TORBALI Kaymakamligi Sosyal Yardimlasma ve Dayanisma Vakfi’nda görevli Umut Ö. vakasi bir anda ilçe gündeminin ilk sirasina oturuverdi.
Görevini suistimal ederek, devlet tarafindan özürlü ailelere gönderilen maaslari iç ettigi iddia edilen Umut Ö., bu davranisinin neticesinde tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bir insan için hele bir devlet memuru için hayatinin geri kalan kismini alninda böyle bir damgayla yasayacak olmak cezalarin en büyügü olsa gerek.
Umut’u böylesi alçaltici bir duruma iten saiklerin neler olabilecegi üzerinde durulabilir ve bu konu üzerine çesitli yorumlar serdedilebilir.
Fakat ben burada bu saikler üzerinde durmayacagim.
Çünkü özürlü insanlarin paralarina göz koymanin hiçbir geçerli gerekçesi olamaz.
Olayi yerel gazetelerden ögrendigimde zaten karamsarliklar üzerine korulu sosyal algilamalarima bir kara nokta daha dahil oldu.
Nasil olmasin ki?
Karsimizda özürlü insanlarin binbir zahmete katlanarak hak kazandiklari ve belki de tek gelir kaynagi olan üç bes kurusu iç eden bir devlet memuru profili duruyor.
Meseleyi zihnimde evirip çevirirken “acaba vicdani nasil elverdi?”sorusunu sormaktan kendimi alamadim.
Olayin benim açimdan daha vahim boyutu ise bu ahlaki olarak tanimlanmasi güç hadiseye karisan kisinin adinin umut olmasi.
Ailesi dünyaya geldiginde ona Umut, ismini vermis ama ne yaziktir ki O, bu ismin hakkini verememis.
Bize umut olmasini umdugumuz kisilerin bizi umutsuzluga düsürmesi ne kadar hazin.
Gel de umutsuzluga düsme simdi.

NUFUS MUDURLUGU’NDE “DILEK TASI”

FAKAT  iyi seyler de oluyor be.
Herseye ragmen yüzümüzü güldüren, içimizi ferahlatan iyi gelismeler de filizleniyor çevremizde.
O yüzden umutlanmak için hala bir dünya dolusu neden bulabiliyoruz gibime geliyor.
Geçenlerde Torbali Nüfus Müdürlügüne ugradigimda karsilastigim manzara beni az da olsa umutlandirdi.
Nüfus Müdürlügü Eski Adliye Binasi’ndaki ayni katta fakat daha genis bir mekanda hizmet vermeye baslamis.
Mekanin iç dizayni da oldukça kullanisli bir hale bürünmüs.
Isleminizi gerçeklestirmek için tipki bankalardaki gibi sira aliyorsunuz.
Eskisi gibi “harala gürele” durumlari yok.
Ustelik giselerin üst kismina monte edilen televizyon kanallarindan müzik yayinlarini takip ediyorsunuz.
Ben oradayken Ferdi Özbegen “dilek tasi”ni söylüyordu.
Nüfus Müdürlügü’ndeki süper degisimi görünce insanin sürekli nüfus cüzdanini yeniletesi geliyor.