NE yalan söyleyeyim Torbali’da yasa-maktan artik korkar oldum.
Insanlarin sokaklarda patlamaya hazir bomba gibi gezdikleri, herkesin birbi-rine hinçla baktigi bu ilçede yasamak eskisi kadar kolay degil.
Özellikle son 3 yilda alisilmadik, daha önce tanik olmadigimiz, buralarda olmasina ihtimal vermedigimiz ha-diselerle karsilastik.
Küçücük bir kiz alt komsusu tarafindan adeta dograndi; Kusçuburun Mahal-lesi’nde bir bakkalin basini kestiler; sokak ortasinda millet birbirine kursun sikmaya basladi; çocuk yastaki insanlar intihar eder oldular; hirsizliklar aldi basini gidiyor…
Artik Torbali’da hiç kimse kendisini güvende hissetmiyor.
Nasil hissetsin ki? En güvende olmasi gerekenler bile, Belediye’nin güvenlik personeli bile birbirinin canina kast edecek derecede ruhsal dengeden yoksun durumdalar…
Belediye Baskaninin Özel Korumasi Ismail Serbest ile Ahmet Senbas ara-sinda vuku bulan korkunç hadisenin Torbali tarihinde bir benzerinin daha oldugunu zannetmiyorum. Belki Türki-ye tarihinde de bir örnegi yoktur. Hem karsindaki kisiyi, üstelik kalbinden vu-ruyorsun hem de kendi hayatini bitiriyorsun.
Bu nasil bir öfkedir? Bu nasil bir ruh halidir?
Torbali’da tirmanan bu vahsetlerin çe-sitli nedenleri vardir. Ben bunlarin ana-lizini isin ehli olan sosyologlara, sosyal psikologlara ve psikologlara birakil-masindan yanayim.
O yüzden kendimde bu toplumsal ano-minin nedenleri üzerinde duracak sala-hiyeti görmüyorum. Meseleye tarihsel açidan bakildiginda ise Torbali’nin çok korkunç bir mecraya aktigini görebili-yorum.
Gelecek hakkinda ümitli olmak elbette iyidir ve bu, insana sikintilarini unut-turabilir, ancak ben bu meselede realist davranilmasi taraftariyim.
O yüzden bu ilçede yasayan herkes bu aci gelecek tablosuyla yüzlesmek zorunda.
Torbali’nin tarihi vahsetlere akarken da-ha korkunç günler bizi bekliyor…
Yasanan gelismeler ne yazik ki bizlere bu gerçegi haber veriyor.

KORULUKTAKI CINNETIN SEBEBI

BENIM sahsi kanaatime göre Muzaffer Kebapçigil Korulugu’nda yasanan cinnetin arka planinda bir güç mücade-lesi yatiyor.
Bir tarafta 45 yasini asmis emekli bir polis memuru, bir tarafta ondan 18 yas küçük olan Belediye Baskaninin özel korumasi… Bildigimiz kadariyla Ismail Serbest, yakin zamanda Belediyenin Güvenlik Amirligi görevine getirilmis. Yani daha önce bu görevin sahibi olan Ahmet Senbas’in yerine Güven-lik Amiri olarak atanmis.
Belediyenin güvenlik kademesinde ya-sanan bu gelisme olayin fitilini atesle-yen ilk asamadir.
Emekli bir polis memurunun kendisin-den 18 yas küçük birisinin emri altina girmesi herhalde pek kolay olmasa ge-rek.
Hele emri altina girdigi kisi, bir zaman-larin Güvenlik Amirine, siradan bir gü-venlik memuru gibi, üniforma giymesini emretmisse…
Belediye Güvenligi’nin, yönetim kade-mesinde yasanan bu güç mücadelesi Muzaffer Kebapçigil Korulugu’nun parke tas zeminini kana buladi…