Bizi baska milletlerden farkli yapan kimi imrenilecek hasletlerimizden dün yine bu kösede bahsetmistik.

Dünyayi saskina çeviren dayanismamizdan, zor günlerin kahramanliklarindan uzun uzun söz etmistik.

Hepsi dogru…

Eksigimizi biliyorduk. “Birileri bu güzel serüvenin, bu imrenilecek gidisatin  içerisine birer çomak sokar, güzelim vazo sangir tungur ayaklarimizin altina serilir” diye  hani iskillenmedik degil…

Dogru çikti…

Yardim var…

Dagitan yok…

Çadir var ulastiran yok…

Müthis bir organizasyon rezaleti…

Eh tabi ki öküz altinda buzagi arayanlarin çamurladigi sular isin cabasi. Bölgenin etnik hassasiyetlerini sagindan solundan çekistiren enkaz akbabalari da yok sayilmaz.

Deprem kültürü degil de, deprem tecrübesi olan bir ülke bu isleri bu derece yüzüne gözüne bulastirmamali…

*

Çok normal…

Tüm yönetim kademelerinde liyakati ve birikimi kriterler olarak almak yerine…

AKP Yandasligi, dava arkadasligi, hisim akraba iliskileri bas taci yapilirsa…

Bu iktidar daha pek çok depremin altinda kalir…

Tipki ‘Van’ da oldugu gibi…

AKP Iktidari, içerisinde kendi ideolojik rengi olmayan hiçbir kurum ve kurulusa, ister ‘celep’ olsun, ister ‘bilim adami’, katlanamiyor.

Ustalik böyle bir sey olmali…

Her zaman ve her yerde oldugu gibi beceriksizligin ve ehil olmayan insanlarla yapilan organizasyon laçkaliklarinin bedeli; dönüp dolasip, muhalefete, özellikle Kemal Kiliçdarogluna ve henüz ele geçirilememis medyanin bir avuç gazetecisine ödettirilmeye çalisiliyor.

Yalan…

Tümüyle yalan…

Akitilan gözyaslari, saga sola kosusturma provalari…

Hepsi yalan…

Biz her geçen gün kendimize yabancilasmaya basladik…

Ulkemin hiçbir yerinde sirtimizi dayayabilecegimiz çinar kalmadi. Bir memleketi bozuk para gibi harcayan bu zihniyetle; agalik yapip dis yardim istemeyen, üç gün sonra “Eh gelin bari” diyebilen yalpalamalarla karsimiza çiksa çiksa ancak böyle bir beceriksizlik ucubesi çikar.

Haydi hep beraber ‘Azra bebegin ’ kurtulusunu kutlayalim.

Kömür madenin ocaginda ‘güzel ölenler’, ‘Van’ da çok kötü öldüler. Ihmalle, denetimsizlikle, ayrimcilikla, adam kayirmacilikla öldüler…

Alçakça öldürüldüler…

*

Hava basanlar…

Dünyayi dizayn edenler…

Orta dogunun mümtaz kurtaricilari…

Haniballer…

Suriye’ye kafa tutup, “Gelirim ha!..” diyenler…

Libyali erkeklerin dört kadini, (bi daha…bi daha… iç giciklayici nidalarla) eve kapatmak; ‘Az Ilimli Islam Rejimine’ geçip, gerdek odasinin kapisini kolay atlasinlar diye  – “helal hos olsun”- valizlerle para gönderenler…

Irakta Müslüman kadinlarin irzina geçenleri, kafalarini çevirip, görmezden gelenler…

Somali sovuna kosanlar…

Arap karakisini üfleyenler…

Nerelerdesiniz?..

Enkazlarin altinda yüzlerce, soguk ve ayaz altinda binlerce insaniyla…

Van sizi bekliyor…

Ulkemin bahti kara gerçegine…