Büyük Torbalı

HIRSIZLAR SADAKA KUTUSUNA DADANDI

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
HIRSIZLAR SADAKA KUTUSUNA DADANDI
Gökhan YALKALK( g.yalkalk@buyuktorbali.com )
297 Görüntüleme
07 Mart 2016 - 23:25
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

İlçemiz her daim, nüfusu artan ve büyük göç alan bir bölge. Her çeşit insan buraya akın akın geliyor. İlçe büyüdükçe sorunları da büyüyor. Büyüyen sorunların başında ise asayiş olayları geliyor. Güvenlik güçleri hem merkezde hem de kursal da elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bunda hiç şüphemiz yok. Fakat hırsızlık olayları can sıkmaya devam ediyor. Havalar ısındıkça da bu olaylar birbir artıyor.

Hırsızlık, en adi suçların başında geliyor. Ama hırsızlıkta adiliğinde adiliği olur mu? Evet olur. Vatandaşın kazancına, malına, mülküne göz diken hırsızlar, şimdilerde rotayı sadaka kutularına çevirmiş durumda. Küçük esnaflarda yer alan sadaka kutuları, hırsızların hedefinde. Birçok bölgeden sadaka kutularının çalındığı konusunda bilgiler geliyor haber merkezine.

Bu resmen adiliktir. Adı üstünde sadaka. İnsanların birer ikişer lira sadaka vererek, öğrenciler için toplanan paralara nasıl el uzatılır. Biz nasıl bu hale geldik. Bir zamanlar, ülkenin dört bir yanında sadaka çeşmeleri yer alırdır. Varlıklı insanlar buraya sadaka bırakırdır. O paraya günlerce dokunulmazdı. İhtiyaç sahibi sadece ihtiyacı kadarını alır, gerisini bırakırdı.

Müslüman bir ülkeyiz ama hırsızlık gibi adi suçlar almış başını gidiyor. Bu da eğitimsizlikten geliyor. Eğitim sistemi değiştirilmeli. Gerçekçi anlamda daha insancıl ve inançlı bireyler yetiştirilmeli. Bu eğitimlerde aileden başlar. Anne-baba eğitimli olacak ki, çocuğunu da öyle yetiştirsin.

AİLELER ÇATIRDIYOR

İlçemizde hemen hemen her yıl yüzlerce çift dünya evine giriyor. Evlilik çok önemli ve büyük bir müessese. Sonuçta toplumun temel taşı. Toplumu toplum yapan ailedir. Her inanış ve düşünce evliliğe büyük bir önem vermiştir.

Geleneklerine bağlı olan toplum gitti, Avrupa’yı kendine örnek alan bireysel bir toplum geldi. Tamamen birbirimizden uzaklaştık. Nerde o güçlü aile bağları. Eskiden dizilerimiz, filmlerimiz bile aileye önem verir ve yıkılmaması için her yolun denendiğini gösterirdi. Bugünkü diziler ve filmler ise adeta çiftleri boşandırmak için birbiriyle yarışıyor. Toplumun ahlak seviyesi de gittikçe düşüyor.

Bu olaylar üst üste geldiğinde boşanmalarda artmaya başladı. En güçlü yanımız olan aile şimdilerde en zayıf tarafımız olmuş durumda. Torbalı’da da son yıllarda boşanmalarda büyük bir artış yaşanıyor. Son 5 yıl içerisinde Torbalı genelinde 5 binden fazla kişi boşandı. Bu da neredeyse her yıl 1000 kişinin boşandığını gösteriyor. Çok korkunç bir rakam bu. 1990’lı yıllardan 2009 yılına kadar sadece 2 bin 917 kişi boşanırken bu sayı son dönemde müthiş bir şekilde arttı. Sadece gençler değil, 55 yaş üstü çiftlerde boşanıyor. 55 yaş üstünde 1500 kişinin de boşandığı istatistiklere yansıdı. Bu soruna acilen müdahale edilmeli. Ülke genelinde bir çalışma yapılmalı.

HANIMLAR, GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Öncelikle tüm hanımların günü kutlu olsun. Son yıllarda artan kadına yönelik şiddet, cinayet, tecavüz toplumdaki kadın anlayışının hangi boyuta geldiğini gösteriyor aslında.

İslamiyet’ten önce kadının hiç değeri yoktu. Araplar, kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı. Kâbe etrafında bile kadınlar çıplak dolaşırlardı. Müslümanlık gelince bu kötü âdetler son bulmuştur. Kadın yaradılış gereği, narin ve zarif bir mahlûkattır.

Kadınlar, İslam dininin kendilerine verdiği kıymeti, rahatı, huzuru, hürriyeti ve boşanma hakkına malik olduklarını bilmiş olsalar, bütün dünya kadınları, hemen Müslüman olurlardı. Müslümanlıkta kadın sultandır. Dinimiz kadına çok değer vermiş, erkeğe de çok mesuliyet yüklemiştir. İslamiyet’te kadın ev içinde ve dışında çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Evli ise erkeği, evli değilse babası, babası da yoksa en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamaya mecburdur.

Baş tacı olan kadınlar, günümüzde değersiz bir varlığa dönüşmüş birçoğunun gözünde. Bir kadın yazar da diyor ki: (Ne zaman bir fuara gitsem, bacaklarını açıp son model arabaların üstüne oturmuş mini etekli mankenleri görsem içim kalkıyor, midem bulanıyor. Ve şaşıyorum: İyi kötü birer kişilikleri olan bu kadınlar, orada öylece durup o arabaların birer aksesuarı gibi pazarlanmayı nasıl içlerine sindiriyorlar? Hem, kadın cinsini bu kadar aşağılatan o kadınlara karşı, hem de onları oraya oturtup müşteriyi kandırarak mal satmaya çalışanlara karşı öfke doluyor içim.)

İşin bütün özeti aslında bu sözde. Kadınlar, birer pazarlama objesi mi yoksa evi ev yapan, aileyi çevip çeviren bir baş tacı mı?

 

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web