Vatan nöbetinde sadece AK Partililer yok CHP, MHP ve HDP’lilerde hep en ön saflardaki yerini alıyor. Bu bir parti meselesinden çıktı artık. Vatan meselesine dönüştü. Herkes bunun bilincinde ve farkında. Zaten vatandaşlarımızda bu bilinçle meydanları boş bırakmıyor.

Önceki gün yine demokrasi nöbeti için alandaki yerimi almıştım. Bir yandan konuşmalar yapılırken bende fotoğraf çekip işimi yapıyordum. Kalabalığın arasına karışmışken, iki sima dikkatimi çekti. Biraz daha yakından baktığımda MHP Belediye Meclis Üyesi Tevfik Taner Aygüneş ve yine Belediye Meclis Üyesi Yasemin Çimi’nin eşi Sıtkı Çimi’yi gördüm. Tabi hemen bir kare fotoğraf almayı da ihmal etmedim. İkili neredeyse her akşam demokrasi nöbetine gelip vatandaşlık görevini yerine getiriyor.

Geçtiğimiz günlerde de solcu kimliği ile bilinen DSP eski Belediye Başkan Adayı Dr. İbrahim Öz’ü görmüştük meydanlarda elinde bayrakla. Bu işin artık partiyle alakası olmadığını herkes gördü ve meydandaki yerini almaya başladı.

Eski müdürlere fırsat doğdu

Malum olaylardan hemen önce Milli Eğitim camiasında tayin, atama ve görevlendirme trafiği yaşanmıştı. Yaşanan bu gelişmeler sonrasında birçok okul müdürü ve öğretmenin görev yeri değişmişti. Bazı okul müdürleri öğretmenliğe dönüştürülmüştü. Vekaleten müdürlük yapanlarda aldıkları puan sonrasında asli olarak müdürlük görevine başladı.

Bu gelişmenin sıcaklığı devam ederken darbe girişimi yaşandı. Tabi bu darbe girişimi sonrasında devletin birçok kurumunda olduğu gibi Milli Eğitim’de de çok fazla açığa alınma olayı yaşandı. İlçemizde de birçok okul müdürü ve öğretmen görevlerinden uzaklaştırıldı.

Tabi bunlardan boşalan görevlere birilerinin getirilmesi şart. Bu değerlendirmeyi yaparken çok dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle de darbe girişimi öncesinde okul müdürü olan ancak atamalar sonrasında öğretmenliğe dönüştürülen yöneticiler iyi bir şekilde değerlendirilmeli. Örneğin, Piri Reis Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi eski Müdürü Yusuf Ziya Ertuğrul, Ayrancılar’da bir okula öğretmen olarak gönderilmişti. Ertuğrul’un müdürlüğü boşalan okullardan birine mutlaka müdür olarak atanması gerekir. Yusuf Ziya Ertuğrul gibi çok değerli eğitimcilerimiz var. Bunları en iyi şekilde değerlendirmek ve onları bu şekilde kullanmak gerekir.

Senin merkezde ne işin var?

Gazetede köşe yazdığımız günden bu yana vatandaşlarımızın sorunlarını dile getirmeye ve takipçisi olmaya hep gayret gösterdik. İnşallah da göstermeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde okuyucumuzun bir tanesi fotoğraf gönderdi. Şehir merkezinde yaşanan trafik sorunuyla ilgili. Gerçekten de inanılacak gibi değil.

Koca TIR şehir merkezine girmiş trafikte seyir halinde. Tabi bu öyle kolay değil. Zaten yollarımız dar bir de yol kenarına araç park edilmiş. Bu TIR’ın geçmesi neredeyse imkansız. Sen bi de Ertuğrul Dörtyol’da dönmeye çalış. İşte o zaman trafik allak bullak oldu. Dakikalarca trafik akmadı. Trafik sıkışıklığı da iyice arttı. Bu tarz büyük araçların şehir trafiğine girişinin yasaklanması gerekiyor.

Hiç yorulmuyorlar mı ne?

Darbe gecesinden başladı polislerin mesaisi. O gün teyakkuza geçen ekipler, aradan geçen neredeyse 20 günlük süre zarfında hep kırmızı alarmda. Eller hep tetikte ve ilçe halkının güvenliği için gece gündüz demeden çalışıyor.

20 günlük süre zarfında en büyük görev polislere düştü. Birkaç saatlik uykuyla bütün gün ayakta duran polisler vatandaşların güvenliğini sağladı. Hiç yorulmadan ve şikayet etmeden çalışıyorlar. 4-5 ekip darbe sonrasında baskın, inceleme, araştırma ve gözaltı yaparken, birçok polis de asayiş görevini sağlıyor. Akşamları da meydandan da demokrasi nöbetine duranların güvenliğini sağlıyor.