“Bir Söz” : Siyasetle ilgilenmeyen aydinlari bekleyen kaçinilmaz sonuç; cahiller tarafindan yönetilmeye hazir olmaktir. Eflatun
“SIIR, dünyanin yapayligindan içimizdeki dogalliga bilinçli kaçistir” demistim Facebook’taki grubumda. Der demezde sorular yagmaya basladi. Gerçek siir yaziminda öncelikle bir esin gelir. Esin sizi tetikleyendir ve esin için de belli bir ruh halindesinizdir zaten. Esinle dökülen bir veya iki dizedir. Bilinçli kaçisiniz özgür ve kendiliginden gelisir, siir birikiminiz, yeteneginiz, sözcük ustaliginiz güçbirligi yapar. Dizeler dizeleri kovalar, çok kontrol edemezsiniz ama sizden bagimsiz da gelismez. Dizeler ilerledikçe sasirirsiniz da bir taraftan çünkü düsünmediginiz, hesaplamadiginiz yönde gelisebilir, esinle baslanan macera hiç ummadiginiz bir sekilde biter. Bu siirin yazilirken insanin saflasmasi ve bu halin kagida dökülmesidir. Ortaya çikan sizin dogal ve saf halinizin saf siir halinde yansimasidir. Siir isçiliginde en sevdigim yer iste burasidir.
Jack Prelutsky (8 Eylül 1940) , Amerkali sair ve çocuk kitaplari yazari.
Felsefe ve psikoloji egitimi aldi. Yazar olana kadar hep birden fazla iste ayni zamanda çalisti ; Taksi sürücülügü, mobilya tasimaciligi, bulasikçilik, çömlekçilik, dülgerlik, pazarlamacilik bazilari. Kitapçida çalisirken bir taraftan da kafelerde sarki söylüyordu ve bob Dylon’la tanisti.
Ellinin üzerinde kitaba sahiptir, ayni zamanda söz yazari ve siirlerinin bir çogu sarki olmustur. Çocuk siirleri TV programlarinda sunulmaktadir.
Sükrü Sunay Akin (12 Eylül 1962), sair, yazar, gazeteci, arastirmaci, tiyatro oyuncusu.
Istanbul Universitesi Fizik Cografya Bölümü’nden mezun oldu. Ilk siir kitabi 1989’da “Makiler” adiyla yayinlanir. Arkadaslariyla birlikte Yeni Yaprak siir dergisini ardindan, Olmaz adli siir dergisini çikardi.
Anlik ilhamlara dayanan ve genellikle kisa olan siirleri, Orhan Veli’nin siirindeki bazi özelikleri günümüzde sürdüren bir yapiya sahiptir. Ayrica, bu tür siirlerde genellikle rastlanmayan, yumusak, lirik bir tonu vardir. Siirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatligi ile dikkat çeker. Cemal Süreyya’nin etkisinde sürdürdügü siirlerde, dil oyunlarina dayali yogun bir alaycilik ve sasirtma; çocuklar ve hüzünle birlikte sairin ilgi ve duyarliligini göstermektedir.
23 Nisan 2005 tarihinde 11 yildir dünyanin dört bir yanindan topladigi oyuncaklarla, yillardir hayalini kurdugu Istanbul Oyuncak Müzesi’ni Göztepe, Istanbul’da ailesine ait dört katli tarihi bir konakta açti.
Amilcar Lopes Cabral (12 Eylül 1924 – 20 Ocak 1973) Gine-Bissau’nun bagimsizlik mücadelesinin önderi Amílcar Cabral Atalari Cabo Verde’liydi. Babasi Gine’de ilkokul ögretmeniydi. Gine’de lise olmadigi için, Cabo Verde’ye gitti. Lizbon’da Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde tarim ögrenimi gördü. Portekiz’de ögrenci olarak bulundugu 1948’de, Afrika Arastirmalari Merkezi’nin kurulusuna katkida bulundu. 1952-1954 yillari arasinda sömürgeci yönetimin tarim uzmani olarak, ülkesinin her kösesini dolasti ve halkinin içinde buldugu somut durum konusunda bilgi edindi. 1954 yilinda birkaç yurtsever arkadasiyla birlikte sömürgecilige karsi eylemlerin temelini atti. 1956’da Gine Devrimi’ni basariya götürecek olan “Gine ve Yesil Burnun Bagimsizligi için Afrika Birligi’ni kurdu. Örgüt, ilk eylemlerinde barisçi yoldan sonuca varmayi amaçliyordu. Ama Portekiz yönetimi bu eylemlere çok sert ve kanli bir yanit verdi. Böylece 1963 yilinda Gine’de halkin da katildigi silahli ulusal bir savas basladi. On yil içinde ülkenin dörtte üçü bagimsizliga kavustu. Amilcar Cabral, 20 Ocak 1973’te Conakry’de Portekiz ajanlari tarafindan kaçirilarak öldürüldü. Portekiz Ginesi bagimsizligina Cabral’in ölümünden iki yil sonra kavustu.
