BIRKAÇ gün önce gazetenin bürosuna ugrayip ertesi gün çikacak olan yazimi Yazi Isleri Müdürü Sevim Olgun’a teslim ettim.
Flash bellege kayitli yaziyi, bilgisayarda açan Sevim Olgun, her zaman yaptigi üzere makaleye söyle bir göz gezdirdikten sonra “Kubilay artik sen çok derin konular yaziyorsun. Hayrola ne oldu?” deyiverdi.
O esnada önüme getirilen çayi yudumlamakta olan ben “Sevim hanim insanlar degisikligi hep istemislerdir bu yüzden onlarin çogu hergün ayni kiyafeti giymekten bile imtina eder. Ben de ara sira kiyafet degistirip yazilarimi farkli konulardan seçiyorum” dedim.
Gazeteden ayrildiktan sonra yolda eski bir dostuma rastladim.
Son günlerde yayinlanan makalelerimi dikkatle okudugunu söyleyen yasi benden epey büyük olan bu dostum da “Çok enteresan konulara temas etmissin. Son yazini kesip sakladim” dedi.
Insanlar farkliligi degisikligi aramiyorlar ayni zamanda da fark ediyorlar.
O yüzden burada zaman zaman, düsünce mahsulü biraz da determinmist çikarimsalliklarla beslenen kimi yazilara tesadüf edebilirsiniz.

ATATURK SANAYISI’NDE ZIRVE

GEÇENLERDE Atatürk Sanayisi’nde dükkan isleten bir esnaf kardesim bana telefon etti.
Telefonu açtigimda diger uçtaki esnaf kardesim soluk soluga konusmaya basladi “Kubilay hemen buraya gel ya da birilerini gönder. Sanayide çok acayip birsey oluyor su siralar” dedi.
Bir an aklimdan fena seyler geçmedi degil.
O bir anlik zaman zarfinda sanayide kötü seyler oldugu ihtimali üzerinde durdum.
Ya bir patlama ya da bir soygun olmustur diye düsünürken karsi taraftaki esnaf konusmasina devam etti “Belediye Baskani ile Ak Parti’li Atilla Kaya yolun kenarinda bir araya gelmis bir seyler konusuyor. Ben bu zamana kadar bu ikisini sanayide hiç görmedim. Bu hayra alamet degil” dedi.
Ben de “Abi sen meraklanma politikaci bunlar. Zaman zaman kapisirlar zaman zaman barisirlar. Simdi baris zamanindalar vardir bir bildikleri” diyerek telefonu kapattim.
Ertesi gün Büyük Torbali Gazetesi’nin mansetinde “Sanayi Zirvesi” basligini okuyunca Belediye Baskani ile Atilla Kaya’nin neden yan yana gelip bir seyler konustuklarini anladim.
Megersem sanayinin kapatilan girisini açmak için yolun kenarinda konusuyorlarmis.
Bunun da adi sanayi zirvesiymis..
Benim bildigim Atatürk Sanayi’si dümdüz bir yerdir öyle zirve mirve de yoktur.
Yalniz zirva ve zirvalama epey çoktur..
Bir de bana telefon eden esnaf kardesimi o zirve haberindeki fotograf karesinde gördüm..
Ne zaman oraya gitti de o kareye dahil oldu ve böylece tarihe geçti anlayabilmis degilim…

TORBALI KOMUNIST PARTISI(TKP)

BIR aydan beri top sakal birakiyoruz ya etraftaki komünist arkadaslardan iltifatlar aliyoruz bu yüzden..
Geçenlerde ortaokul arkadasim Gökay Yesiltas ile yolda karsi karsiya geldik.
Benim sakallari görünce “Vay demek sen de komünistsin” dedi.”Yok Gökaycigim benimkisi öylesine bir imaj atraksiyonu, Son komünistler yikilan Sovyetler Birligi’nin altinda kaldi “dedim.
Dün Gökay ile yine karsilastik, ikimizde de top sakal.
Kendisine “Parti kuracagim seni de Yönetim Kurulu’na alacagim ne dersin”? dedim.”Sen kurarsan gelirim” dedikten sonra partinin adini sordu.
Ben de “Torbali Komünist Partisi, top sakali olmayanlar kapidan giremeyecek… Simdiden iki oyumuz garanti” dedim…