Büyük Torbalı

BENİ KİM DÖVÜYOR ?

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
BENİ KİM DÖVÜYOR ?
664 Görüntüleme
09 Kasım 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

1 Kasım seçimlerinin ardından muhalefet parti liderinin durumuna bakınca, aklıma şu bilinen fıkra geldi.

Çiçeği burnunda boksör ringe çıkınca, karşısındaki rakibine şöyle bir bakmış. Adam boksör değil, sanki bir boğa…

Genç boksör titremeye başlamıştı ki, antrenörü uyarmış:

“Hiç merak etme… Sen o ayının işini çabuk bitirirsin.”

Boksör bu sözlere pek kanmamış ama ne yapsın?

Başka çare yok, bu ringte dövüşecek.

Maç başlamış. Rakibi üzerine öyle gelmiş ki, sormayın.

İlk yumrukta bizimki yeri öpmüş.

Zorla yerden doğrulmuş ama bu defa azgın boğanın birbiri ardına yumrukları ile iki seksen yere serilmiş.

Biraz sonra gong imdadına yetişmiş ve bizimki nakavt olmaktan kurtulmuş, güç bela köşesine gelmiş.

Yüzü gözü kan içinde…

Ama bu manzara antrenörün umurunda değil.

“Göreyim seni aslanım… Biraz daha gayret… Rakibinin işi tamam. Adamı perişan ettin.”

Çiçeği burnunda boksör bir kendine bakmış birde köşesinde azgın boğa gibi yerinde duramayan rakibine.

“Hoca anladık” demiş ve devam etmiş:

“Anladık. Ben adamı dövüyorum, perişan ediyorum. Tamam ama şu halime bak. Her tarafım kan içinde. Bu adamı dövmesine dövüyorum ama, beni kim dövüyor?.. Anlayamadım…”

 

Muhalefet partilerimizin liderinin durumu da aynen dayak yiyen boksörün durumu. Kan revan içindeler…

Döven belli, seçmen.

Şimdi muhalefet parti liderleri, “saha çamur hakem kötü”

Tarzı ucuz savunmalar yerine, parti içi özeleştirilerini yapacaklar. Nerelerde hata yaptık, seçmeni kazanmak için neler yapmamız lazım?

Kan değişmediyse kan değişimi, gençleştirmeye yeni genç kadrolar, farklı söylemler, farklı politikalar…

“Efendim, ne yaparsak yapalım bu kadar oluyor” gibi teslimiyet savunmaları da sonuç değiştirmez…

Aynı hataları tekrarlayarak farklı sonuçlar elde etmeye çalışmak, başarıya ulaşmak mümkün değildir.

Farklı sonuçlar, başarılar elde etmek için aynı hataları yapmamak, farklı metotlar, farklı yollar denemek lazımdır. Yoksa, bu müzmin muhalefetlik böyle devam eder gider.

 

Hani şu meşhur “yedek kaleci” fıkrası vardır ya…

Takım sahada rakibinden gol üstüne gol yiyormuş…

Yan tarafta antrenör barut fıçısı, burnundan soluyor… Bir ara yedek kulübesinde oturan kaleciye yaklaşmış ve sille tokat girişmiş.

Yedek kaleci: “Hocam bana niye vuruyorsun ki, ben sahada oynamıyorum ki,”

Hoca gürlemiş: “Ulan adam olsaydın da sahada oynasaydın, bu golleri yemezdik.”

Muhalefet partilerimizin de, ne yapıp yapıp artık bu yedek kulübelerinden kurtulmaları gerekir.

Muhalefet partilerimiz için bunları söyledik…

Gelelim seçimin galibi AK partiye…

Artık halkın onlardan beklediği, huzurlu bir ortam.

İnsanları ayırmadan, germeden, ötekileştirmeden, birleştirici, kucaklayıcı siyaset…

Hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına, demokrasiye, bireylerin özgürlüklerine saygılı siyaset…

Ve de, seçim mitinglerinde verilen sözlerin tutulması…

Halkın beklentisi bunlar.

Hani bir söz vardır: “Ben kaybettiklerim için değil, kazanacaklarım için yaşıyorum.”

Herkes böyle yaşasın, muhalefet partileri de…

Tekrar buluşabilmek umuduyla esen kalın.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web