Fakat meydanda belediye meclis üyeleri ve daire müdürlerini pek göremedim. Memur başkan yardımcıları, çavuş ve amirler ortalıkta gözükmedi. Ama başkan ile ters düşen meclis üyeleri Hüseyin Söyler, Sevil Duran ve Erdal Türksever en öndeydi.
Dün İbrahim Kaya köşesinde yazdı: “Peki Torbalı Belediyesi’nin amirleri, memurları, müdürleri neredeydiler? Sadece belediye işçileri sokağa çıksa bin kişi eder. Adnan Başkanın belediye meclis listesi oluştururken kimlerle karşı karşıya geldiğini, kimlerden fedakarlık istediğini çok iyi biliyoruz. Meclis listesi dışında kalanlar meydana koşarken, meclis üyesi olanlar neredeydiler?”
Kaya’nın yazdığı gibi belediye çavuşları yoktu ama görevi bırakmak zorunda kalan eski garaj amiri Recep Toprak sabaha kadar meydandaydı. Aynı şekilde kötü bir şekilde işten atılan; Mesude Tuncay, Kamuran İnak, Sebahat Ün, Derya Yeke ve Derya Karakaş oradaydı.
Partide ‘muhalefet’ ilan edilen Mahmut Öztaş ve tüm aile fertleri meydandaydı.
Şimdi bu durumda başkanın etrafını saran, parti tabanı ile kendisini kötü etmek veya herkesi düşman gösterenler bu manzara karşısında ne düşündü acaba? Günahına girdikleri insanları, başkana dedikodu yetiştirenin yüzü kızardı mı acaba?
Başkan Görmez’i; Ticaret Odası Başkanı ve yönetimi ile düşman etmek isteyenler 15 Temmuz’da neredeydi. Olgun ve arkadaşları gece saat 00:30’da meydandaydı. 4 gün hiç ayrılmadılar.
Terfi edenler, yalakalık yapanlar, facebook kahramanları ortalıkta yoktu. Ama çöpte çalışan garibanlar oradaydı. Buna benzer onlarca örnek gösterebilirim.
Daha da ileri gidelim.Partide istenmeyen; İbrahim İbişoğlu, Faruk Aksoy, Adnan Yıldırım ve H. Ali Öztürk de meydandaydı.
Bugün Torbalı’ya dönen Başkan Görmez’in bence çevresini gözden geçirip kendisine düşman olarak gösterilen kişiler ile ilgili yeniden bir düşünmesi gerekir, diye düşünüyorum.

3-5 nöbeti aslına büründü
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde bir grup terörist, geçtiğimiz hafta ülkeye ve demokrasiye darbe girişiminde bulundu. Ancak halkın dik duruşu, polis ve yine TSK’daki vatansever askerlerin müdahalesi sonrasında bu girişim püskürtülmüştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tehlikenin devam ettiğini belirterek vatandaşları ‘demokrasi nöbeti’ne davet etmişti. Bu davet sonrasında Torbalılılar her akşam belediye meydanında toplanarak adeta 3-5 nöbeti tutuyordu. İlk günlerde sanki sadece AK Parti’ye yapılmış bir darbe girişimi havası vardı meydanlarda. Sadece AK Parti bayraklarını görüyorduk.
Ancak Pazartesi akşamı iş aslına döndü. Olayın sadece bir AK Parti meselesi olmadığı ve ülkenin bütününü ilgilendiren bir sorun olduğunu gördük. Meydanda sadece ve sadece Türk Bayrağı vardı. Başka hiçbir siyasi bayrak meydanda yoktu.
Bu konuda herkesi tebrik ediyorum. Çok kapsamlı ve organize bir çalışmaya imza atılmış. Ayrıca Torbalı Belediyesi Mehteran Takımı’nın da meydanda olması ve birbirinden güzel eserleri icra etmesi, halkın milli ve manevi duygularını daha da pekiştirdi. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ve İstiklal Marşı’nın da okunması 3-5 nöbetinin en önemli kısmıydı bana göre.
Her asker hain değil
TSK, her dönem bu necip milletin gözbebeği olmuştur. Dosta güven veren askerimiz, düşmana da korku vermiştir. İhanet şebekesinin başı çektiği bu darbe girişimi sonrasında toplumda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı yanlış bir algı oluşmaya başladı. Asker eşittir Darbe anlayışı insanlarda oluşmaya başladı.
Çok yanlış ve hemen ortadan kalkması gereken bir düşüne bu. Çünkü darbeye girişenleri, darbecileri TSK’ya mâl etmek hiç de uygun olmaz. Üç-beş darbeci çıktı diye koca askeriyeyi de aynı kefeye koyamayız. Her asker hain değil ve olamaz da.
Silahlı kuvvetler bünyesinde vatanını ve milletini seven, bu topraklar için canını hiç gözünü kırpamadan verecek halen on binlerce askerimiz mevcut. Nasıl ki bir elin parmakları bir olmaz ise TSK’daki her askerde bir değil.
Lütfen hainlerle şerefli askerlerimizi birbirine karıştırmayalım. Çünkü o darbe gecesinde canını dişine takan ve mermilerin önüne atlayan birçok askerimiz ve polisimiz var. Darbe girişiminde şehit düşen askerlerimizi, darbecileri püskürten rütbelilerimizi unutmayalım.
Bir alkış da Beşir Derneği’ne
Türkiye’nin dört bir yanında tutulan demokrasi nöbetleri, gün geçtikçe daha da kalabalıklaşıyor. Normal şartlarda bu tür organizasyonlar birkaç gün sonra etkisini kaybeder ve katılım da azalır. Ama bu durum gerçekten de millet için adeta öze dönüş oldu. Birlik ve beraberlik vurgusu daha da bir ön plana çıktı.
Demokrasi nöbetlerinde halk saatlerce meydanlarda bekliyor. Torbalı’da da durum hiç farksız değildi. Tabi saatlerce bekleyen vatandaşa da bir şeyler ikram edilmesi gerekiyordu. Türkiye’nin birçok noktasında olduğu gibi Torbalı’da da bu işin öncülüğünü Beşir Derneği gerçekleştirdi. Beşir Derneği Torbalı Temsilciliği, devletimizin meşru hükümetinin çağrısına uyarak sokakları darbecilere teslim etmemek üzere meydanlara inen demokrasi âşıklarına ilk gün keşkek ve pilav dağıtırken, önceki akşam da kar helvası ve çay ikramında bulundu.
Darbeyi protesto etmek için meydanda toplanan binlerce vatandaş yapılan ikramlardan fazlasıyla hoşnut kaldı. Beşir Derneği yetkililerini bu sağduyulu yaklaşımlarından dolayı tebrik ediyorum.