Lafin hasi…
Meramimizin hülasasi…
Karisik gözümün isigi, her sey karisik…
***
ImamHatipler umulan kadar ilgi görmemis…
Bismillah…
Daha isin basindayiz. Isin kisi var yazi var…
Mahallelinin ittirmesi…
Devlet babanin dürtmesi…
Himmet sahiplerinin zorlamasi…
Fakir fukaraya yönelik, ‘ancak cennette zengin olunacaginin’ anlatildigi sunumlar ve ikna odalari…
Ve daha bir kisim medyanin el atmasiyla oldu oldu…
Ne ala…

Baktin olmadi…
Yasaya bir küçük cümle: “Imam Hatip mezunlari üniversiteye sinavsiz girer” vecizesini ekler kenara çekilirsin…
Sonra seyreylersin izdihami…

Badem biyiklarin altindaki dudaklar ta kulaklarda…
Yeter ki aga söyle hafiften ‘he’ desin…
***
Yok bugün savasi anlatmayacagim…
Tezkere denildiginde benim aklima vatan görevini bitirip memleketlerinin yoluna koyulan civanlarin; kirilmasin, bükülmesin, onca emegin üzerine çay dökülmesin diye üzerine titredigi o A4 ebatli kagitlar gelir…
Onur belgeleri gelir…
Benim bildigim en anlamli tezkereler onlar.
Simdi duyduklarim sanki biraz sanal,
sanki biraz yutturma, biraz göz boyama isi gibi…
***
Su bati milletine hayranim…
Bizi silahla dize getiremeyeceklerini anladilar…
‘Kurtulus’ ve ‘devlet kurma’ mucizelerimizin karsisinda bir zaman duraksayip, gözlemlediler…
Yemlediler…
Bitimiz azicik kanlandi…
Hemen ‘Osmanli’ düsleri kurmaya basladik…
Akilli adamlar…
Osmanli demek Ortadogu batakligi demek…
‘Her yer, her yerde…’
Mustafa Kemal bu sinsiligi yillar önce görüp, barisi her zaman ilk sirada tutan akilci dis politika geleneklerinin yerlesmesini önermisti. Ona göre baris hem ülkede hem de dünyada gerekliydi…
Bugün onu anlamakta zorlananlarin bu ülkeye verecekleri zararlari düsünmek bile insanin kanini donduruyor…
Cumhuriyet kuruldugundan bugüne kadar, bir büyük dünya savasi ve yüzlerce bölgesel çatismalarin arasindan sadece; gerekli olup olmadigi hala tartisilan Kore macerasi ve zorunlulugu kimse tarafindan tartisilmayan 1974 Kibris çikarmasi disinda sicak çatismalarin disinda kalmayi basarabildik…
Bu basarinin altinda kimlerin imzalari vardi dersiniz?..
Adam gibi politikacilarin ve aralarinda bugün AKP’nin itibarsizlastirma listesinde basi çeken Ismet Inönü ile ‘monserler’ diye dalga geçilen disisleri bürokratlarinin…

Simdi her yer her yerde…
Ayikla pirincin tasini…
***
Uzerinden neredeyse bir hafta geçen AKP Kongresinin kendisi degil…
Basin duvarinda açtiklari büyük yara degil…
Içerigi, ne getirip ne götürecegi degil…
Yalniz Barzani konusuluyor…
Adami buralara kadar yormalarinin amaci demek buymus…
Bende pek çok insan gibi hiçbir AKP’linin ondan gurur duyacagini sanmiyorum. Bir rastlantinin yarattigi kafa karisikligini elestiri olarak gündemlerinde tutanlar, o günün gerçekten elestirilmesi gereken kisimlarini iskaladilar ve bu konuda AKP’ye büyük haksizlik yapildi…
Ha o Kürt agasi bir kisim siyasi ve ticari hesaplar ugruna bu ülkeye çagrilip AKP’lilere alkislatilmadi mi?..
Evet…
Eger kurucu ve sunucu iride; “ondan gurur duyulmasi” isaretini verseydi, hiç süphe yok ki tüm parti ‘gurur’ duyardi, akredite olmadigimiz halde bize de dinletilirdi…

Bu ülkede her yer her yerde ama…
Derli toplu, tek sesli tek kurumu AKP…