İhtiyarlık nedir, kimlere ihtiyar denir?

Dünya sağlık örgütünün verilerine göre 65 yaş ve üstüne ihtiyar, yaşlı denilir.

İhtiyarlık, ömrümüzün son baharı, belki de kışıdır.

Tecrübedir, yaşanmışlıktır, birikimdir, bilgeliktir ihtiyarlık.

Ne yaparsak yapalım kurtulamayacak, kaçamayacak olduğumuz sondur, ihtiyarlık.

Gözlerin zayıfladığı, dişlerin döküldüğü, belimizin büküldüğü demlerdir, ihtiyarlık.

Sevgili okurlar ihtiyarlık kötü bir şey değil, kötü olan ihtiyar hissetmektir.

Bir başka ifadeyle:

“Gençlik hayatın belli bir çağı ile sınırlı değildir.

İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, güvensizliği derecesinde yaşlıdır.

Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir. Seneler cildi buruşturabilir ama heyecanların kaybedilmesi ise ruhu buruşturur.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, hâlbuki asıl yaşamadıkça yaşlanırlar. İnsan ihtiyar olduğunu kabul ettiği an ihtiyardır.

Güzellikleri görme yeteneğini kaybetmeyen insan, yaşı ilerlese de asla yaşlanmaz.

Yaşlanmak bir dağın zirvesine tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.”

Başka bir açıdan yaşlılar, bulunduğu hanenin bereket sebebi, bela ve musibetlere karşı paratonerdir.

İhtiyarlık, dünyadan el yunup, eleğin asılacağı zaman değil, ibadet ve taatla meşgul olup, ahirete hazırlık zamanıdır.

Çocuklarına daha çok zaman ayırıp, torunlarına dadılık vaktidir, ihtiyarlık.

İhtiyarlar gençlerden saygı bekler, ilgi bekler, onlara bunu çok görmeyelim.

Unutmayalım ki:

“Yaşlı olmaları sebebiyle ihtiyarlara hizmet eden gençlere yüce Allah, ihtiyarlığında o saygılı gençlere hürmet edecek gençler yaratır.” buyuruyor, kutlu Peygamber.

Eli öpülesi, saygıdeğer büyüklerimizi çok seviyoruz ve onlara diyoruz ki:

“İyiki varsınız, Allah sizlere hayırlı, sağlıklı ömürler versin.”