“SIYASETIN rengi siyah! Siyaset din baz! Siyaset düzenbaz! Siyaset sarlatan! Siyaset tutsak! Siyaset rant kapisi! Siyaset dokunulmazlik zirhi! Siyaset ikiyüzlü! Siyaset inkârci! Siyaset ayrimci! Siyaset kutuplastirici! Siyaset tekçi! Siyaset irkçi! Siyaset Sünni! Siyaset Türk! Siyaset erkek! Siyaset Türk Islam Sentezci! Siyaset homofobik! Siyaset doga düsmani! Siyaset patron! Siyaset sermaye! Siyaset Diyanet! Siyaset kisla! Siyaset cami!Siyaset cemaat!Siyaset Sagci! Siyaset bunlarin elinde. Özgürlügünü bekleyen tutsak. Simdi siyasete özgürlük,can,akil,ruh,dayanisma ve sol gerek. Siyasete özgürlük gerek, siyaseti özgürlestirmek için mücadele gerek. Siyaseti hayata kazanmak için sol gerek! Dayanisma gerek, insan gerek, ruh gerek! Inanmak gerek, kadin gerek! Gençlik gerek! Ötekilestirmenin son buldugu bir Türkiye için tüm kültürel kimliklerin kardesligi gerek! Isçiler gerek! Çiftçiler gerek! Yoksullar gerek! Issizler gerek! Kamu Emekçileri gerek! Çevreciler gerek! Escinseller gerek!                                                                                                                                             Adalet gerek!Esitlik gerek!Demokrasi gerek!Vicdan gerek!                                                                                               Karanliga çare olacak sol akil gerek! Siyasete sen gerek, ben gerek, biz gerek!                                                                                                                 Siyasete Sol’uk gerek! Uzun Sol’uklu nefes gerek! Direnmek gerek! Siyasete can gerek!
Siyaseti insanlastirmak gerek!                                                                                                                                                     Çünkü bilin ki, insandan ve onun ruhundan arindirilmis siyaset, baska bir Türkiye’yi yaratamaz.  (Turan Eser)
Kime ve kimlere oy verelim? Yillardir gördük ki, artik, bu sistem partilerinin yönetimlerinden demokrasi dogmuyor. Özgürlükler genislemiyor. Keske yanilsam. Dogsa dogsa, burjuva demokrasisi ve özgürlükleri doguyor. Cumhuriyetten bu yana gelinen duruma bir bakin. Sözü uzatmaya gerek yok, bir örnekle yetinelim. Daha dün, Türkiye Istatistik Kurumunun (TUIK) yapmis oldugu son arastirmaya göre Türkiye halkinin %40’i zor geçiniyor,%2’si kolay geçiniyor. Emperyalizme bagimligi savunan, kapitalist sömürü düzenini sürdüren bu düzen parti iktidarlarindan kurtulamadigimiz sürece hiçbir seyi degistiremiyoruz. Oylarimiz yillardir bosa gidiyor. Çogu dostum ve arkadasim belki bana kizacaklar ama gerçek de bu degil mi? Yine, dostlarim ve arkadaslarim arasinda, keske ellerim kirilsaydi da bu düzen partilerine oy vermeseydim, diyenler mutlaka çikacaktir önümüzdeki süreçte.
Peki, ne yapalim? Örnegin, tanisaniz da tanimasaniz da, TKP (Türkiye Komünist Partisi) adaylarina oy verebilirsiniz, oylariniz hiçte bosa gitmez. ÖDP’ye de oy verebilirsiniz diyecegim ama ÖDP (Özgürlük ve Dayanisma Partisi) seçimlere katilamiyor, önü kesildi. Ayrica, Emek, Özgürlük ve Demokrasi Blogu, Bagimsiz adaylari da destekleyebilirsiniz, tanisaniz da tanimasaniz da. Oylarimiz bosa gider diye, hiç çekinmeyin. Yillardir, tanidiklarimiza oy verdik, içinde bulundugumuz ortam sizleri rahatsiz etmiyor mu? Içiniz rahat olsun düzen partilerinden, uzak durun artik, uzak.
“Milyonlar aç, milyonlar issiz, iste kapitalist sisteminiz”! (Fahrettin Erdogan)
Güzel günler, umutlarimizda sakli!