ULKEMIZDE durakta otobüs beklerken ölen insan çoktur.
Direksiyon basina geçince boyut degistiren ve bambaska bir kimlige bürünüveren yurdum insani otobüs duraklarina dalma ve buralardan epey can alma konusunda mahirdir ne yazik ki.
Yilda sekiz on defa vuku bulan bu kamikaze dalislari yüzünden bir sürü can telef olur benim güzel ülkemde.
Bu yüzden ben ne zaman otobüs duraginda bekleyecek olsam, duragin oldugu camekân alani derhal terkeder biraz arkalarda durmaya özen gösteririm.
Bu da degisik bir fobi iste, otobüs duragi fobisi ve ne yazik ki ülkemize özgü.
Geçenlerde Torbali’nin oldukça islek caddelerinden birisinden geçerken gözüme çarpan manzara beni bu fobime geri döndürdü.
Bir kafeterya, arabalarin haldir haldir geçtigi caddeye alti yedi tane armut koltuk atmayi akil etmis, üzerinde de insanlar oturmus caddeden geçen arabalarin egzoz dumanlari altinda çaylarini yudumlayip muhabbet ediyorlar.
Evet yanlis okumadiniz,cadde üzerinde armut koltuk..
O koltuklardan birisinde otururken yaninizdan geçen arabadan ates isteyip elinizdeki sigarayi rahatlikla yakabilirsiniz.
Caddeden hizla akan arabalarla armut koltuklarin mesafesi o kadar yakin yani.
Koltuklarin bir ucuna park edilmis araçlar burada oturan müsterileri koruma görevi görüyor.
Diger uç ise oldugu gibi açik.
Allah göstermesin, oradan geçen arabanin bir tanesi pusulayi sasirip cadde üzerindeki armut koltuklari söyle bir harmanlasa çok can yanar… Benden söylemesi.

PERSEMBE’NIN HORMONLU KÖYLULERI

ZAMAN zaman bu köseden bizlere ulasan vatandaslarin kimi sikâyetlerini dile getiriyoruz.
Geçtigimiz gün gazetemiz eski yazarlarindan Hüseyin Günaydin beni arayip bir meselesine deginmem ricasinda bulundu.
Günaydin, Torbali’nin persembe pazarinda köylü pazari olarak bilinen kismin müdavimlerindendir.
Pazara girdi mi hiç oyalanmadan direkt köylü pazarina ilerler ve sebze alisverisini de oradan yapar.
Hüseyin Günaydin’in geçtigimiz hafta köylü pazarindan aldigi domatesler hormonlu çikinca tepesi atmis. Beni arayip bu sorunu köseye tasimami istedi.
Ben de buradan köylü pazarindaki saticilara bir çagrida daha dogrusu bir uyarida bulunuyorum.
Hormonlu ürünlere tezgâhlarinizda yer vermemeye özen gösterin diyorum. Yoksa Hüseyin Günaydin’i bu saatten sonra çiftçilige baslatirsiniz. Kendisi üretip kendisi yer.

ÖZLEM’IME…

4 Haziran itibariyle evliligimizin üçüncü yilina girdik. Bu siiri duygularimin ifadesi bir hediye olarak esim Özlem’e sunuyorum

Bir atesim yanarim külüm yok, dumanim yok
Sen yoksan mekânim belli degil, zamanim yok
Firtinalar içinde beni yalniz birakma
Benim senden baska siginacak limanim yok…