KİMİ arkadaşlarım bana, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yapılacak olan İlçe Kongresi’nin nasıl neticeleneceğini soruyorlar. Kongre süreci ile alakalı tahmin yürütmemi, yorum getirmemi isteyenler var. Öncelikle şunu ifade edeyim; benim için o kongre, başlamadan bitti. Sonuç mu? Sonuç ne olursa olsun genç aday Övünç Demir, benim açımdan hükmen galiptir. Adaylara bakıyorum: Bir tarafta CHP’de yıllarca İlçe Başkanlığı yapmış, hatta on yıl da Belediye Başkanlığı yapmış bir isim olan İsmail Uygur var. Diğer taraftaysa yeni bir dünyayı, gençliği, dolayısıyla değişimi temsil eden Övünç Demir isimli yaşı otuzu bile aşmamış bir isim. 55 yaşında olan ve o koltuğa defalarca oturmuş bir adaya karşı, 25 yaşındaki başka bir aday. Ben, İsmail Uygur’un yerinde olsam kongre günü Övünç’ün elini havaya kaldırır, “Ben artık yokum! Defalarca İlçe Başkanlığı on yıl da Belediye Başkanlığı yaptım, yerel siyasette artık yapacağım şey kalmadı. Yeni bir CHP için yerimi, yeni ve genç isimlere bırakıyorum. Benim desteğim Övünç Demir’den yanadır” der ve alkışlar arasında köşeme çekilirdim. Ama bu kısa ve basit cümleyi söylemek Uygur için o kadar zor ki… Neyse, ben Övünç Demir’i kongrenin hükmen galibi ilan ediyorum.

MHP, ayrı bir Cumhuriyet mi?

Geçenlerde bir ara sokakta MHP İlçe Başkanı Yurdadoğ Mutlu ile denk geldik. Biraz hasbihal ettik ve anladım ki, Mutlu Başkan, benim gazete yazılarını seyreltmiş olmam taraftarı değil. O nedenle “Gündem çok yoğun neden yazmıyorsun?”dedi. Yurdadoğ Başkan, “Gündem çok karışık” demekle neyi kastetti pek anlamadım. Ama o sıralarda MHP İlçe Teşkilatı’nda sular yine dalgalanmaktaydı. MHP İlçe Teşkilatını kimi yönlerinden takdir ediyorum; ama ara sıra da, anlamakta zorluk çekiyorum. Hareketlilik konusunda diyeceğim bir şey yok. MHP Teşkilatı, son yıllarda ismi ile müsemma. Hareket dersen hareket, bereket dersen bereket. Siyasi polemik, örtülü parti içi mücadele, adam eksiltme, gölge savaşçılarla saha presi vs.vs. Bütün bunlara bakınca MHP, Torbalı’dan ayrı bir yerde duruyor gibi. Adeta ayrı bir Cumhuriyet. Peki, bu hareketliliğin nedeni ne ve bu hareketlilik MHP’yi nereye götürecek? Ağır bir kan kaybına mı, yoksa yeni ve başka bir döneme mi?

Kututututututu: Adnan Yaşar’ın temposu

Adnan Yaşar Görmez, Torbalı’da belki de son yirmi yılın en çalışkan Belediye Başkanı. İnsanların şu sıcak havalarda gölgede yatmaya bile üşendiği zamanda Adnan Yaşar Görmez, mahalle mahalle, sokak sokak gezerek yapılan çalışmaları yerinde inceliyor. Geçenlerde görüştüğüm bir Belediye amiri, Başkanın bu temposuna ayak uydurmak için yaz sezonunda iki ayakkabı eskittiğini söyledi. Adnan Yaşar’ın mesai anlayışının da ucu açık. Sabah erken saatlerde başlıyor ve geceye kadar sürüyor. Başkanlığa geldiği günden beri sadece bir Pazar, o da öğleye kadar dinlenebilmiş. Torbalı on yıl öncenin Torbalı’sı değil; on yıl önce nüfus 60.000’di; Şimdi mahalle statüsünde olan beldeler de kendilerini idare eder mahiyetteydiler. Torbalı şimdi 160 bin nüfuslu metropol bir ilçe. Adnan Yaşar’ın dolayısıyla Belediyenin yükü, önceki başkanların yükünden çok hem de çok ağır.

Ne oldu domates festivali?

Yerel gazetelerde çalışan arkadaşlarımız bu mesleğin önemli ilkelerinden birisi olan “fikri takip” olgusunu pek dikkate almamaktalar. Eğer bu ilkeyi dikkate alsalardı Ziraat Odası Başkanı Yılmaz Girgin’e giderek, “Başkan; ne oldu sizin domates festivali?” diye sorarlardı. Onlar sormadıysa biz soralım: “Yılmaz Başkan; bundan iki ay kadar önce gazetelere demeç vererek, Torbalı’da bir domates festivali yapma planınız olduğunu söylediydiniz. Ne oldu o festival?” Yılmaz Girgin’in bu tür bir etkinliğe imza atmasını çok isterdim. Ama domates sezonu kapandı kapanacak. Ne dersiniz, önümüzdeki domates sezonu, Torbalı’da bir festival görebilir miyiz?

Not: Fikri takip; gazetecilikte, ilgilendiğin hakkında haber yapıp yazdığın işin peşini bırakmamak, sonuna kadar takip etmek demek.