TEMEL seçimlerde aday olmus, halka hitap edecek, agir adimlarla kürsüye çikmis, konusma metnini cebinden çikarmak üzere hamle yapmis, konusmayi bulamamis. Bozuntuya vermemeye çalisarak, konusma metnini bir süre daha aramis ancak nafile.
En sonunda mikrofona yaklasmis ve konusmus:
Sevgili hemsehrilerim, buraya çikana kadar konusacaklarimi bir ben biliyordum bir de Allah biliyor idi, simdi sadece Allah biliyor!…
Bu fikrayi sunun için anlattim. Günümüzde siyaset çok gergin yapiliyor. Siyasetteki gerginlik vatandasa da yansiyor. Vatandas da geriliyor. Siyaseti daha yumusak, daha espirili, mizahi daha çok kullanarak yapmak da mümkün. Ileri demokratik bati ülkelerinde böyle yapiliyor. Ulkemizde de eski siyasetçiler mizahi çok kullanirlardi. Rahmetli Ismet Inönü, Osman Bölükbasi, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Erdal Inönü, hayatta olan Süleyman Demirel, Tansu Çiller…
Hepsi espirili, hosgörülü siyasilerdi. Siyasette üslup çok önemli… Meclis Baskanimiz Cemil Çiçek; “Ben köy odalarinda ögrendim” diyor. Ve diyor ki “lafi söylerken, usulüyle, erkaniyla, adabiyla, yakisigiyla söyleyeceksin… Nasrettin Hoca’nin kiz istedigi gibi degil”
Hoca’yi “kiz istemeye” götürmüsler.
Hoca “Allah’in izni, Peygamber’in kavli” gibi sözler söylemeden baliklama dalmis:
Bizim oglan sizin kizla yatmak istiyor.
Siyasetçinin iyisi, anlatmak istediklerini karsisindakine sevdirerek, espiriler kullanarak anlatir. Insanlari gererek, kizdirarak yapilan siyaset hem iyi degildir hem de etkili olmaz. Adam belki dinleyince size hak verecek ama kizdigi için, gerildigi için lafin sonunu dinlemez.
Siyasetçi genis olacak, hosgörülü olacak.
Hikmet Çetin anlatmis… Erdal Inönü’ye hakaret eden bir partilinin ihraci konusuluyormus… Yardimcilari partilinin ihracinda israr ederler…
Erdal Inönü ise karara karsi çikmaktadir… Sonunda dayanamaz, tartismayi su sözlerle bitirir:
Adam size küfretmemis ki, bana etmis… Size ne oluyor?
CHP Genel Sekreteri Kemal Satir TBMM kürsüsünde iktidardaki Ap’yi elestiriyormus:
Düsmüssünüz bir uyuz atin pesine… Topal atin pesine…
Basbakan Demirel “satasma var” diyerek kürsüye çikiyor;
“Siyasi muhatabiniz benim… Ne söyleyecekseniz bana söyleyin… Atin ne günahi var… Atalariniz Orta Asya’dan Anadolu’ya, o atin sirtinda gelmediler mi?” Kimi alkislamis, kimi kahkahayi basmis. Ve “tartisma” kapanmis.
Bölükbasi konusurken asagidan laf atmislar atanin soyadi “Balik” mis. Bölükbasi söyle bir bakmis; “Oynama, yutarim seni!”
Biz ulus olarak hosgörüyü unutmusuz.. Bir çok kisi kendi gibi düsünmeyene kiziyor, dis biliyor, karsi fikirlere tahammül edemeyip selami kesiyor, iliskiyi kesiyor. Birbirimizi dinlemiyoruz.
Erdal Inönü Türk siyasetinin en nazik ne nüktedan adamlarindan biriydi…
SHP içindeki “sag” sosyal demokratlar, “sol” sosyal demokratlar, bir aksam Ankara’da, Inönü’nün baskanliginda yemege giderler. Garson masaya gelerek “Ne emredersiniz efendim? Ne yiyeceksiniz? Diye sorar. Inönü “hiçbir sey” der ve ekler: “Biz birbirimizi yiyecegiz!”
Tansu Çiller’in de sempatik gaflari vardi.
Tansu Çiller 7 temmuz günü Yalovalilara 77’inci il olduklari müjdesini vermeye çalisiyorlar;
Yedi yedi daha ne edeeeer?
Ondöööööört…
Hayir… Yedi yedi daha ne edeeeeer?
Kirkdokuuuuuz..
Hayir bugün günlerden ne?
Cumartesiiii…
Hayir bugün ayin kaçiiii?
Yedisiiii….
Aylardan neeee?
Temmuz?
Yedi yedi daha ne edeeeeer?
???
***
Belediye zabitalarina: Merhaba asker.
***
Bir hükümet açikça bir halüsü… hasülü… halasü… hasüsü.. Yani Türkçesini ifade etmekte zorlaniyorum… Demek istiyorum ki hükümet bir halasü… hasasü..”
(Halüsinasyon demeye çalisiyor)
***
NATO’nun bir toplantisinda yanindaki bürokrata sorar: Rusya temsilcisini göremiyorum neden katilmadilar?
Efendim NATO zaten Rusya’ya karsi kuruldu.
***
Zeytinburnu’nda halka hitap ediyor:
“ Sevgili zeytinburunlular…”
***
Trabzon mitinginde:
“Trabzon’u Akdeniz’in incisi yapacagiz”
***
Haydar Aliyev’e “Haydar Ali Bey…”
***
Bir anlatiya göre Demirel Kirgizistan’a gittiginde kendisine alkislar esliginde “pezevenk” dmisler. Demirel’in kulagina pezevengin Kirgizca’da “Kahraman, yil gösterici” demek oldugu fisildaninca, “Tesekkür ederim, asil pezevenk sizlersiniz” dedigi söylenir.
Tekrar bulusabilmek umuduyla esen kalin.