AVRUPALILAR, Avustralya’yi kesfettikleri zaman, Avrupalilar köskte Avustralyalilar kulübe de oturuyorlardi. Avustralyalilar özel mülkiyetin ne oldugunu bilmiyorlardi. Avrupa’daysa birisi baskasinin ormaninda geyik avlarsa, hapse atilirdi. Avustralyalilar, Avrupalilarin koyunlarini avlarken, sürüye saldirmis kurtlar gibi tepelenirlerdi. Patates ekili tarlalara giren Avustralyali kadinlar kimin tarafindan ve niçin öldürüldüklerini anlamadan sirtlarindaki yükleriyle yere serilirlerdi. Yani Avustralya için yasa olan, Avrupa için cürümdü (ceza). Yasalar, insanlar tarafindan yaratilmazlar. Yasalar insan bilincinden bagimsiz olarak toplumun farkli gelisme egilimleri (liberal, serbest pazar, sosyalist vs.) arasinda iliskilerin bir ifadesi olarak var olurlar. Yasalar devlet gücüyle belirlenen kurallar sistemi olarak çikarilir. Yasalar, belirli bir sinifin kendine özgü hukuk sistemi olarak o sinifin çikarlarini belirler.
Yasalar konusunda küçük bir tanitimdan sonra gelelim ülkemize. Torba Yasasi, geçen ayin en tartisilan konusuydu. Yasa mecliste kabul edildi. Artik kamu çalisanlari ve isçiler için yasam daha zor olacaga benziyor. Yasadan en çok etkilenecek kesimlerin basinda gençlerden sonra belediye emekçileri olacak. Torbali Belediyesinde var mi bilmiyorum. 50 bin belediye emekçisi ihtiyaç fazlasi oldugu söyleniyor. Bu “ihtiyaç fazlasi,” isçiler, Milli Egitim veya Emniyet teskilatinin baska birimlerine gönderilecek. Atandiklari yere 5 gün içinde islerine baslamazlarsa islerini kaybedecekler. Stajyer olarak çalisan gençler 1618 yas arasi 146 TL,18 yasindan büyüklerde 171 TL alacaklar. Bu gençler daha önce 239TL aliyorlardi. Deneme süresi 2 aydan 4 aya çikarildi. Bir kamu emekçisi birkaç farkli kurumda çalistirilabilecegi gibi, 8 saatlik çalisma süresinin disinda farkli sekillerde çalistirilacak. Sendikalarinin kararlari ile is yavaslatanlar derhal islerinden atilacaklar. Bilindigi gibi bu yasaya DISK, TURKIS, TMOOB, TTB VE KESK karsi çikti. Neden? Kazanilmis haklari ellerinden aliniyor. Ben diyorum ki; diyelim köylülerle, çiftçilerle bir yasa çikarilacaksa, kime danisilmali, çiftçiye degil mi? Bunlarin dernekleri, yöneticileri bu isi uzmanlari görüslerini belirtmeliler. Köylü ve çiftçi tamam, bu yasa bana göre diyebilmeli. Isçiler ve kamu çalisanlari da kendilerini ilgilendiren yasalarda örgütlerinin görüsleri de alinmalidir diye düsünüyorum. Demokratik uygulamalar bunlari gerektirme yor mu? Yukarida belirttigimiz gibi yönetenler yine bildiklerini okudular. Sonra, karsilikli suçlamalar, mitingler, basin açiklamalari derken toplum gerilmeye basliyor. Isçilerin, emeklilerin, kamu çalisanlarinin ve üretici çiftçinin aldiklari yasalarla belirlenmiyor mu? Cumhuriyetten bu yana binlerce yasalar çikarildi, peki bu yasalar çalisanlari mutlu etti mi? Sorunlari çözdü mü? Trafik suçlarini ne kadar agirlastirirsaniz agirlastirin, kazalari önleyebiliyor mu? Misir’da, Tunus’ta, Irak’ta, Yemen’de ve öteki benzer ülkelerde yasalar yok muydu? Yeni Anayasada 15. madde kalkti, darbeciler yargilaniyor mu? 1575 faili meçhul suç islenirken yasalar yok muydu? Torbalili avukat Mümtaz Baytekin kaybolurken yasalar yok muydu? “Namusumu temizledim” diyerek esini öldüren töre cinayetleri önlenebiliyor mu? Dünya Bankasi Baskani, Robert Zoellick,1milyar kisinin açlik siniri seviyesinde yasadigini söylüyor. Bu ülkelerin yasalari yok mu? Buna benzer örnekler çogaltilabilir. Maalesef, toplumun yaralari, yasalarla sarilamiyor. Tüm toplumun yarattigi degerlerde hakça bölüsüm olmadikça, yasalar toplumun gerisinde kaldigi sürece bu böyle devam edecek demektir. Artik bu ülkelerde, herkesin egitilmesi gerekiyor.
Yine, Cahit Sitki Taranci’ya düstü yolumuz. “Memleket isterim/ Gök mavi, dal yesil, tarla sari olsun/ Kuslarin çiçeklerin diyari olsun/ Memleket isterim/ Ne basta dert ne gönülde hasret olsun; Kardes kavgasina nihayet olsun./ Memleket isterim/ Ne zengin, fakir ne sen ben farki olsun/ Kis günü herkesin evi barki olsun/ Yasamak sevmek gibi gönülden olsun / Olursa bir sikayet ölümden olsun.”
Bende iste böyle bir memleket istiyorum. Yasalari, tüm çalisanlardan yana olsun…
Güzel günler ellerimizde.