İhsaniye Mahallesi’nde hayata geçirilecek mezbaha projesinin kent dışına alınmasını isteyen 22 muhtar ve bir grup vatandaş, bir süre önce imza toplayarak İzmir Büyükşehir Belediyesine başvurdu. Projenin yerleşim alanına sadece 68 metre uzaklıkta olduğu kaydedilen başvuruda, bölgede atık ve kötü kokuya yol açacak mezbahanın konutlara uzak başka bir alanda inşa edilmesi istendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İşletme ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığından başvuruya verilen resmi cevapta ise 2018’de mezbaha yapım projesinin başlatıldığı, Mart 2021’de de ihalesinin tamamlandığı bildirildi. Belediyeye ait mezbahaların son teknolojiyle çalıştığı, her gün dezenfekte edildiği belirtilen yazıda, 50 büyükbaş, 100 küçükbaş kapasiteli kesimevinin haşereye karşı belediye ekipleri ve ilaçlama firmaları tarafından düzenli olarak ilaçlanacağı kaydedildi. Belediyeden gelen olumsuz cevap ve inşaat çalışmalarına başlanması üzerine, mezbahaya yaklaşık 70 metre uzaklıkta bulunan Tire Garden Sitesi yönetimi, İzmir Bölge İdare Mahkemesine “çevre hakkı” kapsamında projenin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle başvurdu. İzmir 6. İdare Mahkemesinde açılan davada da plana ait notlar ve belgelerin toplanması istendi.

ÇEVRE SORUNLARI ENDİŞESİ

Site sakinlerinin avukatı Buse Arıs, mezbaha yapılmasına karşı olmadıklarını ancak yerleşim yerlerine yakın inşa edilmesinin çevre sorunlarına yol açabileceğini söyledi. Tesis için yer seçiminin yanlış olduğunu savunan Arıs, şunları kaydetti: “Mezbahanın buradaki kentleşmeyi azaltacağı ve sağlık sorunları yaratacağı yönünde müvekkillerimin endişesi var. Atık su, gürültü gibi çevresel etkilere yol açabilecektir. ‘Sağlıklı çevrede yaşam hakkı’ kapsamında Bölge İdare Mahkemesine dava açtık ve konu yargıya intikal etti. Yürütmeyi durdurma ve projenin başka bir yere taşınmasının daha uygun olduğunu yer belirterek talep ettik.”

UZAK BİR ALANA İNŞA EDİLMESİNİ İSTİYORLAR

Site sakinlerinden Murat Turan da insan sağlığına yönelik endişeleri nedeniyle önce imza toplayıp belediyeye başvurduklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını, inşaat hazırlıkları başlayınca da dava açmak zorunda kaldıklarını anlattı. Faik Boduroğlu da bölgede kanalizasyon sistemine ilişkin sorunlar da olduğunu iddia ederek, mezbaha atık sularının çevre sağlığı için daha büyük tehdit oluşturacağını savundu. Sevda Demir de öncelikle çocuklarının sağlığı için endişe duyduklarını, tesisin yerleşim yerlerine uzak bir alana inşa edilmesini istediklerini kaydetti.