Büyük Torbalı

MUSA ÇAM VE HALKA İNMEK

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
MUSA ÇAM VE HALKA İNMEK
604 Görüntüleme
18 Mart 2015 - 8:32
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Musa Çam, CHP İzmir birinci bölge Milletvekili.

Şimdi, aynı bölgen önseçime katılan milletvekili aday dayı.

Geçenlerde Yılmaz Özdil köşesinde, onun hayatını uzun uzun anlatmıştı.

Mutlaka okuyanlarınız vardır. İşçilikten, sendikacılıktan gelmiş, halktan, bizden biri…

Konu, “Halka inmek” üzerineydi…

Musa Çam, kendine has üslubuyla anlatıyor…

Deniz Baykal’ın genel başkan olduğu dönem. İlhan Kesici, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösteriliyor.

Bir gün, başkan adayı İlhan Kesici yolda yürürken, partili vatandaşlar etrafını çeviriyorlar. Ve sitem ediyorlar, eleştiriyorlar…

Sizi hiçi Halkın arasında göremiyoruz, “Halka İnmiyorsunuz” diye…

İlhan Kesici tebessüm ederek “Yanılıyorsunuz, ben her hafta halka inerim” diyor.

“Ama biz hiç görmüyoruz” diyor etrafındakiler.

“Siz göremezsiniz tabi” diyor Kesici “Ben, her hafta sayın Deniz Baykal’ın odasına giderim, birlikte çay içer, sohbet ederiz.”

Eskiden “Halka İnmek” işte buydu.

Genel başkanın gözüne girdiysen, onunla aran iyiyse iş tamamdı.

Belediye başkanı olmak istiyorsan, aday sensin. Milletvekili olmak istiyorsan, seçilecek sıraya yerleşecek olan da sensin…

“Halka İnmek” de ne demek. Halk da kim oluyor ki… Zurnanın son deliği… Onlar sadece aday gösterilene oy vermekle yükümlü insancıklar, kalabalıklar…

Çok şükür bu dönem, kısmi de olsa ön seçim yapılacak.

Hani, Karadeniz kıyısındaki otele tam pansiyon kalmaya gelen İstanbul’lu iki gün sonra kıyameti koparır: Seyahat acentesi bizi buraya yollarken “Yemekte Serbest Seçim” diye yolladı…

Oysa biz iki gündür hamsiden başka bir şey yemiyoruz… Serbest seçim bunun neresinde söyler misiniz?

Garson Temel açıklar: İster ye ister yeme… İşte sağa serbest seçim!..

İşte size kısmi bir önseçim. İster yiyin ister yemeyin.

Ama buna da şükür. Hiç olmamasından çok daha iyidir.

Önseçim kararıyla birlikte partide bir hareketlenme oldu, bir heyecan geldi. Belki de ilçemize ömründe hiç gelmemiş olan aday adayları bile geldi. Kendilerini anlattılar. Halka dokundular.

“Halka İndiler…”

Eskiden Süleyman Genç’i görürdük aramızda. Tam bir halk adamıydı. Sanki hepimizin bir komşusu, bir arkadaşı, bir yakını gibiydi…

Yani, “Halka İnmek” tabiri tam da ona uygundu.

Ama şu da bir gerçek…

“Düğün evinin tefçisi, ölü evinin yasçısı” gibi sadece düğünde, cenazede, festivallerde, bayramlarda, eğlencelerde görüntü vermek, şov yapmak tek başına “Halka İnmek” değildir…

Evet, siyasetçi için bunlar da lazım, halkın nabzını tutabilmek, onlarla iletişim kurabilmek için…

Bütün bunların yanı sıra, halkın sorunlarını, dertlerini dinlemek, onlara yol göstermek, sorunlarını meclise taşımak, önergeler vermek, sorunların çözümü için takipçisi olmak, gelişmelerden vatandaşı haberdar etmek…

İşte, gerçekten “Halka inmek” budur.

Şimdilerde ben şahsen, bölgemizde Halka inen Milletvekili olarak Musa Çam’ı gördüm.

Defalarca onunla selamlaştım, onun elini sıktım, onunla sohbet etme imkanı buldum. Bölgemizdeki herkes için bu böyledir.

Musa Çam’ın sıkmadığı el, selam vermediği kimse yoktur.

Belki, başka böyle değerli vekiller de vardır. Ben bilmiyorumdur. Ben sadece bildiğimi, gördüğümü ve şahsi düşüncelerimi söylüyorum. Düşünce deyince aklıma “Düşünce Suçu” fıkrası geldi.

Evin papağanı pencereden bakarken “Tek yol devrim” diye slogan atan solcu gençler geçmiş. Ertesi gün aynı yoldan “Milliyetçi hareket engellenemez” diye slogan atan ülkücü gençler geçerken, papağan onlara “Tek yol devrim” diye bağırmış. Ülkücü gençler evi taşlayıp camları kırmışlar. Bunun üzerine papağanın sahibi onu kümese tavukların yanına koymuş.

Tavuklar papağanla alay etmeye “Ne oldu, salondan atıldın, sürgüne düştün” diye laf atmaya başlamışlar. Bu laf atmalara sinirlenen papağan tavukları terslemiş.

– Ben sizin gibi fuhuştan burada değilim. Ben düşünce suçlusuyum, diye bağırmış.

Hadi bir seçim fıkrası daha.

Kayseri’nin Yahyalı ilçesinin köylerinden birinde muhtarlık seçimi yapılmış. İhtiyar heyetine yedek üye seçilen köylünün biri, sonuçlar belli olur olmaz, etrafındaki arkadaşlarına dönmüş:

Eeee arkadaşlar, demiş, biraz öncesine kadar ben de sizin gibi bir adamdım.

Bugünkü yazımızın kuyruğunu da siyasilerimiz için güzel bir söz ile düğümleyelim.

“Halka doğruyu söyleyin: birincisi yapılacak en doğru şey bu olduğu için, ikincisi nasıl olsa doğruyu öğrenecekleri için.” (Paul Galvin)

Tekrar buluşabilmek umuduyla esen kalın.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web