Ben isin içinden nasil çikilacagini ve de isin en kolay çözümünü buldum…

Sayin Baskan Ismail Uygur’a yüz nakli yaptiralim…

Kisa, öz ve kesin çözüm…

Hani bazen heykellere yansitilan…

Benzetme, yakistirma yoluyla yakasina yapisilan baskani bu beladan ancak bu sekilde kurtarmis oluruz. Sevenleri olarak bu kadar özveriyi göze almaliyiz. Panolarda görmeye alistigimiz o; “Degisen ve gelisen Torbalinin” degismeyen yüzünü de bu sekilde yenilemis oluruz…

Nelerle ugrasiyoruz ise bakin siz…

Bayram namazi sonrasinin uzun dua kervanina…

“Allah Torbaliya akil fikir versin…”i ekletmek vacip oldu…

‘Amin’ deyin lütfen…

Giyabinda olsa da…

‘Amin…’

*

Simdi de ‘Tematik Parka’ konulacak bir heykelin surati baskana benzetilmeye çalisiliyor…

Gerçi geçmisten kalan küçük bir sabika kirintisi olsa da…

Bu tartisma yanlis…

O kapidan çikilarak bir yere de varilmaz…

Hemen hemen bütün Belediye Meclis Toplantilarini, kisa ve yangindan mal kaçirir gibi bitirebilmek için gösterdiginiz o ‘yapici muhalefet’ tavrini bir heykelin yüzündeki benzerlik için neden, ‘kisa kesip, Aydin havasi’ yapmiyorsunuz?..

O heykelde yakaladiginizi sandiginiz açik…

Ertugrul kavsagindan…

Yazibasinin perisanligindan…

Hesapsiz kitapsiz projelendirilen ‘Hizli Tren’ güzergahindan…

Balçik, batik, bataklik dinlemeden gökyüzüne dogru ruhsatlandirilan ‘Allaha emanet’ binalardan…

Trafik kesmekesinden…

Otopark rezaletinden…

Persembe gününü tümden bloke eden ilginç pazar hengamesinden…

Ilçe Kütüphanesinin duvar sivalarina kadar yansimis kültür yozlasmasindan…

Atatürk mahallesi gerçeginden…

Mezbahasiz kesimlerden…

Fetrek igrençliginden…

Uzerlerinde yürüyebilmek için cambazlik sertifikasi gerektiren kaldirimlarindan…

Alt yapi sorunlariyla bogusan sanayisinden…

Hastane ayibindan…

Torbalispor kayip’indan…

Izsu rezilliginden

Basibos sokak hayvanlarindan, hirlisindan hirsizindan…

Yok’undan yoksulundan…

Adi sani, markasi, vizyonu, beklentisi ve umudu olmayan bir kentten…

Ugrasmak için bula bula bir heykel mi buldunuz?..

‘Heykel – Baskan’ benzerligi yukarda saydiklarimdan çok daha mi önemli?..

Karsi çikacaginiz, muhalefet edip Izmir’e jurnalliyeceginiz baska bir konu bulamadiniz mi?..

Yazik…

Yazik ediyorsunuz…

Biz baskani çok elestirdik, varsa elestirilecek bir konu onu da masanin üzerine koyup, klavyenin tuslarina dikte ettiririz…

Ama böyle yaparak,  elestiriyi sulandirip, hafifletip, ondan beklenen faydadan vazgeçilerek elestiri olmaz…

Bu habis ur Torbalinin her tarafina yayilmis…

Özellikle siyasetine…

Öyle bir bagdas kurup oturmus ki, söküp atmak çok zor…

Bu yüzdendir ki, Torbali bildiginiz gibi…

Bu kafalarla, bu yaklasimlarla Torbaliyi bir yere tasimak mümkün görünmüyor…

Çöp mücadelesinde sergilenen o bildik güzel tavir, büyük abinin ‘vazgeçtim’ buyruguyla yerini yine ‘bildik’ rahatliklara terk etti…

Kubilay Kaplanin bir yazisinda çöple ilgili çok yerinde buldugum bir tespiti animsadim, gerçek çöplügün yerini tarif etmisti…

Simdi daha iyi anlasiliyor…

Bizim Taskesik mücadelemizden çok daha büyük ölçekli bir mücadele Torbalinin bizzat kendisi için verilmeli…

Herkesin görmemek, burunlarini tikayip geçmek için yogun çaba sarf ettigi kocaman bir çöplük var Tepeköy’ de…

Hem de tam merkezin de…

Heykelin yüzü baskanin yüzüne benziyormus…

Iyi mi?..