ÇARSAMBA günü yayinlanan makalemde Kültür ve Turizm Bakani Sayin Ertugrul Günay’in hayatindan kesitler vermis ve Pazar günü yasanan protesto meselesine deginmistim. Öncelikle sunu söylemeliyim ki gelen tepkiler beni hem sevindirdi, hem de yasadigimiz toplumun gelecegine dair umutlandirdi. Güzel düsüncelerini benimle paylasan herkese sonsuz tesekkür ediyorum. Gelen tepkilerin tamaminda güzel bir makale oldugunu, dogru bir mevzuya degindigim olgusu vardi.
Yasam tarzi ve dünya görüsü AK Parti’ye en uzak, üstelik Ertugrul Günay’a antipati ile bakan dostlarim bile paylastigim düsüncelere kayitsiz kalmadi, hak verdi. Bu durum beni ayrica mutlu etti tâbi ki… Sonuç olarak Pazar günü yasanan olayin toplumsal bir tepki degil, organize bir protesto oldugu kanisina vardim. Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlandigi gün maalesef siyasi çikarlar sebebiyle tatsiz bir havaya bürünmüstü. Bu tarz eylemlerle siyasi kazanimlar bekleyen dostlara âcizane tavsiyem bu tür eylemlerden uzak durmalaridir. Zira halkin arasina inildiginde insanlarin bu kisir çekismelerden ne kadar sikildiklarini rahatlikla görebilirler. Bu ülke, bu sehir yalnizca siz ve sizin gibi düsünen insanlarin degil, herkesin ülkesidir! Atalarimizin kazandigi bir zaferi kutlamaya en az sizler kadar baskalarinin da hakki var. Meselelere bu çerçeveden bakip kimseyi ötekilestirmedigimiz zaman daha mutlu olacagiz inanin…

TORBALI MECLISI’NDE
‘UYUM’ HAD SAFHADA

GEÇTIGIMIZ hafta içerisinde en çok yazilmasi istenen konulardan bir tanesi de Torbali Belediye Meclisi’ndeki uyumlu çalismanin gözler önüne serilmesiydi. Bildiginiz gibi halkimiz Cumhuriyet Halk Partisi’ni %49 oy orani ile ilçemizde iktidara getirdi. Iki kutuplu geçen yarista Adalet ve Kalkinma Partisi de %37,95 gibi Izmir içinde en yüksek oy yüzdelerinden birini aldi. Belediye Baskanligi görevini Ramazan Ismail Uygur’a veren halkimiz, muhalefet etme görevini de AK Parti’li Meclis Uyesi adaylarina vermisti… Vermisti vermesine ancak meclis üyelerinin sükûneti hemen hemen her kahvehanede birinci mevzu. Seçimlere 1 yil kala hala aslî görevlerinin farkinda olmayan meclis üyeleri var Torbalida. Ne dersiniz, çalisma vakti gelmedi mi hala?
YENI EGITIM SISTEMI’NDE ‘BIREY’ OLMAK

GEÇTIGIMIZ  gün TV’de izledigim bir haber ilgimi çekti ve sizinle paylasmak istedim. Haberde Milli Egitim Bakani Ömer Dinçer ögrencilerle ilgili ögretmenlere ve idarecilere sesleniyor: ‘Ögrencinin saçlarini uzatmasina izin verin. Ögrencinin kendi tarzini yaratmasina, kendini ifade etmesine engel olmayin. Ögrencilerinizi asla diger ögrencilerin önünde rencide etmeyin’ diyordu. Inanin agzim açik izledim. 10 yil önce Türkiye’de böyle bir mantigin gelecegini söyleseler kimse inanmazdi herhalde. Ben Torbali Anadolu Lisesi mezunuyum. Bizim dönemimizde okuyan dostlarimizin çogu bugün kronik sinüzit hastasiysak, 1417 yaslarimiz arasinda okula ‘jöle’ sürüp gittigimizden buz gibi kis günlerinde kafamizin ‘Pedagoji ve Psikoloji’den bîhaber, vasifsiz idareciler tarafindan soguk suyla yikatilmasindandir. Onlar bu tutum ve davranislari ‘disiplin’ saglamak adina yaptiklarini söylüyorlardi. Simdi o disiplinle yetisen bizler her dost meclisinde kulaklarini çinlatiyoruz… Yeni nesillerin bu mantiktan uzak, baskici anlayislardan uzak yetisecegini görmek sevindirici.
Güzel günler görmek dilegiyle…