Siirle Kalin,
“Konu Sairlerden”
Mutlu Olun Burnunuz Yüzünüzde
Mutlu olun burnunuzun baska bir yerde
degilde yüzünüzde olusuna
simdiki yerinde olmadigi için
burnunuzu pek sevmeyebilirdiniz
Hayal edin güzel burnunuzun ayak parmaklariniz
arasinda sandviç gibi durdugunu
ayaklarinizin kokusuna katlanmak zorunda
kalacak, islevini net yapamayacakti
Burnunuz korku kaynagi olurdu
eger basinizin üstünde olsaydi
Sizi kisa zamanda üzüntüden delirtirdi
saçinizin her kasinmasi
Ya kulaginizin içinde olsaydi burnunuz
tam bir felaket olurdu
hapsirmak zorunda kaldiginizda
beyniniz takirdardi rüzgarindan
Burnunuz yerinde, tam büyüklükte
gözler ve çene arasinda durur
baska bir yere konmamistir
Mutlu olun, burnunuz yüzünüzde
Jack Prelutsky
Çeviri : Mehmet Bardakçi
…………………………………………………………………
Yüz Havlusu
Çarmiha gerildigi yasta Isa’nin
avuçlarimdan tutan
iki çocukla çiviliyim yasama
ask bardagini çalkaladigim su olmak
kirilacak esya tasiyan
bir kamyon gibi gidiyor agrima
Kendi kendime konustugum saniliyor
hep yanimdadir oysa
giderken biraktigin yüz havlun
bozdun saklambaç oyununu ama
bana gizlendigim yerden
çik demeyi unuttun
Her gece yatmadan okudugum
bir kitap olmani isterdim
kirardim isiklari söndürmeden
yarim kalan sayfanin ucunu
ki sen buna tenim kirisiyor
yaslaniyorum derdin
Yoklugundan geri kalan çölde
attigim her adimda
gözlerimden dökülür
hörgücümde tasidigim sular
sevgilisinin gölgesinden uzak
çölde aglayan deve ölür
Hava kararirken usulca
bir zenci olup
kaliyorum Salacak kiyisinda
ve Kiz Kulesi
Ku Klux Klan
gibi duruyor karsimda
Sunay Akin
……………………………………………………………………………….
Ada
Anne, sen uykudayken,
rüzgârla kirbaçlanmis,
türkü söylerken bizi kusatan sular
ezgisini yitirmis sarkilarin sesinde
yasarsin
çiplak ve unutulmus ve kiraç.
Ada:
Senin tepelerin ve vadilerin
zamanin geçtiginin farkinda degil.
Onlar düslerinde kaldi
-çocuklarinin düslerinde-
esmekte olan rüzgârlarin
ve uçmakta olan tasasiz kuslarin.
Ada:
Kizil dünya biçimlendirdi bir tepe gibi sonsuzlugu!
-tas kalpli yeryüzü-
bütün gücüyle baglarken rüzgârlari
engebeli uçurumlar önünü kesmekte tüm ufuklarin!
Amilcar Cabral
Çeviri: Kenan Hanok
……………………………………………………………………
Mum
mum yaktim 2004 tane kirazlarina haziranin
merdivenin son adimlarinda dizimi kirdilar
musambaya sardilar daglari agliyorum
mucize gözlerine dolanan bulutlar efsanenin tellerinde
memur kilindim aynalarda aramaya saçinin tellerini
mimbere çik ey muaz cedellesmek için misafirlerle
mucizedir kostugu ardindan meczubun
merhamet cezbeye sehir korkusu
masal kokuyor ihanetine inanmadigim düs kurusu
mühim degil ama anne tarafim sekerat mahallinde
mim koyamazsin adini askin seftali mevsiminden sonra
Recep Mervan Toksoy
…………………………………………………………………………………..
Oyun
Ay tutulmus gibi
Bir kapi sürgülü
Bulutlarin arkasinda
Bengör gülü
Bir kiz göremez – karanlik
Kirpigi yas örgülü
Bu nasil oyun ey ozan
Yanlis kurgulu
Çek sürgüyü açilsin kapi
Al gülü – ver kiza – gülsün
Bu oyun mutlu sona yargili
Özcan Yalim