Büyük Torbalı

Kadinlar, Kadinlarimiz

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
Kadinlar, Kadinlarimiz
253 Görüntüleme
08 Mart 2010 - 23:04
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

8 Mart 1857 yilinda ABD’nin New York kentinde bir cinayet islendi. Tekstil fabrikasinda 12 saatten fazla çalisan isçiler 8 saat is günü, esit ise esit ücret istegi ile greve gittiler. Fabrika atese verildi. 100’den fazla kadin isçi içerde cayir cayir yandi. Bu katliami yapanlarin dini, imani, vatani ve vicdani yok mu? Acaba yorumlari yapilmaya baslandi. Yakilan isçilerin anilarini kalicilastirmak için; 8 MART 1910’da çesitli ülkelerden gelen tüm yasamini sömürüsüz ve savassiz dünya mücadelesine adayan komünist, sosyalist, ilerici ve devrimci kadinlar, Danimarka’nin Kopenhag kentinde toplandilar. Toplumsal kurtulusa, esit haklara kavusmak ve çocuklarini baris içinde mutlu bir dünya da büyütüp yetistirmek için savasmaya ant içtiler.
Uluslararasi ve Almanya isçi hareketinin taninmis önderlerinden Clara Zetkin’in önerisi üzerine 8 Mart Dünya kadinlarinin savas ve dayanisma günü ilan edildi. Ulkemizde de ilk kez 8 Mart 1921’de kutlandi. Evet, dünya emekçi kadinlar gününün tarihçesi kisaca böyle.
Yeryüzündeki islerin üçte birini yapiyor, ama toplam gelirin onda birini kazanabiliyor, dünya emekçi kadinlari. Dünyadaki mülkiyetin %1’i kadinlara ait, dünyada 100 yoksuldan 70’i kadin. Ulkemizde çalisan kadinlarin %45 kaçak çalisiyor. Fabrikalara müfettis geldiginde karanlik odalarda saklanan kadinlarin öykülerini çok duymussunuzdur. Esitlik, sosyal güvence gibi sözler kâgit üzerinde kaliyor. 100 kadindan 80’i sosyal güvenceden yoksun 25 de okuma yazma bilmiyor. Erkeklerle ayni isi yapan kadinlar daha az ücret aliyor. Her üç kadindan biri dayaga maruz kaliyor. Universite mezunu 100 erkekten 36’si kadinlara siddet uyguluyor.
Her evde, her kadin, sözle ve fizikî olarak siddet görüyor, erkek egemen toplumlarda.
Töre cinayetlerine kurban edilen ve intihara sürüklenen kadinlarimizin sayisi artiyor.
16 yasindaki Medine erkeklerle konustu diye yobaz tarikat kafasiyla diri diri topraga gömülüyor.
Is adaminin oglu, Münevver Karabulut’un kafasini testereyle kesebiliyor ve Güldünya hastanede vurulabiliyor. Günümüzde örnekleri çogaltmak mümkün.
Simdi yazacagim sözcüklerden alinmasin kadinlarimiz. Yasanasi bir dünyanin olusmasina katkida bulunmak için kullaniyorum. Kimi toplumda köle, kimi toplumda kasik düsmani, kimi yerde, saçi uzun, akli kisa, eksik etek, kimi yerlerde seks objesi olarak algilanip gelmis günümüze kadar kadinlarimiz. Rahmetli ninem yemege oturdugumuzda, gelin, eline kasigi aldiginda eline vururdu. “Sofrada gelinler kasikla yemek yemez” derdi. Davranisinin yanlis oldugunu söyledigimizde sofradan kalkar giderdi. Günümüzde kadinlarimizin kimisinde çarsaf kimisin de türban, kimisin de basi açik. Her kadin kilik ve kiyafetinde özgür olmali ve özgürce düsünebilmelidir, diye düsünüyorum.
Ulkemizde kadin olmak gerçekten zor bir sanat. Ev isi, çocuklarin bakimi, kocanin kahri, çevrenin ve inançlarin baskisi. Kadinlarimiz kiz çocuklarini emanet gibi tasirlar ve büyütürler. Kocaya devredilecek bir seymis gibi. Bunlar dogmatik felsefemizde var. “Nasil olsa yarin kocaya gidecek, kocanin malini yesin” deriz. Erkek egemen toplumlarda kadinlarimizin sorunlari dertleri daglar gibi sayilmakla anlatmakla bitmez. Sözü nasil baglayalim, nasil çözüm
Uretelim, bu konuda gerçekten, düsünce üretmek, sanildigi kadar kolay degil. Insanin eline ayagina dolaniyor kadin haklari konusu.
Dün “anamiz” diye sarildigimiz, bugün “esimiz” diye sevdigimiz kadinlarimiz toplumun temel taslaridir. Kadinsiz bir toplum olamayacagi gibi kadinsiz kurtulusta olamaz.
Böyle olmasina karsin her nedense kadinlarimiza gereken degerin verilmedigi ortada. Demek ki; bu haklari kadinlarimiz örgütlenerek almali. Kadin örgütlerinin yeteri kadar güçlü oldugu söylenemez. Bazi, kadin örgütleri, burjuva özentisi kimseye yarari yok. Çarsaflari yirtmakla, tarikatlari güçlendirmekle, din derslerini zorunlu kilmakla kadinlarin sorunlarini çözemezsiniz, çözülmüyor. Kadinlarimizi bilgi ve giysileri ile tutsaklastiran, kadinlarimizin tenini genelevler açarak gelir elde eden sistemden ne beklersiniz. Tüm, Alevi, Sünni, Çerkez, Kürt ve Türk kadinlari oldugunuz için degil ekonomik özgürlügünüzün olmadigi için, isinizin ve asinizin olmadigi için dertleriniz bitmiyor, gittikçe daglar gibi birikiyor.
Bazi belediyeler kadin sorunlarina siginma evleri ile çözüm ariyorlar, ama
Yeterli oldugunu sanmiyorum. Ismi bile acayip “siginma”. Siddet gören, acil yardim ihtiyaci olan veya baska türlü derdi olan kadinlarimiz geçici de olsa AILE IÇI SIDDET ACIL YARDIM HATTI 183 ARAYIN, SANIYORUM SIZE ULASILACAKTIR. Benim bu yazimi kaç kadinimiz okur onu bilemem ama bilginin ve bilgilenmenin zarari olmaz.
Kadinlarimiz kendi alanlarinda örgütlenmelidirler. Baska türlü kurtulus yok. “Yasamin her oldugu yerde savasmak istiyorum” diyen Clara Zetkin’i “Sosyalist dogulmaz, sosyalist yasanir” diyen Behice Boran’i Kurtulus Savasina katilan kadinlarimizi saygiyla aniyorum. 8 MART Emekçi Dünya Kadinlar Günü, tüm kadinlarimiza, mücadele günü olarak, kutlu olsun. 8 MART RESMI TATIL OLMALIDIR. “KADIN OLMAK URETMEKTIR, KADIN OLMAK DIRENMEKTIR” “KADINLARIMIZIN KURTULUSU, ESITLIKÇI, ÖZGUR VE DEMOKRATIK BIR IKTIDARDA”
YASASIN 8 MART!

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web