Büyük Torbali Gazetesinde misafir kalem olarak, insan haklari haftasi,yeni yil demeye dilim varmiyor, Fetrek Çayi , her seyin basi para mi,saglik mi?,bugünkü dersimiz baslikli yazilarim çikti. Bazi okuyucularim beni aradi, ilgilerinden dolayi tesekkür ettim.Artik misafirlik bitti, kösede yazmaya baslayacagim.Köse dediysem,dönülen firildakli köseler degil.
Editör Sevim Hanim, ” Hocam köse için bir isim düsünüyor musunuz? Dedi. Ben de“ GUZEL GUNLER….” olsun diye yanitladim.Bundan sonra her Cuma günü güzel günler kösesinde olacagim.tüm BUYUK TORBALI okuyucu kardeslerime ve dostlarima gecikmelide olsa merhaba diyerek güzel günlere baslayalim. Güzel günleri birazcik açalim. Insanlarin savassiz, sömürüsüz baris ve kardeslik içinde yasanilan günler olarak düsünüyorum. Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatilmayan günler olarak düslüyorum. GUZEL günleri mutlulugun paylasildigi ve darbe tartismalarinin yapilmadigi günler olarak algiliyorum. Halklarin kardesligi, inanç ve düsünce özgürlügü gerçeklestiginde güzel günleri görecegiz.
NAZIM HIKMET ne güzel açiklamis mutlu ve güzel günleri:
“Güzel günler görecegiz çocuklar
Günesli günler görecegiz.
Motorlari maviliklere sürecegiz çocuklar
Isikli maviliklere
Açtik miydi her bir, son vitesi
Adeti devir
Motorun sesi
Uuuuuuuuuy! Çocuklar kim bilir
Ne harikuladedir……….”
Degerli okuyucularla beraber olurken bazi kurallara da bagli kalacagim. Her seyden önce tarafli olacagim.Ezilen sömürülen,haksizliga ugrayanlardan yana yani emek ve emekçiden yanayim.Magdurlardan yana tarafim.Tarafsizligi ikiyüzlülük olarak görüyorum.Tarafsizligin bizi yozlasmaya götürdügünüde gözlemliyorum.
Yazilarimin konusu yerelden ve genelden kaynaklanacak. Yazilarima ara sira anilarimla
da anlamli kilmaya çalisacagim. Okuyucularimdan gelen isteklerde olursa yazilarima ekleyecegim. Öz yazip,anlasilir olmaya çalisacagim.Gazetecilik meslegim degil ama basarili olmaya kararliyim.
Eksik ve yanlislarim olabilir. Sizlerden gelecek elestirilere alinmayacagim. Sen sözcügünden hiç hoslanmiyorum.
Siz sözcügünü kullanmaya gayret edecegim.Her hafta baz istasyonlarina da dokunacagim.
1959 yilinda ilk göreve basladim. Bütün darbeleri yasadim.Çok çektik bu fasist darbelerden sürüldük, kovulduk ,damlarda yattik ve iskenceler gördük.2010 yilina geldik hala ülkemin birinci gündem maddesi yine darbe.Insanin yeter be, dur be diyesi geliyor artik.TOBB Baskanida”darbe tezgahlamak namussuzluktur, vatana ihanettir.”demis.Burnunun dibinde 12 Eylül darbecileri dururken ve hesap sorulmazken,darbe için konusulanlarinda ciddi bulmuyorum.Darbeci aramalarina da iktidar mücadelesi olarak görüyorum.
********************************
Ögrenciler yari yil tatiline girdi,nerdeyse tatil bitiyor,yeniden ders ler baslayacak.Egitim ve ögretim sorunlari çözülmeden yeni yillara sarkacak, ögretmen açigi da gittikçe artacak.Ben ögretmen
Adayi demeyecegim 360.000 kisi diploma almis ögretmen olmus.Evet yanlis duymadiniz 360.000kisi
Ögretmene görev verilmiyor bunlarda çözümü tekel isçileri gibi sokakta arayacaklar.Acaba bu ögretmenlere diplomayi veren bu devletin üniversiteleri degil mi? Madem ki ögretmenlik yaptirmayacaksiniz bunca yil ailelere neden bos yere masraf yaptirdiniz,yazik günah degil mi?O zaman kapatin gitsin üniversiteleri, okullari ne ögrenci derdi kalir ne ögretmen derdi.Ne güzelde ülkeyi yönetir gider,ne güzelde yasar gidersiniz.(!)Bizim ödedigimiz vergilerde carcur olmamis olur.Haksiz miyim?
Bütün çözümler asagidaki iki sözde sakli .
“NEREDE BIR ÖFKE VARSA, ORADA KARSILANMAMIS BIR IHTIYAÇ VARDIR.”
“BASIT YASA KI,BASKALARIDA VAR OLABILSIN.”GANDI
Binlerce issizlerin ve360.000 ögretmenin sorunlarini çözerek güzel günler görecegiz.