TORBALI tarihinin en büyük projesi desem yine de az olur. Büyük projeleri büyük düşünenler yapar. İşte bizim köhne kalmış, öksüz kalmış, yıllarca yerel yöneticiler tarafından yetim bırakılmış ilçemizin hali ortada. Fetrek Çayı’na ve o bölgede bulunan mahallelerin bir haline bakınız. Köy kalmış bir ilçe. Yanlış yönlendirmelere ve bilinçsiz yöneticilerin elinde orantısız büyüyen bir ilçedir Torbalı. Fakat bir anka kuşu gibi kendi küllerinden 2014 yerel seçimlerinde yeniden doğmayı başarmıştır. Bir araba düşünün kasası temiz, boyalı, süslü yani dışarıdan bakınca çok güzel görünür. Fakat arabanın motoru bozuk, yürüyen aksamı arızalı işte torbalının hali buna benziyor. Hani bir söz var ya “dışı sizi yakar içi beni yakar” misali. Soruyorum ne yapıldı yıllarca üç, beş kafeteryadan başka, üç beş sokağa parke taşı döşemekten başka ne yapıldı? Koca bir hiç! Ödemiş’ten, bayındırdan, Selçuk’tan, Tire’den büyük olan bir ilçeyi yıllarca hizmete aç bırakmak Allah’tan reva mı? Neyse ki ilahi adalet tecelli etti. Yedieylül Mahallesi, Karşıyaka Mahallesi, Çaybaşı Mahallesi unutulmuş bölgeler arasındaydı. İlçemiz büyürken hep tek yöne doğru büyüdü. Oysa bir ilçe büyürken o ilçenin idarecileri doğru kararlar vermeli ve doğru adımlar atmalıdır. Ki gelinen noktada yaşadığımız yer yaşanılabilir yer olsun. Bir ilçenin orantılı büyümesi çok önemli bir unsurdur. Allah razı olsun Devlet Bakanımız Veysel Eroğlu’ndanki en büyük şansımız 1. bölgeden aday olmuş olmasıdır. Belediye başkanımız Sn.Adnan Yaşar Görmez’in tasarladığı o muhteşem proje olan Fetrek Çayı ıslah etme ve yeşil vadi projesini hayata geçirmeyi tereddüt etmeden işleme koymuştur ve çalışmaları başlatmıştır. Daha proje başlar başlamaz o bölgenin değeri bir anda tavan yapmıştır. O bölge artık üvey evlat muamelesinden çıkıp büyümeye yüz tutmuştur. İçerisinde piknik alanlarının, yeşil ağaçlık yerlerin, köprülerin, açık hava sanat sergilerinin, yelken sporlarının yapıldığı muhteşem bir yer olacaktır. İzmir’in değil ülkemizi ikinci büyük vadi projesine sahip olacağız. Allah getirenden de getirttirenden de razı olun.

TORBALI’YA PİYANGO VURDU

Devlet hastanesi yine öyle; yıllarca hasret kaldık yeni hastaneye. Bizden küçük olan Tire’ye yapıldı da bize yıllarca yapılmadı. Bakınız şimdi kaba inşaatının yüzde 60’ı bitmiş durumda. Yine bu hayali gerçeğe çeviren isim Adnan Yaşar Görmez’dir. Daha belediye başkanı değilken büyük emekleri sonucu hastane binasının yerini ilçemize kazandıran isimdir. SGK binası yine öyle yer bulamıyordu inşaatını yapıp halka daha iyi hizmet verebilmek için. Şimdi bırakın yeri, inşaatının temeli atılıyor. Fetrek çayı aslında bu ilçe için büyük velinimettir. İzmir’in gözdesi olma yönünde atılmış büyük bir adımdır. Karşıyaka’sıyla övünen, Bornova’sıyla övünen, Balçova’sıyla övünen İzmir artık Torbalı’sıyla övünmeye başlayacaktır. Ben bu projeyi piyangoya benzetiyorum. Bu piyango Torbalı’ya vurmuştur. Hazır burada projeleri yazmışken bir sevindirici haber de Torbalı-Yeniköy, Özbey yoluna yapılan kanal döşeme ve yol genişletme çalışmalarının başlaması haberidir. Yıllarca bu ilçede köylü traktörüyle karanlık yollarda, iki arabanın yan yana geçemeyeceği dar yollarda, kaza riskinin yüksek olduğu yolda gidip geliyordu evine, tarlasına. Yeni yerel yönetim bu yolda çalışmalara başlamış durumda. İnanıyorum ki Torbalı halkı sayın başkanımız Adnan Yaşar Görmez’in seçim döneminde 5 dakika düşün 5 yıl kaybetme sözünü şimdi çok daha iyi anlamaya başlamışlardır. Sağlıcakla kalın…

36 KİLİTLİ ÇELİK KAPI

Her şeyin eskisi güzel der olduk sevgili dostlar. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşı dinliyorum. Başından geçen çok kısa bir olayı anlattı. Hanımıyla birlikte çelik kapı satan bir mağazaya girmişler kapı almak için. Çelik kapıcı kapısını satmak için kapıyı o kadar çok övmüş ki işte efendim çok güçlü ve dayanıklı kapı, şöyle özelliği var, böyle bir yapısı var, 36 tane kilidi var demiş. Tabi bizim gazeteci daha fazla dayanamayıp demiş ki yahu efendim sen övülecek bir durumu anlatmıyorsun sen üzülecek durumu anlatıyorsun demiş. Ve orda demiş ki eskiden dedem evden çıkarken çaput sarardı kapıya demiş. Eskiyi hatırlayanlar çok iyi bilir. Bu çaputu da kapıyı kilitlemek için değil sevgili dostlar evde olmadığını anlamaları için sararlarmış. Yani anlıyacağınız kapısını kilitlemeyen bir anlayıştan çıkıp kapılarımıza 36 kilitli çelik kapılar taktığımız bir döneme gelmişiz sevgili dostlar. O eski komşuluklar yine öyle adeta yerini yabancılaşmaya vermiş. Tuz bittiğinde, salça bittiğinde, çay bittiğinde hemen komşuya koşulurdu. Fakat şimdi bırakın komşuluğu insanlar birbirlerine selam vermez olmuşlar. Sanki hiç ölmeyeceklermiş gibi dünya malına kapılmışlar. Artık insanlar biran önce özüne dönmelidirler. Örf ve Ananelerimizi unutur olduk, koruyamaz olduk. Yeni nesile eğer örf ve ananelerimizi aşılayamazsak dünya güzelliğini kaybeder duruma gelmesi kaçınılmaz olur. Sağlıcakla kalın..