Büyük Torbalı

TÜRKİYE SORUNU ( ROMANLAR)

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
TÜRKİYE SORUNU ( ROMANLAR)
324 Görüntüleme
04 Mayıs 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

KEDERE neşe, öfkeye kahkaha çileye eğlence katan, hayata gülümseyerek bakan, güzel insanlardır romanlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz günlerde bir açıklamasında, “Bu ülkede Kürt sorunu yoktur” dedi. Aynen katılıyorum bende. Bu ülkede Kürt sorunu veya Alevi sorunu veya roman sorunu, Laz sorunu dersek toplumu ve ülkemizi kutuplaştırmış oluruz. O nedenle ülkemizde 90 yıldır getirilemeyen kocaman bir “Demokrasi sorunu” vardır demeliyiz. Doğrusu da budur zaten. İşte Ak Parti 90 yıldır getirilemeyen demokrasi sorununu getirmeye çalışmaktadır. Kolay değildi tabiki de bir anda demokrasinin ülkemize gelmesi. Üst akıl, vesayet rejimi, iç ve dış mihrakların hain planlarının bol olduğu bu dönemde aksaklıklar ve sorunların bir anda çözülmesi. İşte roman kardeşlerimizde çözüm bekleyen sorunlar arasındadır. Konuyu biraz detaylı ele alacak olursak yıllarca roman vatandaşlarımız hep ikinci, üçüncü plana itildiler. Ben bu itilmede okumuş tahsilli insanlarında payının olduğunu düşünüyorum. Hep dışlandılar, ön yargılı davranışlara maruz kaldılar. İnsanlar bir birlerine kızarken bile onları örnek gösterecek kadar terbiyesizleştiler. Peki, neden bu duruma gelindi? Ben bu sorunun çözümünü farklı pencereden ele aldım.

4 AYAKLI ÇÖZÜM

Roman sorunun çözümüne dört ayağı olan bir anaktod’la çözüm aradım. Birinci ayağı Devlet, ikinci ayağı sanatçı, yönetmen ve senaristler, üçüncü ayağı yerel yönetimler, dördüncü ayağı ise Roman halkının kendi iç mücadelesi. Bir ve ikinci ayakta belirttiğim Devlet ve sanatçı, yönetmen, senarist ayağında devletimiz vatandaşına ırk, dil, din, mezhep, cinsiyet, cibilliyet ayrımı yapmadan öz evlat muamelesi yapıp korumak ve kollamak görevini en iyi şekilde icra etmesi lazım gelmektedir. Devletimiz 90 yıldır roman konusunda yeterince kültürel mekanizmalarını önleyici olarak kullanamadı. Nasıl mı? Biraz anlayacağımız dilden konuşacak olursak yıllarca televizyonlarda romanlar halkın beynine nasıl bir algıyla işlendi? Sinema ve dizi filmlerinde romanları hep hangi rollerde izledik? Ben size söyleyeyim sevgili dostlar. Romanlar hep yoksul rollerinde muhtaç, dilenci, boyacı veya çiçek satan rollerde izledik. Halkımızın beyninde onlar hep muhtaç ve negatif bir algıyla anıldılar. Bir ve ikinci ayaktan kastım budur. Devlet önleyicidir. Kimi önler, sanatçıları, yönetmenleri ve senaristleri. Günde 5-6 saat televizyon seyreden ülkemizde senaristler, yönetmenler, sanatçıların bu işi sadece para kazanma babında değil ülkemizde toplumsal ve kültürel sorunların en üst seviyeye yükselmesinden de sorumludurlar.

ROMANLARA BAŞROL

Neden Romanların başrolü üstlendiği filmlerimiz yok? Veya neden hep romanlar yoksul rollerinde oynatılıyor. İşte burada çok ince hesapların olması kaçınılmazdır. Bu hesabı devletin düzenleme mekanizmalarının yapması gerekmektedir. Bu kadar çok televizyon seyreden bir yapımız varsa eğer çocuklarımız, gençlerimiz o programlardan aldığı besinlerle beynin geliştirirler. Üçüncü ayağını ise yerel yönetimler oluşturmakta. Bakınız sevgili dostlar çevrenizde ayakkabı boyayan, eski kamyonet sırtlarında patates, soğan satan kimler. Ha şunu belirteyim o da bir iş ekmek parası fakat burada anlatmak istediğimiz konu bunun nedenleridir. İşte burada yerel yönetimlerimize düşen görevlerin en başında çaresizlikten, dışlanmışlıktan veya mesleksizlikten oluşan negatif yapıyı pozitife çevirmek olmalıdır. Nasıl mı? Ülkemizin dört bir tarafında yerel yönetimler Gençlik eğitim merkezleri açmalıdır. Buralarda kaynak kursları verilebilir, buralarda tesisat kursları verilebilir veya fabrikalarla iştişarede bulunulup size hangi meslek dallarında eleman lazım olur diyerek gençlere, işsizlere o meslek dalında eğitimler vermeliyiz. İşsizliği kader olmaktan çıkarmak için herkese görevler düşmektedir. Dördüncü ayağı da roman kardeşlerimizin kendi iç mücadeleleri oluşturmaktadır. Roman vatandaşlarımız araştırmacı olmalıdırlar. Roman vatandaşlarımız sivil toplum kuruluşlarına sahip çıkıp sosyal faaliyetlerde bulunmalıdırlar. Hırslı olmalıdırlar. Ve artık 21 yüzyılda günü birlik yaşamlarından uzaklaşıp geleceğe yönelik adımlar atmaları lazım gelmektedir. Sayın başbakanımızın geçtiğimiz günlerde bir açıklaması oldu. “İnşallah 7 haziran seçimlerinden sonra roman danışmanımız olacak” dedi. Bu olay roman vatandaşlarımız sorunlarının çözümünde mutluluk verici bir olaydır. Ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine bir an önce geçmesi dileğiyle sağlıcakla kalın…

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web