‘AKLI’ gurbete gönderip arabanin arka camina da : “O simdi gurbette” çikartmasini yapistirsak yeridir…
Akli balig (akli kullanabilme yetisi) olmayanlari baskalarinin öz akillarina göre biçimlendirme bir kurumsal ve kamusal gerçek midir?..
Evet…Hadi bir ‘evet’ in daha pesine takilalim…
‘Cinleri’ kullanarak istihbarat toplayan ve uzay araçlarini cinlerin yardimiyla onarmayi düsünen bati kültürü bizim televizyonlarimizda haber olabiliyorsa…
Akla hürmet etmek ve akla mukayyet olmak gerekir… Aksini söyleyeni cin çarpar…
‘Cin olmadan seytan çarpmak…’
Ise ayri bir sey… Derya gibi derinligi var…
Denenmis yollarin aynisindan tipkisindan yürümek gibi akil bütünlügü ister…
Yargiyi hesaba kitaba uydurmak için seçilen o yollarda, hani beraber yürüdügümüz o yollar var ya…
‘Cuk’ diye tuttu…
Solcu darbe yargilanacak sandi…
Memur babalar gibi toplu sözlesme yapacagini.
Kadin pozitif biçimde biçaklanacagini zannetti… Ve kahramanlar gibi ‘evet’ i bastik referandumda…
Simdi anlasildi ki hesap baskaymis…
Ama yöntem ayni…
Kiz çocuklarinin okullasma oranini yükseltmek için yapilan ‘kamu spotlari’ artti. Ne kadar masum degil mi: “Kiz çocuklarinin okumasini en çok biz istiyoruz” yalani…
Halbuki getirilmek istenen sistem; kiz çocuklarini önce hocaya sonra kocaya teslim etmenin mutabakat zapti.
Cinlik böyle bir sey…
Baktiniz ki komisyon kapilari yikiliyor, Türkiye’nin aydinlik yüzü bunca baskiya ragmen sesini yükseltiyor…
Dershane parasi ödemekten beli bükülmüs garibanlarin ve sinav stresiyle yasayan ögrencilerin atesini alacak bir iki laf edip isin içinden tipki öncekiler gibi siyrilma hesaplari yaparsiniz.
“Bu sistem ileride – simdi degil ha dershaneleri ve sinavlari kaldiracak…”
Seytanin cinle imtihani diye buna derler…
Karsimda ecüs bücüs olmus seytana mi gülsem… Yoksam…
Halkini her seferinde ‘enayi’ yerine koyan cinlere mi hayiflansam?..
Su 4+4+4 pazarliksiz dayatmasina destek verenlerin; ‘cekli’, ‘cakli’ ve ‘Bakanlik tarafindan düzenlenir’ tuzaklariyla dolu o metni okuduklarini sanmiyorum. Okusalar da bir seyler anlayacaklarina da inanmiyorum.
Torbali’ya gelen AKP vekilleri ve AKP’nin yerel aktörleri bu tasariyi desteklediklerini söylüyorlar…
Bir bildikleri var demeyi çok isterdim ama…
Son yillarin tusunamisi olan biat kültürünün içsellesmis raconunu bir kalemde silip atamiyorum.
Yakindas medya metni yere göge sigdiramiyor. Mumtazer Türköne hocanin egitim sisteminde yapilmak istenen degisikligin amacini vurgulayan yazisinin bir bölümünü nette okudum ve altindaki yorumlardan birinde : “Duran her saat günde iki defa dogru zamani gösterir” ifadesi yer aliyordu.
Yorumcu cin gibi… Dogruyu herkes biliyor da…
Kimse aganin karsisina çikamiyor…
Isinde, lafin da özeti bu…
Konuyu bir egitimciyle söyle enine boyuna konustum diyen birisi çikmadi karsima. Ben meselenin bilim çevrelerinde yeterli biçimde tartisilmadigini söylemek durumundayim…
Iyi veya kötü notu sonra gelir…
Yanlisligina veya dogruluguna karar verecekler biz degiliz…
AKP Meclis gurubu hiç degil.. Dedigim anda…
Koronun hep bir agizdan o çok bilinen, “Mademki bu ülkenin yarisi AKP’ye evet dedi…”
“O bilmesinde kim bilsin…”
Kiz çocuklarinin basina ne sarilacagini sen mi bileceksin…
Ortada dolasan cinler var, seytanlar var
Deme öyle…
Hasa cin çarpar… Meczup olursun sonra…