SOSYAL dönüsüm paketlerinin üst kapaklari birer birer açildikça geçmis yillarda yapilan ve bir takim ilerici çevreler tarafindan yürekten alkislanan bir dizi yasal ve hukuksal düzenlemelerin neye ve kime hizmet ettigini simdilerde daha iyi anliyoruz.

Degisim taleplerinin dogrudan halk tarafindan gelmesi ilkesel olarak demokrasinin an fikrini yansitir…
Hayir demek veya önünde bir takim yapay engeller olusturmak ‘demokrat olgunluga’ erisememenin göstergesidir.

Akla hemen “peki derdin ne senin, seçmenin yarisinin ortaya koydugu irade senin anlattiginla örtüsmüyor mu” sorusu gelebilir…

Soru da haklilik payi var…
Cevabi ise biraz sikintili…

Birçok temel uygulamada seçmenin diger yarisini yok sayarsaniz sorudaki hakliliginizi bir kalemde silmis olursunuz…
Günümüz Türkiye’sinin sekli devleti böyle de ondan…

Simdi AKP’ye oy vermis insanlarimiza soralim…

AKP seçim bildirgesine ‘dindar ve kindar bir nesil ugruna egitim sistemini allak bullak edecegim’ ibaresi konulsaydi oy verir miydiniz?..

‘Türklük, anayasa dahil tüm belleklerden silinecek denilseydi’ sandiga eliniz titremeden gider miydiniz?..

Bebek katilleriyle hepimizin adina pazarliklar yapilacagini, ‘Habur’ ve ‘Oslo’ felaketlerinin yasanacagini bilseydiniz fikrinizin sapma katsayisinda degisiklikler olur muydu?..

Orta doguyu  ulus devletlerden federatif  devletlere dönüstürme projelerinin taseronluguna soyunacagimizi, ülkemizin de bu projenin bir parçasi oldugunu önceden bilseydiniz yine de AKP’ye oy verir miydiniz?..
Son derece demokratik ve gerçekçi yaklasimlarla“Darbelerle yüzlesiyorum, vesayetleri tasfiye ediyorum”  un muhalif sindirme basamaklari olarak kullanilmasini, korku toplumuna dönüsmemizi ; “evet onayliyorum” diyebilir miydiniz?..

“Firsat bu firsat tüm okullar Imam Hatip olmali” fikri sizi hiç rahatsiz etmez miydi?..

Gerçek niyetlerin siklikla dil sürçmesine, evelemeye gevelemeye getirilmesi sizde hiç ama hiç süphe uyandirmaz miydi?..

‘Kimsenin yasam tarzina karismiyoruz’ diyenlerin; her firsati, her sikayeti yasaklarina gerekçe göstermeleri ve bazi kirmizi çizgiler üretmelerinden rahatsiz olmaz miydiniz?..

Zengin sayisinin artmasina sevindiginiz kadar fakir sayisinin katlanarak artmasindan üzüntü duymuyorum diyebilir miydiniz?..

Refah ve kalkinmislik rakamlarinin borçla sisirilecegini on iki yil önce programa koysalardi, yine de o partiye inanir miydiniz?..

Topraklarimizin yabancilara parsel parsel satilacagini, stratejik öneme sahip kuruluslarimizin sömürgecilere peskes çekilecegini bile bile ‘evet’ der miydiniz?..
Biri size günün birinde bir basbakanin kendisini elestiren bir yazara ‘kaleminden pislik damliyor’ diyecegini söyleseydi yine de, ‘helal olsun abime’ der miydiniz?..

AKP’nin seçmen kitlesinin büyük bir bölümünün bu sorulara evet diyecegini sanmiyorum…
Bir bölümünün, ‘daha iyisini yapacak birilerini görmüyorum’ mazeretinin arkasinda kerhen durdugunu da bize anketler söylüyor…
AKP’lilerin çok büyük bir çogunlugunun vatanperverliginden süphe duymam. Ulkesini, bayragini, marsini yürekten sevdigini de biliyorum…

Eee, peki bu kadar olumsuzluk karsisinda neden sesleri çikmiyor dersiniz…
Çok basit…
Bunu anlayamamak Torbali’yi yeniden kesfetmek gibi bir sey…

Sunlardan…
Bugün yalanciktan yargilamaya çalisilan ‘Evren Darbesinin’ nimetleriyle elde edilen güçlü lider, güçlü iktidar olanaklarindan…
Demokrasiyi amaç alarak degil de araç olarak gören ve bu gerçegi mümkün oldugunca kendi seçmeninden gizleyebilme becerisinden…

Bunca çagdaslik girisimlerine ragmen ruhumuza sinmis ‘padisahim çok yasa’ kültürümüzün üzerindeki küllerin üflenmesinden, ‘el etek öpmekten dudak asinmaz’ dürtümüzden…

Pastadan pay kapma savasimizdan…
Sevmesek de, begenmesek de usta adamlara olan hayranligimizdan ve merakimizdan dolayi bu parti daha uzun yillar bu ülkede iktidar olur…