ÖYKULER okudum, biyografi sayfalarinin üzerine gözyaslarimi siraladigim onlarca yasam serüveni, yarim kalmis sayisiz destan bilirim.
Bir bankin iki kösesine ilismis utangaç insan detaylari geçer gözümün önünden…
Cümleler takilir dudaklarima, üsüdügüm sayilmaz temmuz sicaklarinda. Öyle beklesmeler bilirim…
***
‘Türkan’ diye bir kadin tanidim…
Tüm yasaminda zorluklarla kol kola yürümüs, tüm yasamini insanlara adamis bir bilim insanini tanidim.
Kadin yüreginden yükselen sesi hiç kaybetmemis; ana olmus, ‘ana dolu’ insaninin cüzamiyla yüzlesmis, ellesmis, karanliklara gömülmek istenen ana adaylarinin sarsilmaz inanci olmus…
Bir ‘Türkan’ tanidim…
‘Türkan Saylan’ i tanidim…
Bir insan hiçbir zaman bir araya gelmedigi, hiç selam verip bir iki cümle paylasmadigi birisini; varliginda, yoklugunda, ugurlanirken üzerine birakilan karanfillerden…
Sanki aglayacakmis gibi gözü dolan kar kümelerinin arasindan narin çiçeklerini uzatan kardelenlerinden…
Hiçbir karsilik beklemeden çagdaslik mücadelesinin boy atan fidanlarina uzanan ellerinden…
Bir kadin tanidim…
Bir ‘Türkan’ tanidim…
***
Antalya Çagdas Yasami Destekleme Derneginin ‘Türkan Saylan’ nin yasam serüveninin; yasaminin bazi kesitlerinin oyunlastirilarak sergilenen sunumunu seyretme firsati yakaladik.
Sanat böyle bir sey olmali…
Saylan’ in yasam öyküsünü okurken, bizim anlam yüklemede aksak kaldigimiz pek çok bölümü sanatsal anlatim zenginligiyle daha bir içtenlik kazanmis…
Tebrikler tüm emegi olanlara…
Tebrikler ‘Türkan…’
Hiç de azimsanamayacak, hiç de ufalanip gökyüzüne kolayca savrulacak, hiç de hafife alinmayacak kadar güçlü takipçiler yetistirmissin…
***
‘Sahne’ denildiginde…
Kadinin birer gelincik gibi uzaklara savruldugu, yok hükmünde sayilan ve eksik tamamlamak için kullanilan ‘eksik eteklerin’ cografyalarinda yasananlar anlatilirken çagdas olabilmenin parlak yildizi bir kere daha…
“Türkan! Türkan” parildamaya basladi…
Tarih önünde kendi sinavini vermis bir insana son zamanlarinda yapilan muamele yine tarih tarafindan ibretle sorgulanacaktir.
Tüm yasamini insana adamis bir bilim kadininin, dösünün döseginin içerisinde suç unsuru aramanin yüzümüze kirbaç gibi vuran parodileri karsisinda utancim bir kere daha basimi yerden kaldirmama izin vermedi.
Bu utanci Türklügün çagdaslik mücadelesindeki en talihsiz kilometre taslarindan biri olarak sayan çok insan var.
Bu utanci Türklügün var olma savasinin yol kazasi olarak görenler var…
Ama…
Türkan dan bile ders çikartamadigimizi, baska ‘Türkanlar’ olmasin diye dag gibi ‘gözdaglari’ göstermeye devam edenleri de nedense göremiyoruz..
Türkan bunu çok iyi biliyordu.
Kiz çocuklarinin okumasi için verdigi çabalar birer kardelen gibi kalin kar tabakalarinin arasinda boy atiyor…
Bilimin ve çagdasligin mesalesi elden ele tasinmaya devam ediyor…
Bayrak rüzgarinda…
Isiginin izinde binlerce genç…
Karanliklar senden…
Karanliklar Türkan’dan…
Türkanlarin aydinlik yüzlerinden hep ürktü…
Hep korkacak…