kör topal giden demokrasimizin, daha da otoriterlesmeye dogru atilan bazi adimlarin, muhalefete tahammülsüzlügün ve yeniden yazilmaya çalisilan anayasaya yansiyacak AKP yüzünün yalin ve çarpici beyanidir. Sayin baskan…
Sen istersen her seyi tastamam götürmeye çalis, her seyi usulüne yordamina uygun yap…
Bu anlayis ‘kelle almaya’ niyetlendiyse…
Giris kapisinin dis pervazindaki toz bile seni yerinden etmeye yarayacak kuvvetli delil olur…
Canini sikma…