PERSEMBE sabahi adetim oldugu üzere erkenden uyanip günlük gazeteme göz gezdirmek üzere balkon kapisini açtim. Büyük Torbali Gazetesi’ni eli-me alir almaz kalbim küt küt atmaya basladi. Mansette büyük, siyah punto-larla atilmis bir baslik: “Almanya’dan mesaj var” Haberin fotografi da olduk-ça enteresan… Torbali Belediye Bas-kani Ismail Uygur, yüzünde her za-manki orijinal gülümsemesiyle Almanya’daki çöp bertaraf tesisini geziyor.
Almanya’dan konusan Uygur’un sanki söyle der gibi bir ifadesi var: “Iste ey aziz Torbali halki! Size kazandiracagi-miz en önemli yatirim bu!”
Balkon kapisinin hemen bitisigindeki koltuga oturup yari açik yari kapali gözlerimle haberi okumaya basladim.
Haberi okudukça içimde adeta güller açti, oldum renga, renga, rengârenk.
Az öncesine kadar bir Japon piya-desininkini andiran kisik gözlerim, borsada yüklü miktarda para vur-mus bir simsarinki kadar açildi. Hatta içimde depresen bu çöplük sevdasi öy-lesi asiri boyutlara ulasti ki sormayin.
Bir ara ayagimdaki kisacik sorta aldir-mayarak sokaga firlayip: “Yasasin çöp-lük! Yasasin çöplük!”diye bagirmak ve bu coskumu sokakta tezgâhlarini yeni açmaya baslayan Pazar esnafiyla paylasmak geldi içimden.
Almanya’dan bildiren Ismail Uygur oradaki çöp bertaraf tesisini öylesine ballandira ballandira anlatiyordu ki, eminim o haberi okuyan herkes be-nim yasadigim duygulari azicik da olsa derununda hissetmistir.
Öyle ya Ismail Uygur, Taskesik Köyü hudutlarinda kurulacak çöplük için bu zamana kadar tek kelime dahi etmemis-ti. Megersem, konusmasi için Alman-ya’ya gitmesi ve oradaki medeniyet sahikasi çöplük tesisini görüp, gerçegi bütün çiplakligiyla kavramasi icap ediyormus.

SOKAKTAKI VATANDAS SORUYOR

ISMAIL Uygur, buram buram çöplük kokan açiklamasinin bir yerinde “Bu meselede sokaktaki vatandas gibi düsünemeyiz” diyor.
Almanya’daki çöp tesisinin Torbali’da bulunan fabrikalardan farksiz oldugunu ifade ediyor.
Anlasilan Sayin Uygur, Torbali’da bulunan fabrikalarin çevreye verdigi zarar konusunda da oldukça bilgisiz.
Bir türlü denetlenmeyen ve mahsusçuk-tan aritma tesislerine sahip bu fabrika-larin Torbali’nin yer alti ve yer üstü su kaynaklari basta olmak üzere, buradaki dogaya nasil tahribat verdiginden habersiz..
Bu konuda aydinlanmasi için Almanya dönüsünde isterse onu söyle bir Torbali gezisine çikarabilirim. Neyse, bu mese-lenin baska bir yönü… Uygur, sokakta-ki vatandas gibi düsünmüyormus.
Bizse Taskesik hudutlarina konuslandi-rilacak çöplük tesisi için sokaktaki va-tandas gibi düsünmeden edemiyoruz. Çöplügün gül suyu üretecegine bir türlü ikna olamayisimizin sebebi de bu olsa gerek. Yarin Torbali iyice ya-sanmaz bir hale geldiginde buralardan gidecek kadar da paramiz yok. Simdi ben sokaktaki bir vatandas olarak Al-manya’dan bildiren Ismail Uygur’a soruyorum:
– Bütün Izmir’in çöplügünü Torba-li’ya yigacak olan bu projede, bu çöpleri uzaydan mi indireceksiniz? Yani onca çöpü ilçeye nasil tasiyacak-siniz? Bu is için yer altindan tünel ka-zamayacaginiza göre yüzlerce çöp kam-yonu, Torbali’ya akin edecek demektir. Bundan dogacak zararlari nasil izole edeceksiniz?
– Izmir’in çöplügüne ev sahipligi yapan bir ilçenin Belediye Baskani olmak size gurur verecek mi? Yoksa bundan utanç mi duyacaksiniz? Ben sokaktaki vatandas olarak çöplük kentte yasamak-tan utanç duyacagimi bilmenizi isterim.