Önceki gün köşe yazımda TIR şoförleriyle ilgili gelen şikayetlere yer vermiştim. Trafikte yaşanan sıkıntıları dile getirmiş biraz da ağır eleştirilerde bulunmuştum. Özellikle de,‘TIR terörü‘ cümlesi çok ağır cümle olmuştu.

Yazımın ardından arayan bazı dostlarımız oldu. Daha sonra düşününce TIR şoförlerini incittiğimizi gördük. Özür dilemekte bir erdemdir düşüncesine sahip biri olarak camiadan özür diliyorum.

Tabi herkesin hatalarını, eksiklerini ve yanlışlarını yazmaya devam edeceğiz. Bu konuda geri adım atmayız. Ama bazen kurduğumuz cümlelerde sınırı aşabiliyoruz. Her geçen gün bizim için yeni bir tecrübe oluyor elbette.

Tarih yazdık resmen

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında tüm Türkiye’de olduğu gibi Torbalı’da da halk meydana indi. Günlerce haftalarca her akşam tutuldu o vatan nöbeti. Aslında bir mesaj verdi halk, ‘Biz daha ölmedik’ diye. Hem içerideki hem de dışarıdaki düşmanlara gitti bu mesaj.

Bence üzerimizdeki ölü toprağını attık. “Sizin hayır sandığınız şer; şer sandığınız şeyde hayır vardır. Allah (cc) bilir siz bilmezsiniz” Tam da bu sözde anlatıldığı gibi şer gibi görünen darbe girişimi aslında bu ülkenin ve milletin yeniden dirilişine sebep oldu.

Avrupalının deyimiyle ‘hasta adam’ artık iyileşti. Ayak oyunlarıyla bizi öyle al aşağı ettiler ki, uzun süre belimizi doğrultamadık. Millet uyandı, silkelenip kendine geldi adeta. Bu toprağın çılgın çocukları, atalarının izinden gitmeyi başardı.

Torbalı’da bu tarihi anlara en iyi şekilde destek verdi. Şahitlik ettik bu tarihi olaya. 20 günü aşkın vatan nöbetinde her akşam dolup taştı meydanlarımız. Finali de en iyi şekilde yaptık. Yediden yetmişe herkes bu sınavı en iyi şekilde verdi. Bu yaşadıklarımızın ardından güzel günler bizi bekliyor.

Bak sen şu derneğe…

İlçemiz gerçekten de zenginlikleri, farklılıkları ve hoşgörüsüyle tam bir Türkiye mozaiğini oluşturuyor aslında. Her kesimden, her düşünceden ve her gelenekten insan bulmak mümkün. Zaten bizi biz yapanda bu değil mi?

Bu kadar farklılıkların olduğu ilçede haliyle sivil toplum kuruluşları da çok aktif oluyor. Aktif olan derneklerin başında ise özellikle Torbalı Fenerbahçeliler Derneği geliyor. Ki geçtiğimiz haftalarda Vatan Nöbeti’ne yaptıkları geniş katılımla dikkatleri üzerlerine çekmişti. Dernekten, yine örnek alınacak ve alkışlanacak hareket daha geldi.

Torbalı Fenerbahçeliler Derneği Yönetimi, önceki gün resmi sosyal medya hesabından bir mesaj yayınladı. Mesajda, “Yönetim kurulumuzca aldığımız karar ile şehit aileleri, Gazi renktaşlarımız, engelli kardeşlerimiz, 10 yaşına kadar küçük kanaryalarımız ve bayanlarımıza derneğimiz de tüm sezon boyunca maç yayınları ücretsizdir” denildi.

Buradan, bu kararı alan dernek yönetimine gerçekten teşekkür ediyorum. Zor günler geçirdiğimiz bu anlarda birbirimizle daha da yakınlaşmamız gerekiyor. Belki çok küçük bir olay gibi görünebilir ama ateşe atılan İbrahim A.S.’e su taşıyan karınca misali önem arz etmekte. Herkes safını, duruşunu belli etmeli. ‘Benim elimden bir şey gelmez’ demekten ziyade, ‘Üstüme düşen nedir’ düşüncesiyle hareket etmeliyiz.

Dönel kavşak değil, delirten kavşak

Geçtiğimiz yıllarda Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından yaptırılan Kemalpaşa Kavşağı, gerçekten de sürücüleri delirtiyor. Her gün mü kaza olur bir kavşakta? Artık bıktık bu durumdan. Defalarca dile getirdik. Bu köşede yazdık. Gazete sayfalarına taşıdık. Ama yetkililerde halen ‘tık’ yok.

Bence dönel kavşak ismini atmalı delirten kavşak ismini vermeliyiz buraya. Sürücüler bu kavşağa girmek istemiyor artık. E adamlar da haksız değil. Bu kavşağı kullanmayı bilmememiz, işin ayrı bir sıkıntılı boyutu.

Her gün binlerce araç geçiyor İzmir-Aydın asfaltı üzerinden. TIR’lar, kamyonlar, otobüsler, otomobiller ve daha niceleri. Bu duruma artık bir el atılmalı. Hali hazırda İzmir-Aydın karayolunun yenilenmesi için çalışmalar devam ediyor. Proje kapsamında birçok kavşak yapılacak. Bence Kemalpaşa Kavşağı’da düzenlenmeli. Battılı-çıktılı bir proje ile trafik rahat nefes alır. Bu sayede şehir içine girmeyecek olan araçlar direkt geçiş yaparak trafiğin akışını da etkilemez.