YILLARCA sivil toplum örgütlenmelerinin içinde bulundum. Çeşitli derneklerde yöneticilik yaptım. Tam dört yıl ilçemde dernek başkanlığı yaptım. İlimde ve ülkemde çeşitli panallere, sempozyumlara, toplantılara katıldım. Afyon’un Selçik köyünden tutun da Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesine, Isparta’nın Uluğbey kasabasından tutun da Nevşehir’in Hacıbektaş’ına, Antalya’nın Elmalı’sından tutun da Yozgat merkeze, Denizli Saray Köy’den tutun da Kars kalesine, Edirne’nin uzun Köprüsü’nden tutun da Burdurun Kargalı köyüne kadar elimde kalem cebimde kağıt araştırmalar yaptım. 40’ın üzerinde il gezdim. Dervişinden, Seyyahına, Abdalından, Seyitine, Şeyhinden, Yörüğüne, Çepnisinden Kalenderine, Tahtacısından tutun da Gezgincisine kadar hep inceledim ve sohbetlerde bulundum. Fakat sevgili dostlar ben hiç Alisiz Aleviliğe rastlamadım. Hz Ali efendimiz (r.a) dışında bir Alevilik biçimi görmedim. Zaman zaman sohbetlerimde savunanlar oldu tabiki de Alisiz Aleviliği fakat onları da incelediğimde ya Ateist yada Ermeni kökenli olduğu kanısına vardım. Bugün halen Dersim bölgesinde yani Tunceli, Erzincan, Sivas, Elazığ bölgelerinde yıllar önce Ermeniliğini gizleyip Alevilerin arasına karışmış yüzlerce Ermeni var. (O zamanın şartları doğrultusunda) Şunu baştan açıkça belirteyim sevgili dostlar ben Ermeni’ye de, Yahudi’ye de, inanana da, inanmayana da hep saygı duymuş bir insanım. Amma velakin hiç kimsenin de Aleviliğe don biçme yetkisi yoktur. Nasıl olur da Hz Ali efendimizi Alevilikten ayırırsınız. Nasıl olur da Ehlibeyt yolundan gelen bir nesli böyle bir saçmalıkla yanıltırsınız. Kimdir Ehlibeyt Hz Resulullah (s.a.v) Efendimizin ailesi ve evlatlarıdır. Mü’minlerin anneleri, Hz Fatma, Hz Ali, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin  Ehlibeyt’in şerefli fertleridir. Resulullah (s.a.v) efendimizin şerefli nesebi Hz. Hasan ve Hz Hüseyin vasıtasıyla devam ettiği için, onların kıyamete kadar gelecek evlatları da ehlibeytin birer parçasıdır. Yani 12 imamlar onların soyunu devam ettirenler. Üç beş tane kitap okuyan bulduğu mesnetsiz dayanaklardan tarihin derinliklerine giderek kalıntılar çerçevesinde Aleviliğin yaşam biçimine benzer bulgular bulan kişiler bu bulguları doğrultusunda Alevilik üzerinde kitap yazmaktadır. Yazdıkları kitaplarda ise Aleviliği din dışı gösterme çabasından başka bir şey değildir. Çünkü onlar inançsız ya kendi doğrularını kabul edip başkalarını çekme babındalar. Bakınız Alevi- Bektaşi öğretisinde Cemler düzenlenir. Pir postuna seyit (dede) oturur ve cemi yönetir. Peki dede cemi yönetirken kimleri anar?  kimlerin ismini zikreder? Bu Alisiz Alevilik safsatasına inanlar özellikle okusun. Cemde Hz Muhammed Efendimiz, Hz Ali Efendimiz, Onların soyundan gelen 12 imamların ismi zikredilir. Peygamber efendimizin torunları Hz Hasan, Hz Hüseyin Kerbela çölünde çekmiş olduğu acılar hissedilir. Onları katleden Yezid’e lanet okunur.

İNANÇTAN UZAKLAŞILMAMALI

Dünyanın kuruluşundan bu yana Adem efendimizden bu yana insanoğlunun yaşam biçimi anılır, iyiler kötüler, dargınlar, küskünler dara çekilir barıştırılır, Canlar semaha durur. Haktan halka, doğadan sırra doğru figürlerle samah yaparlar. Aşk ile ehlibeyt sevgisiyle. Şimdi soruyorum Cem erkanının içerisinde bu saydıklarımla Alisiz Aleviliğin bir ilgisi var mı? Tabiki de yok. İşte tamda bu noktada din alimlerine ve devletimize büyük iş düşmektedir. Ben soruyorum bir islam alimine siz Ateist bir Aleviyi mi, yoksa inançlı bir Aleviyi mi tercih edersiniz?  Bu sadece Aleviler için geçerli değil herkes için geçerli. Bir insan inancından uzaklaşırsa maneviyatını kaybeder. İçindeki sırrını kaybeder. Ve dinden uzaklaşır. O nedenle herkese inanç özgürlüğü konusunda iş düşmektedir. Devletimiz yine öyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sadece Sünnilere hizmet veren bir kurum anlayışından çıkması lazım. Çünkü o kuruma Alevilerin de vergisi gitmektedir. 90 yıldır Aleviler görmezden gelindi. Çok şükür ki son 12 yılda ülkemizde en çok cem evi Ak Parti döneminde yapıldı. Alevileri ağzına almayıp da her seferinde Alevilerden oy alan CHP dahil Aleviliği ağzına almazken Ak Parti hükümeti Alevi çalıştayları başlattı. Yapmış olduğu çalışmada Diyanet İşleri Başkanlığı’nda bir daire kurulup o birime seyit (dede) atayıp ülkemizde bulunan tüm cem evlerinin diyanete bağlanması çalışması var. Yine dedelere maaş konusu diyanet tarafında kurulan bu birimden sağlanması ve cem evlerinin elektrik su masraflarının bu kurumdan giderilmesi gündemde. Seçim malzemesi olmasın diye Temmuzda gündeme gelecek konular arasındadır. Cumhurbaşkanımız, “Alisiz Alevilik varsa ben yokum” dedi.  Çok doğru söylüyor asla ve asla Alisiz Alevilik yoktur. Alevilik İslam’ın özüdür. Hiç kimse Alevilik üzerinden rant sağlayıp onları inançsız göstermeye kalkışmasın çünkü bu sır adamı felakete götürür. Sağlıcakla kalın.
DİP NOT: Sevgili Hasan her yazında bana da yer verdiğin için sana ne kadar teşekkür etsem azdır. Ama artık kabak tadı verdiğini de görebilmeni ümit ediyorum. Acaba görebiliyor musun? Sanmıyorum. Eğer görmediğin konusunda yanılmazsam seni köşe yazısına değil bir psikoloji doktoruna girmeye davet ediyorum.