Müftü Bey Kent Konseyi toplantısında ‘Bu kasisleri icat eden öteki dünyada ceremesini çekecek’ demişti. O fetvaya rağmen böyle sert bir kasisi bu yola döşeyenler yandılar. Şaka bir yana Muratbey Mahallesi’nden Cezaevi yönüne giderken yola döşenen kasisler çok kötü. Gördüğüm kadarıyla 3-4 çeşit kasis türü var. Bir tanesi üstü bombeli bir şekilde ve sert. Bu kasis aracın alt takımına zarar verecek cinste. Diğer bir kasis daha ince ve kauçuktan yapılma ve çok yumuşak. Araçlar geçerken herhangi bir sıkıntı vermiyor. Son takılan kasis ise üst bölümü kare şeklinde ve üzerinden geçerken sanki kayaya çarpmış gibi oluyorsunuz. Bu yoldan geçenler artık ayağı gazdan çekip aşırı frene basmaları lazım. Aracı durdurup kasisten öyle geçmeleri lazım. Bu kasisleri Torbalı Belediyesi mi yoksa İzmir Büyükşehir Belediyesi mi taktı bilmiyorum. Zaten kimin taktığı da çok önemli değil. Önemli olan araca zarar verdiği.Bu yol zaten İZBAN hattı nedeniyle oldukça daraldı. Araçlar çok fazla hız yapamıyor. Eğer buraya kasis yapılacaksa bence daha yumuşak olan kasisler ile değiştirilmeli.

MUHTARLARIN TEBLİGAT SIKINTISI

170 bine yaklaşan Torbalı’da her gün binlerce kişiye resmi evrak geliyor. İcra, trafik cezası, mahkeme ilamı ve acil günlü evraklar postacılar tarafından adreslerine teslim edilmek üzere yola çıkıyorlar. Postacılar gittikleri evde ev sahibini bulamazlarsa evrağı adrese getirdiğine dair bir kağıt bırakıp resmi evrakları muhtarlara teslim ediyorlar. Her gün yüzlerce evrak muhtarlara teslim ediliyor. Muhtarlar artık evrakları koyacak yer bulamıyor. Resmiyette bu evrakları postacı kişiye ulaşamazsa muhtara teslim etmekle yükümlü. Muhtarda evrağının olduğunu öğrenen vatandaşa bu belgeleri teslim etmekle. Ama bazı muhtarlar vatandaşa yardımcı olmak adına gelen evrağın sahibinin telefonuna ulaşabiliyorsa telefon açıp uyarıyor. Tabi bu görevi olmamasına rağmen. Ancak vatandaşın görevi kendisine ait bir evrak var mı yok mu bilmek zorunda. E-devlet şifresi ile sisteme girip adına açılan dava var mı, icralık bir durumu var mı veya trafik cezası gelmiş mi? Bunları kolaylıkla kontrol edebiliyor. Bazı duyarlı muhtarlar görevi olmamasına rağmen evrak geldiğini haber verip vatandaşa yardımcı oluyor. Tabi herkese ulaşamayabiliyorlar. Ya telefonu açan olmuyor yada telefon kapalı oluyor. Kendisine gelen evraktan haberi olmayan vatandaş gidip muhtara sataşıyor. Bana evrak gelmiş neden haber vermiyorsunuz diyen külhanbeyleri, sanki muhtarlar kendilerine haber vermekle zorunlu olduğunu düşünüyor. Gelen tebligat günlü ise büyük sıkıntı yaşıyor. Bunun acısını da muhtardan çıkarmak için gidiyor. Normalde muhtarlığın yolunu bilmeyenler bir hışımla soluğu burada alıyor. Bugüne kadar biraz duyarlı olup ara sıra da olsa muhtara gidip evrak var mı diye sorsaydınız başınıza bu tür olaylar gelmezdi. Biraz daha duyarlı olmak gerekli.

1 DAKİKA ÇOK ÖNEMLİYDİ

Geçtiğimiz hafta sonu üniversiteye giriş sınavında uygulanan 09.45’ten sonra salonlara öğrenci alınmaması çok tartışıldı. Sınav kapısının önünde ağlayan öğrenciler televizyon ekranlarına yansıdı. Herkes ÖSYM’nin bu uygulamasını eleştirirken kimse öğrencilerin sorumluluklarını bilmeleri gerektiğini düşünmedi. Uzmanlar da bu haberlerin üzerine yorumlar yaptı. Öğrencilere verilen sınav kılavuzlarında sınava giriş saatinin 09.45 olduğunu ve bu saatten sonra kimseni içeriye alınmayacağını iki ayrı yerde yazmışlar. İnsanda biraz sorumluluk duygusu olmalı. Kural neyse herkes buna uymalı. Lise son sınıf öğrencisi bu yaşlarda sorumluluk almazsa ileri de daha büyük sorunlar yaşar. Bugün sınava geç kalırsa yarın okuyacağı üniversitede derslere geç kalır, işe girdiğinde işe geç kalır. Bu konuyu eleştirenler bir de bu yönüyle değerlendirsin. Yurt genelinde sınava 2 milyon 265 bin 902 kişi katıldı. Herhalde geç kalan 902 kişi civarındadır. Bu rakama bakıldığından 2 milyon 265 bin kişi sınava zamanında gelecek diğerleri geç kalacak. En ufak bir sınavda bile adaylara sınava girmeden önce sınava gireceğiniz okulunuzu ve sınıfınızı öğrenin. Sınavdan yarım saat önce okulda olun deniyor. Buna rağmen dikkat etmeyen öğrencilerin ağlaması, dövünmesi pek bir anlam ifade etmiyor.

KADIN KOLLARI HER YERDE
AK Parti ve CHP Kadın Kolları Üyeleri 16 Nisan tarihinde yapılacak olan referandum için yoğun bir mesai harcıyor. Mahalle mahalle, sokak sokak, kapı kapı dolaşan kadınlar partilerinin neden Evet ya da Hayır diyeceğini vatandaşlara anlatıyor. Her seçimde olduğu gibi bu seçimde de kadınların yoğun çalışması seçime damga vuracak. AK Parti’nin çiçeği burnunda başkanı Betül Karacalar göreve çok hızlı başladı. Üye kayıtları, üye güncellemeleri, toplantılar, ziyaretler derken referandum çalışmaları ile çok yoğun bir dönemde görevi devraldı. CHP’de ise Fetiye Şengüzel daha önceki seçimlerdeki deneyimi ile kadın kolları üyelerine önderlik yapıyor. Pazarlarda vatandaşlara broşür dağıtan CHP’li kadınlar ev ziyaretlerini de sürdürüyor. Referanduma tam 1 aylık süre kaldı. Bu süreyi iyi değerlendirip gece gündüz çalışacak olan partililer bayağı yorulacak.