Büyük Torbalı

EY HALK EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ!

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
EY HALK EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ!
457 Görüntüleme
27 Mayıs 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Günün sözü “Mühim olan, savaşmadan kazanmaktır.” Sun Tzu

Gazetemizde tekrardan yazmaya başlayan Muhittin Cengiz’i geçtiğimiz günlerde bu köşeden selamlamıştık ve kendisine bir “Hoşgeldiniz!”sarkıtmıştık. Ve yazılarının içeriğini merakla beklediğimizi de belirtmiştik. Muhittin Cengiz’in dün, gazetemizde yayımlanan ikinci yazısı Halk Eğitim Müdürlüğü’ne sitem şeklindeydi. Okuduklarımızın gerçek olduğunu varsayarsak Muhittin Cengiz bu siteminde sonuna kadar haklı. Anladığım kadarıyla Halk Eğitim Merkezi’nde bir otorite boşluğu söz konusu. Basit bir mesele yüzünden bir insanı kapınızdan kırk defa çeviriyorsanız bunun başka türlü bir izahı olamaz. Onun için diyorum ki, Ey Halk Eğitim Müdürlüğü çalışanları titreyin ve kendinize gelin! Vatandaşın işini savsaklayacaksanız da o koltukları masaları işgal etmeyin bir zahmet! Bu iş bundan sonra benim de takibime girmiştir. Beni, ikinci bir yazı yazmaya mecbur etmeden vatandaşın yolunu açın! O basit konulara çözümler bulun! Yapın artık bunu!

Kırk ülke gezsen de…

Kırk tane ülkeyi gezen Fransız bisikletçi, son olarak gezdiği Türkiye’de hayatını kaybetmiş. 59 yaşındaki bu maceraperest Fransız, Muğla’da viraja hızlı dalan bir araç tarafından biçilmiş ne yazık ki. Bu haberi okuyunca insanın “Keşke yolculuğa Türkiye’den başlasaydı. O zaman bu kadar yer gezmesine gerek kalmazdı.”diyesi geliyor. Bizim ülkemiz işte böyledir. Eğer burayı yeterince tanımıyorsanız kırk ülke gezseniz de nafile. Hayatınız tehlikede demektir. Geçtiğimiz senelerde yine böyle, dünyayı gezen bir İtalyan kadın, bu topraklarda tecavüze uğradıktan sonra öldürülmüştü. Galiba bu kadın, erken yaşta evlilikleri protesto etmek için dünyayı gelinlikle dolaşıyordu. Yolda kendisini alan bir kamyon şoförü, bu İtalyan gelinin protesto biçimini yanlış tefsir etmiş olacak ki, kadına önce tecavüz etmiş sonra da onu öldürmüştü. Elbette, “Bunlar münferit hadiseler” diyebilirsiniz. İşin bizim için korkunç tarafı, bu münferit hadiselerin dünya medyasında geniş şekilde yer alması. Dünyanın bizi maalesef bu şekilde tanıması. Bir arkadaşım anlatmıştı. Bu arkadaşın babası kamyon şoförüymüş. İkisi birlikte yolculuk ediyorlarmış. Babasının kullandığı kamyon, epey heybetli bir şeymiş. Yolda giderlerken bir ara, sağ taraflarına bir araba yanaşmış. Çocuğun babası bu arabaya gıcık olup onu bariyerlere sıkıştırmış. Sıkışan araba şiddetle bariyerlere çarparken bunlar yola devam etmişler. Çocuk, dehşetle babasının yüzüne bakıp, “Baba inip yardım edelim mi?”demiş. Gözlerini yoldan ayırmayan ve sakinliğini koruyan baba da “Ulan oğlum, ben 14 tekerlek üzerinde bu kadar kendime güvenmiyorum. O,dört tekerlek üzerinde bana artistlik yapmaya çalışıyor utanmadan!”demiş. İşte böyle değerli okurlar, siz zaten neyin ne olduğunu biliyorsunuz. Ne de olsa siz de bu garip ülkede yaşamaktasınız.

HDP, mahallenin delikanlısı rolünde

Elbette teşbih yapıyoruz. O nedenle teşbihte hata olmaz. Zaten okuyunca hak verenleriniz de olacaktır. Selahattin Demirtaş, zaten geçen yaz vuku bulan Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikbal yıldızını parlatmıştı. O seçimde her ne kadar üçüncü gelse de rüştünü ispatlamış ve çıtasını yukarıya taşımıştı. Şimdi de Demirtaş ve onun partisi HDP, başka bir serüvenin içinde. Siyaset mahallesinde yeni bir kabadayı palazlanmak üzere ve bu bıyıkları yeni terlemiş bıçkın delikanlı, mahallenin yıllanmış kabadayısının karşısına dikilip , “Yeter artık!” diye haykırıyor. Mahalle sakinlerinin de bütün umudu bu yeni palazlanmaya başlayan bıçkın delikanlıda. Bakalım delikanlı, çizgiyi aşacak mı, yoksa aşamayacak mı? Şayet bu delikanlı çizgiyi (yüzde on’luk seçim barajını)aşıp da mahallenin yıllanmış kabadayısını geriletebilirse mahallede hiçbir şey eskisi gibi olmayacak artık. Bütün hesaplar bunun üzerine kurulmuş durumda. Ancak şöyle bir ihtimal daha var. Eğer bu delikanlı çizgiyi aşar ve buna rağmen mahalledekilerin samimiyetsizliğiyle karşılaşırsa, yani çizgiyi aşması için onun sırtını sıvazlayanlar çizgiyi aştıktan sonra ona “tu kaka!”derlerse ne olacak? Mahallenin bu yeni delikanlısı resti çekip de “Ben kendi mahalleme taşınacağım artık!”derse ne olacak? “Gizli ajandası vardı; ortaya çıktı!” mı denilecek? Mahalle maçı mı oynanacak?

Patates de gündemden düştü

Ucuzlayan her şey değerini yitiriyor. Bu söz, Türkiye’de siyaset için de söylenebilir. Ama zaten şu sıralar içimiz dışımız siyaset. O yüzden biz, siyasetten değil de patatesten bahsedelim. Ya da patates siyasetinden… Daha on gün öncesine kadar yer gök patates sızlanmalarıyla doluydu. Sonrasında patateste hasat başladı ve bu hasadın başlamasıyla piyasadaki patates de ucuzlayıverdi. Şimdi kimse patatesten konuşmuyor. Ucuzladı ve değerini yitirdi patates. Bir daha eski haşmetine kavuşur mu bilinmez. Senin de muhabbetini özleyeceğiz ey patates!

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web