Birkaç sene öncesine kadar okul öncesi egitim kurumlarinin sayisi bir elin parmaklarini geçmezken, simdi 50’ye yakin özelve Milli Egitim’e bagli okul mevcut. Ilçede devlet okullarinin yani sira özel anaokullari da büyük ilgi görüyor.

OKUL öncesi egitim kurumlarinin sayisi Torbali’da her geçen gün artiyor. Birkaç sene öncesine kadar bu kurumlarin sayisi bir elin parmaklarini geçmezken, simdi 50’ye yakin özel ve Milli Egitim’e bagli okul mevcut. Toplamda 1500’e yakin minik bu egitim kurumlarinda okul öncesi egitim aliyorlar. Okul öncesi egitim kurumlari çocuklarin bedensel, psikomotor, sosyal, duygusal, zihinsel ve dil gelisimlerine yardimci olan, onlari ilkokula ve gelecekteki toplumsal yasama hazirlayan bunu da annebabalarin destegiyle ve gerektiginde onlari da egiterek yapan, egitim kurumlari olarak islevlerini yerine getirmeye devam ediyorlar. Son olarak Yazibasi Ilkögretim Okulu bünyesinde de bir anaokulu açildi. Önümüzdeki günlerde Mustafa Çoban Ilkögretim Okulu bahçesindeki insaat tamamlaninca bir anaokulumuz daha faaliyete geçecek.

RAKAMLAR SEVINDIRICI

SU anda Torbali’da Milli Egitim Bakanligi’na bagli devlet okullari bünyesinde toplam 36 adet anaokulu bulunurken; bu okullarda toplam 1365 ögrenci egitim görüyor. Son 3 yil içerisinde yaklasik 10 yeni anaokulu yapilirken, ögrenci sayisi da neredeyse iki katina çikti. Devlet okullarinin yani sira özel anaokullari da büyük ilgi görüyor. Genel olarak 26 yas arasi egitim veren özel kurumlarin sayisi yedi. Bu anaokullarinda da yaklasik 250 minik okul öncesi egitim aliyor.

MILLI EGITIM BAKANLIGI DA DESTEK VERIYOR

MILLI Egitim Dergisi’nde yayimlanan “Çocuk Gelisiminde Okul Öncesi Egitim Kurumlarinin Yeri ve Önemi” baslikli yazida: “Kisiligin temelinin atildigi kritik bir dönem olarak adlandirilan okul öncesi yillarda verilen egitimin, tüm egitim kademelerini, hatta tüm yasami etkiledigi düsünüldügünde bu dönemde verilen egitimin önemi bir kat daha artmaktadir. Çocuklar için en uygun egitim yöntemi ile tekniklerin seçilmesi ve kullanilmasi, onlarin gelisim özelliklerinin iyi bilinmesi ile mümkün olacaktir. Bu nedenle okul öncesi egitim kurumlarinda “çocuk merkezli” okul öncesi egitim programlarinin onlarin egitim ihtiyaçlarina en iyi sekilde cevap verecegi düsünülmektedir. Okul öncesi dönem olarak kabul edilen 06 yas çocuklarina olumlu ya da olumsuz anlamda verilenlerin, onlari yetiskinlik yillarinda da etkileyecegi dikkate alindiginda, bu dönemde verilen egitimin gelecekteki toplum sagligi açisindan da ne kadar etkili oldugu gözden kaçirilmamalidir” denmektedir.