YENI açilan Bayindir yolundan gidiyoruz, Taskesik Köyüne dogru. Yolun sagi solu zeytin, çam ve öteki yesil alanlarla bezeli. Uzaktan görünen çam agaçlari sanki tornadan çikmis gibi birbirinin benzeri. Topragin verimliligi yesil alanlarin çoklulugu ile belli oluyor. Ve “orman gibi kardesçesine” siiri aklima geliyor. Umarim bir gün bu çagriyi herkes anlar, sindirir ve yasar. Taskesik Köyü’ne dogru yaklastikça havada serinlik hissediliyor. Demir yolundan geçip köye giriyoruz. Köy Kahvesinin önünde 4-5 kisi var, yanimiza gelip selamlasiyoruz. Avukat Sabri Yurdakul, Alevi ve Bektasi Dernegi Torbali Ilçe Baskani  Engin Türkdogan, emekli ögretmen Zülküf Togrul ve ben kisa bir tanisma ile sohbete basliyoruz. Köyün ögretmen Muhtari Ismail Çakaloglu hemen söze giriyor. “Kisin rüzgar ormandan köyümüze dogru esiyor. Çöp kokusundan nasil durulur. Köy halki olarak çaresiziz. Ne yapalim bilemiyoruz. Artik  500 nüfuslu köyümüzü yani bizi zorla göçe sürüklüyorlar” dedi. Muhtar, Valilige iki yil önce dilekçe vermis, dilekçenin cevabini getirdi, birlikte okuduk. “Sizlerin dilekleri de göz önünde bulundurulacak” diye yuvarlak sözler kullanilmis. Avukat Sabri Yurdakul, muhtara sordu. “Bu çöp alani konusunda daha önceden sizlere danisilip bilgi verildi mi?” “Hayir! Hiç kimseye danisilmadi ve tartisilmadi.” Sanki yangindan mal kaçiriyorlar, demek istedi Muhtar. Avukat Sabri Bey de: “Tüm Torbali halkini ilgilendiren önemli bir konunun muhataplarini yok saymak hem hukuka hem de insanliga aykiridir ve yakisik almaz” dedi. Bu arada çaylarimizi içtik. Orman alaninin Taskesik’e yakin olmasi köyün havasini da degistirmis. Oksijenin bol oldugu havanin serinliginden ve nefes alisimizdan belli. Sonra çöplük yapilacak bölgenin yakinina kadar yürüyerek gittik. Siril siril akan küçük bir dereden geçtik. Muhtar Ismail Çakaloglu bizi çöplük alani konusunda kisaca bilgilendirdi. “Alan 1.600 dönüm yariya yakin bölümü ormanlik, bir kismi zeytinlik ve çalilik. Burasi köye çok yakin bagirsan duyulur”dedi. Daha sonra muhtara tesekkür edip köyden ayrildik. Torbali kamuoyunda söyle bir görüs var. Taskesik çöp olayina karsi çikanlar, Torbali Belediyesine ve CHP’ye karsi çikanlardir. Veya çöp konusunda cahil insanlardir. Bu çevre sorunu kardesim, çöpün sagcisi solcusu olmaz. Bu çöp meselesi ihaleye gelinceye kadar, Tarim il, Karayollari, Bayindirlik, DSI, Orman ve çevre, Gedas, Izsu vs..gibi kamu kuruluslarindan izin alinmistir ama bu bizlerin demokratik taleplerini ve elestirilerini engelleyemez. Her dogru sandigimiz seylerin içinde yanlislar gizlidir. Bugün dogru gibi görülen çöp karari birkaç sene sonra yasam yanlisligini gösterecektir. Siki durun, su elestirimi iyi yorumlayin lütfen!. Çöplük zarar vermez, baska çaresi yok diyenler ve sessiz kalanlar, evinizdeki muslugu çevirip gönül rahatliyla bir bardak  su doldurup içebiliyor musunuz?. Elbette hayir. Peki Torbali’nin suyu bu kadar kirlenirken yukarida saydigimiz kurumlar yok muydu? Yoktu diyemezsiniz. Bu sistemdeki kurumlarla çevre sorunlari çözülmüyor. Gözünü kar hirsi bürümüs Uluslar arasi tekeller küresel isinmanin nedeni degil mi? Torbali’yi bitirdik, Fetrek Çayindan gram su akmiyor, Taskesikteki küçük dereden siril siril su akiyor. Bunlari söylemek için illaki uzman olmamizi mi gerektiriyor. Çünkü çöp kokar!  