Büyük Torbalı

SİYASET YAZMAK YA DA YAZMAMAK

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
SİYASET YAZMAK YA DA YAZMAMAK
403 Görüntüleme
27 Haziran 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Günün sözü “Sevgi insanlığın, şiddet hayvanlığın kanunudur.”Gandhi

Şu sıralar fazla siyaset kokan yazılar yazmaktan özellikle imtina ediyorum. Çünkü seçimden henüz çıktık ve içimiz dışımız siyaset oldu. Bu arada etrafımıza bakmayı bile unuttuk. Bir de burada genellikle yerel siyaseti konu ediniyoruz. Ancak yerel siyasetin de şu sıralar tadının kaçtığını düşünmeye başladım. Top, hep aynı kişiler arasında dönüyor çünkü. Farkı bir ses ya da farklı bir bakış açısı bizi alıp öteye taşıyacak değişik bir söylem yok. İşin ilginç tarafı rasyonel eleştiriler de yok. Anlaşılan siyasiler de yerel seçime kadar kendilerini kızağa çekmiş görünüyorlar. Belediye seçimine çeyrek kala, üç sene sene sonra görün siz ortalığı. Etraf siyasetten, kavgadan, gürültüden ve entrikadan geçilmeyecek. Ancak şu aralar sular durgun seyrediyor. Millet geçim, siyasiler seçim hesabında yani. Ancak uzun vadede bütün yollar geçim meselesinde düğümleniyor.

Karakuyu’da hırsızlık belası

Son günlerde Karakuyu Mahallesi’ni çok fazla gündeme taşıdığımın farkındayım. Ancak bu durum benim insiyatifimde değil. Karakuyu’yu bu aralar sık yazmamın nedeni, mahalle sakinlerinin iki günde bir bana telefon etmesinden kaynaklanıyor. Bir zamanlar kendi halinde bir Belde olan Karakuyu’da şimdi de gemi azıya alan hırsızlık vakaları vatandaşı canından bezdirmiş durumda. Karakuyu’nun kırsal kesimlerini gözüne kestiren hırsızlar, çiftçileri canından bezdirmiş vaziyette. Hırsızlar son olarak Cuma akşamı bir çiftçinin bakır kablolarını çalmışlar. Çalınanlar sadece bakır kablolar değil; hırsızlık amacıyla girilen bağ evlerinin kapı ve pencereleri dahi sökülmek suretiyle taşınılmış. Karakuyulular çaresiz. Mahalleye hemen her noktadan giriş ve çıkış olduğu için hırsızların hedefi haline geldiklerini düşünüyorlar. Gazetemizden medet umuyor olacaklar ki, beni arayarak olayın kamuoyu tarafından bilinmesini istediklerini ilettiler. Evet; devletin varlığının birinci sebebi halkın can ve mal güvenliğini temin etmektir. Siyaset bilimi bu düsturlar üzerine kurulmuştur. Devletimizin ve ilçemizin sayın yetkililerini çözüm için çabalamaya davet ediyorum.

Üç iş yapan kimseler var!

Geçenlerde bir arkadaşımız ziyaret için çalışmakta olduğu fabrikaya uğradım. Arkadaşımız önce bize fabrikanın içini gezdirdi. Bu arada yeni monte edilen ve “terminatör” olarak adlandırılan bir makineyi de anlata anlata bitiremedi. Fabrikanın çay saatinde bir masa etrafında oturup sohbet etmeye başladık. Sekiz –dokuz saat boyunca oldukça sıcak bir ortamda üstelik kol gücüyle çalışan işçilerle konuşma fırsatımız da oldu. Aralarında yerel basını takip edenler olduğu için kimi işçiler beni derhal tanıdılar. Bir tanesi başladı anlatmaya… Fabrikadan çıktıktan sonra bir lokantada çalışmaya gittiğini söylediğinde epey şaşırdım doğrusu. Çünkü yaptıkları iş hakikaten oldukça yorucu. Bunun ardından bir de gece yarısına kadar çalışması takdire şayandı doğrusu. Ben, bizim arkadaşa dönüp, “Sen içerideki makineye terminatör ismini vermişsin ama asıl terminatör bu arkadaşımızmış.”dedim. Bunun üzerine iki işte çalışan o emekçi arkadaşımız geçinebilmek için çoğu kişinin bu şekilde iş aradığını hatta kimilerinin günde iki değil, üç iş yaptığını söyledi. Ayda 950 lira maaş alan bir işçiden başka ne yapmasını bekleyebilirsiniz ki? Yine de gıpta etmiyor değil insan. Alın teriyle kanını harmanlayıp insan gibi yaşam mücadelesi veren o cefakâr işçilere.

Ha cahil adam, ha duvar!

Mesleğimiz icabı çok farklı kişilerle muhatap oluyoruz. Ve yine mesleğimiz icabı tam bir iletişim mütehassısı gibi davranmamız gerekiyor. Çünkü gazeteci, toplumun geri kalanından farklı düşünen ve farklı görebilen kişi demektir bir yönüyle de. Fakat zor iştir yazmak. Bilmeyen bilmez. Mayınlı tarlada yürümekten farkı yoktur, şakası yoktur. Hele ki, Torbalı gibi yerlerde gazetecilik yapmak, yazmak çok daha zordur. Çünkü burada herkes masumdur da gazeteciler tek suçludur. Haber yapan muhabire çıkışmayı herkes kendisinde hak görür. Yorum yazan yazarı “tu kaka” ilan etmeyi görev bilen yerel siyasetçilere rastlanır. Gazetecileri, kendi amatörlüklerinin ve cehaletlerinin suçlusu ilan ederler . Üstüne üstlük derebeyi misali göz dağı verirler. İşte gazetecinin klası o anda belli olur. Ya bu cahil adama uyup onunla aşık atacaktır, ya da onu fazla ciddiye almayacaktır. Bizim gibi meslekte yıllanmış olanlar ikinci şıkkı tercih ederler.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web