HANEFI Avci’nin kaleme aldigi Ha-liç’te Yasayan Simonlar isimli  kita-bin üzerinde vuku bulan tartismalar so-gumaya yüz tutmusken neyse ki imda-dimiza Ibrahim Kudayyilmaz yetisti.
Torbali siyasetinin duayen isimle-rinden bir tanesi olan Ibrahim Kudayyilmaz ile geçtigimiz günlerde ayaküstü kisa bir sohbet etme imkani buldum.
Kendisine su siralar ne ile mesgul oldugunu sordugumda hayli ilginç bir yanitla karsilastim.
Ibrahim Kudayyilmaz vakti müsait oldugu için kitap yazmaya baslamis.
Evet yanlis duymadiniz Ibrahim Ku-dayyilmaz su siralar bir kitap kaleme almakla mesgul.
Kitabinin adi da oldukça ilginç.
Kudayyilmaz’in kitabi  “Haci ve Müritleri” basligini tasiyor.
Kitabin içerigi hakkinda fazla ko-nusamasak da, Kudayyilmaz kitabinin tipki Hanefi Avci’nin yazdigi  Haliç-teki Simonlar isimli kitap gibi büyük tartismalar yaratacagindan emin. Ben, haci ve müritleri’nin kim oldugunu merak ediyorum.
Ibrahim Kudayyilmaz elinde oldukça uzun bir mürit listesi oldugunu söyle-yerek benim bu merakimi yatistiriyor.
Kudayyilmaz kitabi üzerinde çalisadu-rurken bizlere “Allah kalemine kuvvet versin” demek düsüyor.
Haci ve Müritleri kitabini heyecanla bekliyoruz.

HUSEYIN GUNAYDIN, MILLI GÖRUS GÖMLEGINI ÇIKARDI MI?

Büyük Torbali Gazetesi okurlarinin ekseriyeti gazetenin basyazari Hüse-yin Günaydin’in nerelere kaybol-dugunu ve neler yaptigini merak ediyor.
Çok uzun süreden beri gazetemizin arka sayfasinda  günlük makaleler yazan Günaydin’in yazmayi ansizin birakmasinin üzerinden neredeyse bir ay geçti.
Hüseyin Günaydin’in neden böyle bir karar aldigi ve neler yaptigi simdilik tam bir muamma.
Ben kisa zaman içinde aramiza döne-cegini ümit ediyorum.
Benim asil merak ettigim mesele Hüseyin Günaydin’in Milli Görüs gömlegini çikarip çikarmadigi..
Birkaç kisi bana çok siki bir Erba-kanci olarak taninan Günaydin’in Milli Görüs gömlegini çikardigini söylediginde inanmadim.
Çünkü benim için Hüseyin Günaydin demek her seyden önce Milli Görüs demek.
Hatta bu meseleyle ilgili çok enteresan bir hatiram bile var.
Günlerden birgün Hüseyin Günay-din evimizin balkonunun altindan geçiyordu.
Her zamanki gibi sik giyinmis, gözün-de ultra viyole günes gözlükleri acele adimlarla sokagi arsinliyordu.
Ben de o esnada balkondaki kanarya-nin yemini veriyordum.
Hüseyin Günaydin’i ansizin bizim sokakta görünce “Milli Görüs” diye bagirdim.
Hüseyin Günaydin’a adi ile hitap et-mek yerine, kendisine “Milli Görüs” diye seslenmem de onunla özdeslesen “Milli Görüs”düsüncesi yüzündendi..
Ben Hüseyin Günaydin’in Milli Görüs gömlegini çikardigina asla inanmiyorum.
Umarim tekrar aramiza döner ve hakkindaki bu iddialari kösesinden yanitlayarak halki bu konuda aydinlatir.