Bunu çocuga sorsan da bilir. Bu ve benzeri çevre sorunlarinin çözülmesi için ülkemizde çevrecilerin çogalmasi gerekiyor. Maalesef kurumlarla çözülemiyor. En az, çöpün ve sanayinin çevreyi kirlettigi kadar, havamizi kirleten Torbali’nin göbeginde baz istasyonlari var. Zararlari bilimsel ve hukuksal olarak saptanmis. Devletin kurumlari bazlara dogru demis, bilim ve hukuk yanlis demis. Demek ki, yanlis ile dogru, aciyla tatli gibi her zaman yan yana. Çöp için olumlu ve olumsuz düsünen arkadaslarimiz neden baz istasyonlari konusunda seslerini çikarmiyorlar? Bu bazlarin uzmanlari  ve bilir kisileri Torbalinin aydinlari neden sessiz.? Selçuk Belediye Baskani(Ertan Unver’in haberi) bazlari mühürlemis. Geçen yazilarimda belirtmistim, Yatagan CHP’li Belediye Baskani bazlari sehir disina çikaracak. Biz de yetkililerden böyle davranislar bekliyoruz. Demokratik tepkimizi gösterip, caydirici olamadik. Tepkilerimiz gazete köselerinde kaldi. TKP’nin, Denizlerin anma toplantisina bile Kaymakamlik izin veremedi. Yasalar her zaman toplumlarin gerisinde kalmistir. Referanduma(halk oylamasi)gidecek olan yeni ana yasa bile halkimizin beklentilerinin gerisindedir. Bu nedenle Deniz Gezmisler ve arkadaslari özgürce anilmali söylenecekler söylenmelidir. Ölen yakinlarimi anamiyorsam nerde kaldi benim onurum ve insanligim? Ben inaniyorum, önümüzdeki süreçte derlenip toparlanacagiz, bazlara ve çöpe “DUR” demeye çalisacagiz. Örnekler çok. Altin tekellerine karsi direnen, Ovacik, Efemçukuru ve Usak köylüleri. OKTAY Konyar’i çiplak eylemleriyle yakindan taniriz. Sonra Mugla Yuvarlakçay, Fethiye Saklikent ve Sinop Gerze’deki eylemler basariya ulasti. Akfen Holding hidroelektrik santrali kurmaktan vazgeçti. Taskesik’te muhtar “avukatimiz da hazir” dedi. Sabri Yurdakul da “arkamda sizleri görürsem mesele yok, göreve hazirim” dedi. Bunlari beceremezsek Nazim’in siirini okumaktan baska çaremiz yok.
“…………………………..
Koyun gibisin kardesim,
gocuklu celep kaldirinca sopasini
Sürüye katiliveriyorsun hemen
Ve adeta magrur, kosarsin salhaneye.
Dünyanin en tuhaf mahlukusun yani,
…………….
Ve bu dünyada, bu zulüm
Senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eger
ve hala sarabimizi vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeye de dilim varmiyor ama
kabahatin çogu senin, canim kardesim!..
“Yatagini kirletmeyi sürdürürsen, bir gece kendi pisliginde bogulursun.”
Sef Seattele (1854)
“En güzel günlerimiz henüz yasamadiklarimiz.” N.H.RAN