Büyük Torbalı

MÜFTÜLÜK ÖNÜNDE TEK BAŞINA

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
MÜFTÜLÜK ÖNÜNDE TEK BAŞINA
645 Görüntüleme
12 Haziran 2015 - 8:37
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Günün sözü “ Her havarinin içinde bir Yahuda yatar.”Kubilay KAPLAN

Bundan yaklaşık on gün kadar önce kaleme aldığım bir yazıda Torbalı İlçe Müftülüğü’nün yakın bir zamanda ilçe gündemine oturacağını ifade etmiştim. O yazının bu köşede yayımlanmasının ardından Müftülüğün nasıl bir meseleyle gündeme geleceği merak konusu oldu. Bu konu, dün itibariyle netliğe kavuştu ve ilçe tarihinde belki de ilk kez olarak Müftülük önünde bir basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasını yapan kişi de tıpkı İlçe Müftüsü Semih Keskin gibi devlet memuru sıfatı taşıyan Recep Kumrulu oldu. Kumrulu ,basın açıklamasını Türk Diyanet Vakıf-Sen Şube Başkan Yardımcısı olarak yaptı. Açıklamanın yapıldığı esnada Müftülük binası önünde birkaç muhabir ve bir polis memurundan başka kimse bulunmuyordu. Recep Kumrulu’nun açıklamasında yer verdiği iddiaları buraya taşıma gereği duymuyorum. Orada bulunan muhabir arkadaşlar konuyu detaylarıyla haberleştireceklerdir. Recep Kumrulu, bir devlet memuru ve sendika temsilcisi olarak yasal hakkını kullanmıştır. Müftülüğü eleştirdiği açıklamaların ne kadarı haklılık payı taşımaktadır, ona biz karar veremeyiz elbette. Bu açıklamalara bakarak Torbalı müftüsü Semih Keskin’i suçlamak da doğru bir tavır değil. Bizler gazeteci olarak olayı bütün tarafsızlığımızla halka aktarmakla mesulüz. Sırf kimi hassasiyetlerimiz hayata bakışımızda başat rol oynuyor diye o hassasiyetlerimizim müşahhaslaştığı kişi ve kurumları kollamak ,onların gözü kapalı savunuculuğunu yapmak da kanaatimce gazetecilik etiğine uygun değildir. Recep Kumrulu’nun bu açıklamaları ne sebeple yaptığının da o kadar önemi olduğunu sanmıyorum. Belki de söylendiği gibi Müftü ile aralarında çeşitli sebeplerden neşet etmiş bir husumet mevzu bahistir. Ama Müftü ile aralarında husumet olduğu için de Kumrulu’nun bu serzenişlerini görmezden gelmek de doğru bir yaklaşım değildir. Uzak ve yakın tarihte bunların sayısız misalleri vardır. Daha yakın bir tarihte Edward Snowden isimli genç istihbarat çalışanı Amerikan haber alma servisi CİA’nın kimi sırlarını deşifre etme cesareti göstermiştir. Bir düşünün; dünyanın en güçlü , istihbarat servisi kendi yetiştirdiği bir eleman tarafından açığa düşürülüyor. Hristiyan dediğimiz o insanlardaki öz güven ve cesarete bakın! Bir kişinin uygulamalarını tasvip etmediği bir kurumun yanlışlarını deşifre etmesi dünya siyasetini tepe taklak edebiliyor. Bizler burada bir müftünün dokunulmazlığının bekçiliğine soyunan kafalarla karşılaşıyoruz.

MHP’de günah keçisi arayışı

Seçim bitti; ama seçimin yerel yansımaları ve buralardan dallanıp budaklanan tartışmalar henüz bitmedi. Torbalı’da seçim sonuçlarının en hararetli biçimde tartışıldığı siyasi partilerden birisi de MHP. Ve MHP’nin ilçeden aldığı oyların beklenti çıtasının altında kalmasının faturası Torbalı’dan milletvekili adayı olan Halit Dalgıç’a kesiliyor. Son olarak İlçe Başkanı Yurdadoğ Mutlu, garip bir açıklama yaparak İlçe teşkilatındaki kimi isimleri budayacağını dile getirdi. Mutlu’nun ifadelerinden anladığımız kadarıyla Torbalı’da elde edilen olumsuz sonuç tamamıyla parti içindeki bu kimselerin kabahati. Sizin anlayacağınız herkesin günah keçisi hazır. Kimilerine göre günah keçisi (bence bu yaşananlara bir anlam vermekte zorlanan) Halit Dalgıç; Kimilerine göreyse asıl günah keçisi partiyi sırtından bıçaklayan kimi simalar. Evet; günah keçileri hazır! Bıçaklar da bilendiğine göre, gelsin kurban bayramı. Bence çeşitli hamle ve çıkışlarla Torbalı kamuoyunda bir algı operasyonu yapılıyor. Bu algı operasyonunda bir taraftan Halit Dalgıç’a “başarısız” yaftası yapıştırılırken ,diğer taraftan da Yurdadoğ Mutlu’nun partinin asıl virtüözü olduğu lanse ediliyor. İyi de İlçe Başkanı’nın Yurdadoğ olduğunu zaten bilmeyen yok. O halde Halit’e neden vuruluyor?

Bir pençe Alsancak’ta, bir pençe Buca’da

Geçtiğimiz akşam Torbalı’da ikamet eden şair dostumuz Yunus Koray ile birlikte İzmir’de düzenlenen kimi sanat etkinliklerine akalım dedik. Önce Konak Belediyesi Kültür Merkezi’ndeki bir şiir söyleşisine katıldık; sonra da Buca Tenis Kulübü’nde düzenlenen bir ödül törenine iştirak etmek üzere yola çıktık. İzmir’deki trafik akışını bilen bilir. Biz de menzilimize kestirme vasıtalarla ulaşmak için epey bir mesafeyi yürümek zorunda kaldık. Epey yürümüş olacağız ki, benim ayakkabılardan birisinin pençesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde kaldı; bir, diğerini de Buca taraflarında bıraktım. Yalnız Yunus Koray’a da gıpta ettim. Neredeyse altmış yaşında ve benimle aynı tempoda yürüyebiliyor. Üstelik İzmir’deki bu maceralı akşamdan döndüğümüzde ayakkabıları da sağlamdı.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web