“Eğer inancınız ve hedefiniz varsa ya da hayallerinizden asla vazgeçmiyorsanız her şey mümkündür.”

Yazıma bu güzel sözle başladım.

Öğrencilerimiz için…

Okullarımız açıldı… Çocuklarımız, torunlarımız sevinçle, heyecanla ders başı yaptılar…

Onlar yarınlarımız, geleceğimiz, umudumuz…

Onlar için ders çıkarılacak bir hikaye:

Günlerden bir gün kurbağaların yarışı varmış.

Hedef çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış. Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek üzere toplanmışlar. Ve yarış başlamış.

Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkacağına inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyuluyormuş:

“Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!”

Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar. Seyirciler yine bağırıyorlarmış:

“Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!”

Sonunda bir tanesi hariç diğer kurbağaların hepsinin yavaş yavaş ümitleri kırılmış, yarışı bırakmışlar. Ama kalan en son kurbağa büyük bir gayret göstererek, mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler.

Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş:

“Bu başarının sırrı nedir dostum?”

Ama hiçbir yanıt alamamışlar. O anda farkına varmışlar ki… Kuleye çıkan kurbağa sağırmış…

Demek ki hayallerinizi ve ümitlerinizi gerçekleştiremeyeceğinizi söyleyen ya da yapmak istedikleriniz konusunda size sürekli olumsuzluklar sıralayan kişilere karşı sağır olmak gerekli…

Negatif insanları dinlemeyin… Çünkü onlar sizin yüreğinizde taşıdığınız umutları yok ederler. Onlar “felaket tellalı” dır. Duyduğunuz veya okuduğunuz sözlerin sizi “tek tipleştirmek” için kullanıldığını unutmayın. Bu ülkede, bu kentte, ve bu ilçede, daha yapacağımı çok şey var. “yapamazsın” diyen “sıradanlar”a kulaklarınızı tıkayın. Onlar lüzumsu kurbağalardır.

“Umutsuzluk insanın kendine karşı hazırlayabileceği suikastların en korkuncudur. Umutsuzluk manevi bir intihardır.”

ABD’de 4 dönem başkanlık yapan tek kişi var…

Bu kimdir biliyor musunuz?

-Theodore Roosevelt

-Başkan Roosevelt’in çocuk felci geçirdiğini…

Belden aşağısının tutmadığını biliyor musunuz?

Roosevelt’e “Başarının sırrı” sorulmuş.

“Belden aşağısı tutmayan başkan” şu yanıtı vermiş:

-Ayak parmaklarından birinin ucunu hareket ettirebilmek için 2 yıl mücadele eden bir insanla konuşuyorsunuz.

“Gözleriniz yıldızlarda olsun, ayağınız ise yerde.”

“Her nerde olursanız olun, elinizden gelenin en iyisini yapın.”

“Yapabileceğinize inanırsanız yolu yarılamışsınız demektir.”

Bir Amerikan Atasözü’de şöyledir:

“Başarı elleriniz cebinizde tırmanamayacağınız bir merdivendir.”

Yani, başarı için çalışmak, çok çalışmak lazım…

Çalışacaksınız… soracaksınız… sorgulayacaksınız…

Koyun gibi olmayın.

Bir Alman Atasözü şöyle der:

“Sürü olmak, sürü içinde gitmek ve öylece yol almak istersen yaşamın boyunca sadece kıç görürsün.”

Hep öğrencilerimiz için yazdık.

Öğretmenlerimize de Hz. Mevlana’nın şu güzel sözünü hatırlatalım:

“Öğüt verecek insana değil, örnek olacak insana ihtiyaç var. Fetva veren çok olur ama takvayla yaşayan az bulunur.”

Martin Luther King…

Şiddetle karşı görüşleriyle…

Eşitlik için verdiği mücadele ile tanınan…1964’te Nobel Barış Ödülünü alan bir efsane.

Bugün yazımıza noktayı Martin Luther King’in bir sözüyle koyalım:

“Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik…

Ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk:

KARDEŞ OLARAK YAŞAMAYI.”

Kardeş kavgasının olmadığı bir Türkiye özlemiyle…

Tekrar buluşabilmek umuduyla esen kalın.