Har vurup harman savurmak” bizde…

“Gün bulup gün yemek” bize daha çok yakisiyor…

“Isten artmaz, disten artar” diyen halt etmis…

“Demokrasi neyimize” diyen dogru laf etmis…

“Sen bir garip fukarasin, senin neyine altin kakmali zurna…”

Diyenin de alnindan ‘sap’ diye öpmek lazim…

*

Demokrasi bir ‘kültür’, bir ‘birikim’ isidir dense de…

Ders kitaplari da benzer yakistirmalardan bahsetse de…

Bu meret bize çogu zaman bir numara bol geliyor. Içerisinde kayboldugumuz, labirentlerinde dolasmaktan yoruldugumuz ve de ‘adina’ verdigimiz önemin binde biri kadar ‘içerigine’ kafa yormadigimiz garip bir sey su bizim ‘kerhen’, ‘sehven’ demokrasimiz…

‘Kültür’ tamlamasini bir türlü yakistiramadigim günübirlik demokrasimiz için ‘birikim’, ‘tasarruf’ kelimeleri de adam gibi yerli yerine oturmuyor.

Bir sey degil, çok sey ters…

Yasiyoruz ama, içerisinden çikarilacak ders yok…

Kalkip da; ‘eksigini’, ‘yamasini’, ‘elekle sutasima cinliklerini’ yeniden yeniden siralamayacagim…

Aklima geldikçe yeteri kadar pismanlik, yeteri kadar eziklik yasiyorum zaten.

Fakat su sansima bakin ki; isim bulmakta hiç sikinti çekmiyorum. Tipki yarginin sekillenip, ‘AKP Tipi Hukuk’ tesis edilmesi gibi…

Yeni demokrasimizin ismini de, ‘AKP Demokrasisi’ olarak bir öncekinin altina yazip, listeledim bile…

Ve de ‘Güçler Ayriligi’ prensibinin demokrasiler için ne kadar gerekli oldugunu bugün bir kere daha iyice anladim.

Haktan olsa gerek; dün ‘sikayetçi’ oldugu herhangi bir ‘kurum’, herhangi bir ‘kavram’; ne zaman kendi yörüngesinde dönmeye basladiysa…

‘Sikayet’ birden bire buhar olup atmosfere karisiyor…

Aynen…

AKP YÖK’ten bugün ne kadar hosnutsa…

Yargidan da o kadar memnun…

Her sesini yükseltene: “Yarginin… Bagimsiz yarginin isi… Valla karisamayiz.” Yahut: “Beyler, bayanlar; yargiya saygi lütfen…”

Iyi hos da…

Yillar önce ‘AKP’ aleyhine verilen her karardan sonra ‘yargiya saygi’ hiç akla gelmiyordu.

‘AKP Tipi hukuk sisteminin’, ‘AKP Tipi demokrasinin’ alt yapisi olacagini, referandum öncesinden beri tahmin ediyorduk…

Yanilmadik…

Yaniltmadilar…

Demokrasimiz artik, ‘seçim sandigi’, ‘gizli oy’ ve ‘açik tasnifle’ yetinmek zorunda…

Bir fazlasini beklemeyin…

Öyle ‘balkon’, ‘teras’ fantezilerini de takilip kalmayin derim. Uygun bir formatla, uygun bir yere arsivleyebilirsiniz.

Yenilerine bakin siz…

‘Daha fazla özgürlük’, ‘daha ileri demokrasi’ uyutmacasina ilk günden beri inanmamistik…

Inandirabildiklerini de kandirdiklari gün gibi asikar…

*

Kafasinda farkli bir Türkiye; ‘Arap Bahariyla’ entegre bir ülke tasarlayanlar için zaten herhangi bir sorun yok. Her sey istedikleri gibi ilerliyor.

Geriye kalan…

“Yetmez ama evet” diyenler…

Liboslar…

Demkoslar…

Gakkoslar…

“Birak kardesim, biyigini, sakalini, fesini, sarigini, adamlar is yapiyor, çalisiyorlar” diyenler…

Bayraminiz mübarek ola…